Çok seviyordum... Bıyıklarını...bıyıklarına karışmış yeşilimsi seyleri... Birlikteliğimizi, hiç ayrılmayışımızı anlatan kaslarını... Ve o gün ... Okul tatil oldu o istanbul'a gitti. Aşık olmuş orda. Kezonun birine... Tatil bitti ve okul başladı. Onu görmeye dayanamıyordum. Bigün okulu kırıp gezmeye başladım. Yürürken yerde açılmamış bi malbora gördüm. Dururmuyum beles mal aldım cebe attım. Yurumeye devam ettim. O vitrin senin bu mağaza benim geziyordum ki yerler sallanmaya vitrinler titremeye başladı. İlk başta deprem sandım. Ama gerçeği hemen anladım. Zengin beybabacığım samuraylarını göndermişti. Ayaklarını yere hızla çarparak küçüçük kilotlarıyla üstüme koşuyolardı. Kaçmaya başladım ama nafile samuray kim ben kim ... Düstüm ve anladım ki hersey bitmisti. Derken yerin altından atesler çıkmaya başladı. Eşcinsel Bi prens cıkageldi. Samurayları yenip bana yaklaştı. Sessizce kulağıma eğildi ve bildiğin uygun bi ağdacı varmı dedi. Ve kucağıma cansız bedeni yığıldı. Babam... Onu vurmustu. Cantam bi yerde ben bi yerde. Tabi sigara çantamdan sigara düşmüs babam bunu gorup delirdi. Elindeki silahı bana doğrultmasıyla kaçmaya başladım. Malesef suriyelilerin olduğu bi pazara girdim bi an sessizlik oldu. Suriyeli kadınlar bana baktı ve kılıçla kuşanmıs ninjalar olduğunu geç farkettim . yine yeniden kosmaya başladım. Binanın birine saklandım. Şans bu ya mhp binasıymıs. Partinin başkanı seçiliyordu. Adaylar biscolata erkekleriydi. Hepsi aynı sayıda oy almıstı . bi oy hepsinin kaderini degiştirecekti. Benden oy istediler. Tabi fırsat kacarmi en seksi olana oy verdim . başkan oldu. Derken babam tanklarını ustumuze yolladı. Dedim tamam herseyin sonuna geldim. Benim yuruyen biskuvi tankları tek eliyle devirmesin mi ? Sonra babam pes etti. Bende son derse yetistimde olay tatlıya bağlandı ...