Little Pure Slut ✴ Jikook

Hastalıklı Sevgin Altında Boğuluyorum

HEY SEN OY VERMEYİ VE YAZARI TAKİP ETMEYİ UNUTMA SEVİLİYORSUN TEŞEKKÜR EDERİM ❤❤❤

*NOT: Rachel karakteri kesinlikle cinsel ilişki işlerinde çalışmamıştır. Kitapta hiçbir şekilde pedofili ve çocuk istismarı yok.

Bay Jeon?'' Jungkook odasında öylece tavanı izlerken içeriye girmişti hizmetli kadın.

Jungkook, ona seslenildiğini duymuş fakat herhangi ve tepki verme ihtiyacı duymamıştı. Aklında olan tek şey Jimin ve ona verdiği sözdü. Genel evi kapatıp normal bir hayat sürme sözü.... Bu onun için zor olacaktı. Yıllarını vermişti bir kere, her şeyi yarıda bırakıp gidemezdi.

Çalışanları vardı, ortakları, müşterileri, anlaştığı insanlar vardı. Şimdi her şeye sünger çekip olmamış gibi davranamazdı. Bu Jungkook'un tek başına bırakabileceği bir iş değildi. Her şeyden önce kendisi için de, sevgilisi için de oldukça tehlikeliydi.

Eğer genel evi seçerse Jimin'i, eğer Jimin'i seçerse her şeyini kaybedecekti.

Bu iki seçenek ve doğuracağı sonuçlardan en mantıklı olan... Genel evi seçmekti.

Sahiden genel eve, Jimin'den fazla mı değer veriyordu? Hayır, Jungkook artık tutsaktı.

Bu Dünya'ya bir adım attınız mı, geri dönüşü imkansız bir yola girmişsiniz demektir ve Jimin, Jungkook'tan imkansızı istiyordu.

İşin sonunda hapis bile vardı.

''Bay Jeon?'' kadının yeniden seslenmesi üzerine düşüncelerinden sıyrıldı genç adam. Düşünmekten delirebileceği bir çıkmaza girmiş, artık özgürleşmek istiyordu.

Yıllardır kendini tüm bu hayatın patronu sansa da artık farkındaydı. Aslında tüm bu olanlar Jungkook'u esir almış ve onun gözünü boyayarak kendini güçlü sanmasını sağlamıştı. Aksine tutsak bir mahkumdan farkı yoktu.

''Evet?'' diye cevapladı hizmetlisini kıpırdamadan.

''B-bir kadın geldi efendim. Sizinle acilen görüşmek istediğini söylüyor.''

Jungkook derin bir nefes aldı. ''Meşgul olduğumu söyle. Haftaya gelsin.''

''A-ama efendim, aşağıda polislerde var.''

Genç adam duyduğu kelime ile adeta neye uğradığını şaşırmıştı. Kaşları kontrolsüzce çatılırken yattığı yerden doğruldu. ''Polis...ne alaka?''

''B-bilmiyorum efendim. Kadını alt kattaki salona aldım. Sizinle acilen görüşmesi gerektiğini söyleyip durdu. Göndermeye çalıştım ancak işe yaramadı.''

Umarım, dedi Jungkook içinden. Umarım korktuğum şey değildir.

''J-jimin nerede?''

''Ben kadını salona götürürken o bu kata çıkıyordu efendim.''

''Tamam çık sen. Ben bakarım ona.'' Jungkook ayağa kalkarken dağılmış saçlarını düzeltmek adına aynanın karşısına geçti. ''Kadına bir şeyler içip içmeyeceğini sor. Birazdan aşağı ineceğimi söyle.''

Hizmetli kız kafasını salladıktan sonra odayı terk etmiş, Jungkook'u tüm stres ve korkusu ile yalnız bırakmıştı.

Birinin ihbar etmiş olabileceği düşüncesi aklından çıkmıyordu. Polis ve bir kadın... Başka ne için gelmiş olabilirlerdi?

Kapısı yeniden açıldığında korkuyla yerinden sıçradı. Bu kez gelen kişinin sevgilisi olduğunu gördüğünde az da olsa bir rahatlama hissi kaplamıştı içini. Ancak bu his de Jimin'in telaşlı tavırlarını fark etmesi ile yok olup gitmişti.