Ufak bir hesaplaşma

540 94 57
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın♥️

Beni orada bırakmasının üstünden iki gün geçmişti. Ondan o süre içinde asla haber alamamıştım. İster istemez kendimi suçluyordum. Belki ona karşı yanlış bir tavrım olmuştu. Ya da benimle bir güzel oynamıştı. Bunu düşünmek bile sinirlerimi bozuyordu.

Ansızın gelen öfkeyle elimi sırama vurmuştum. Sınıfta olan sessizliği bozan bu ses benim sonumun habercisiydi. Hoca elinde tuttuğu matematik kitabını sertçe masaya vurdu ve çatık kaşlarıyla bana baktı.

"Umarım testteki soruları çözemediğinden dolayı sıraya vurmuşsundur. Aksi takdirde seni cezalandıracağım."

Göt büyüttüğü sandalyesinden şiddetle ayağa kalktı, bana doğru gelmeye başladı. İşte şimdi sıçmıştım.

Bu yaptığım hareketi diğer derslerde yapsaydım sadece azar işitirdim. Ama dünyanın bahtsız insanı olarak nefes alınca bile ceza veren götü büyük matematik hocasına yakalanmıştım.

"Herhangi bir işlem görmüyorum Yang Jeongin."

Varlığından bile haberdar olmadığım testime baktım.

"Hocam sorular o kadar güzeldi ki sayfayı iğrenç yazımla kirletmek istemedim. Aklımda hepsi."

"Ya, demek öyle..."

Bana inanması için gamzemi çıkartarak güldüm. Bunu yapınca arkadaşlarım reddedilemez biri olduğumu söylüyorlardı. Belki bir ihtimal işe yarar diye bu çıkışı seçmiştim. Hoca iki kollarını birbirine bağlayarak sırıttı.

"O zaman neden bizim için tahtaya çıkıp ilk beş soruyu çözmüyorsun, hm?"

Kafamı yere doğru eğerek ellerimle oturduğum sıramı sıktım. Sikeyim hiç şansım yoktu.

"Kafanı kaldır ve tahtaya çık Yang Jeongin!"

Arkasına dönerek kıvırta kıvırta kendi masasına yürüdü ve o koca götünü masaya yaslayıp ayağıyla yere vurmaya başladı. Hem ayağından çıkardığı ses ile hem de sınıftaki o uyuz saatin tik-tak sesi ile ter dökmeye başladım.

Tanrıya dua ederken yanımda oturan Chenle gizlice benim kağıdımı kendi kağıdı ile değiştirmişti. Ona baktığımda ise üzgünce bana bakıyordu. Anlaşılan iki gün onunla asla konuşmadığım için çok üzülmüştü. Eğer buradan kurtulursam onu affedip anlından öpecektim.

Kağıdı elime alarak işlemlerle dolu sorulara baktım. Tebeşiri elime alıp ilk beş soruyu tahtaya geçirmemle hocanın elimdeki kağıdı alması bir olmuştu.

"Anlat."

"İyide hoca-"

"Sana anlat dedim değil mi? Anlamayan arkadaşlarımıza yolu aydınlat."

Hayır hiç sırası değil Jeongin. Sakın inatlaşm-

"Ne sikime matematik öğretmenisin o zaman? Öğretecek olan sensin ben değil koca götlü!"

"Koca götlü ha?!"

Hoca arkasından götüne bakmaya çalışırken fısıldayarak küfür ettim. Ben bir maldım. Kendi kaçış yolumu kapatacak kadar hem de.

"Müdürün odasına derhal."

Yandan Chenle'ya bakıp yardım etmesi için dudaklarımı büzdüm. Ama onun da yapabileceği bir şey yoktu. Başka çaremin olmadığını anlayıp sınıftan çıktım. Müdürün odasına doğru giderken çatı katına çıkan merdivenlerin kapısının açık olduğunu gördüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 26, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I don't care | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin