küçük bir çocuğum ben henüz. hiçbirinize karşı borcum yok. gece 3:04. balkonun mermerinde oturmuş vaziyette yazıyorum bunları. sağ ayağım yeryüzüne sol ayağım balkonun içine bakıyor. kendimi, sahipsiz bir piç gibi hissediyorum. çok rüzgar var. gece soğuk. ellerim defteri ve kalemi tutmakla meşgul. aklım lapa, diş ağrım var ve açım. saniyeler önce kafamı çarptım. ama yazmaya devam edeceğim. dengemi kaybedip düşüp ölürsem eğer... hayır, böyle bir şey olmayacak. bir sonraki sigara için yaşayacağım. sahi ne için yaşayacağım bir sonraki gün? biliyorum... biliyorum.. söylemiştin.. hatırlıyorum... rüyalarımızda öldüğümüz zaman uyanırız demiştin. ve şu gerçek sandığımız hayatta, öldüğüm zaman uyanacağız. şimdi sen uyanık, bekliyorsun beni, ait olduğum tek evimizde. geleceğim. yakın. biliyorum... söylemiştin gözlerim kapalı yazıyorum bu satırları. balkonun içindeyim. soğuk. ağlıyorum. hayatımı ellerimden almalarına izin veremem. az önce çarptığım kafam, kanıyor. önemi yok. yazmaya devam edeceğim. karanlık ve soğuk. sanki ensemde biri var ve beni izliyor. arkamda birileri konuşuyor/koşuşuyor. sen misin ? özür dilerim. buraya gelene kadar bir şeyler eksildi içimde. eksildim ben. eksiğim. korkmuyorum. ölmeyeceğim. çünkü korkmuyorum. keşke burada olup görseydin beni. burada mısın? deli gibi koşuşturmalarımızı, kavgalarımızı ve o çılgın sevişmelerimizi... hatırlıyorum... kötüyüm. çok. fazla. cesedin kanlı ve ıslaktı. bir ocak ayı. itihar edeceğimiz ay. beklemedin beni. ama beklemedin işte söylemem gereken çok şey var. mürekkep iğrenç kokuyor. yavaştan kurumaya başlayan kan da. intihar mektubu yazıyor olmak isterdim. uyanmak... ama ölmeyeceğim çünkü tanrı bana acı çektirmeyi seviyor. dert değil. sanat bir orgazm biçimi ve benim spermlerim kan şeklinde fışkırıyor, hepsi bu. Duyamadığınız sesleri duyuyorum artık. Boşluğun yankısı olan sesleri. Ağlıyorum. Etrafa tutunarak bi mecal karanlıkta gölge-ni- arıyorum. saçım gözüme giriyor.acı. farkındayım...gerçekten içeri girdiğinde, eğer gerçekten girebilirsen, çıktığın zaman seni hayal kırıklığına uğratır. herkes, her şey. farkındayım. gerçekten, içindeydim senin. sen öldün ve bilemiyorum. doğru kelime yok. yığılmak istiyorum yere. kan yanağımdan üşengeç bir şekilde süzülüyor. ama yıkılmama izin vermiyor arkamda beni izleyen kimse. sen misin? fiyakalı bir ölüm, zoraki bir yaşamdan iyidir, biliyorum. ama ölmeyeceğim çünkü hala aşığım sana.