watermelon sugar,, taekook

küçük limon ağacı

esmer yarim: merhaba mezuniyet kavalyem

nasılsınız

bebeğim koo: aaah çok iyiyim mezuniyet kavalyem

sizler nasılsınız

esmer yarim: çook iyiyim

akşam koluma takacağım yakışıklının hayalini kuruyorum

bebeğim koo: çok heyecanlıyım ben

normal mi bu

üzgünüm biraz da

esmer yarim: ben de üzgünüm

ama sana aşık olduğum yerden seninle el ele mezun olacağım için de fazlasıyla heyecanlıyım

normal yani

bebeğim koo: şey

sana bir şey sorabilir miyim

esmer yarim: ne istersen

bebeğim koo: benden nasıl hoşlanmaya başladın 👉🏿👈🏿

esmer yarim: emojiye bak çıldırıxam

hmmm

sana nasıl aşık oldum

muhteşem bir soru

lise birden beri aynı ingilizce dersini aldığımızı biliyorsun zaten

ben o zamanlar görüyordum seni ama hiç o gözle bakmamıştım açıkçası

çünkü fazla soğuktun ve

arkadaşlarımı biliyorsun hepsi yılışık yavşak insanlar o yüzden uzak geliyordun bana

sonra onuncu sınıfın ilk günü çıkışta jimin'in evine gittim

sen de oradaydın yanında annen vardı

ağlamıştın, gözlerin şişmişti ve burnun kıpkırmızıydı

o an seni alıp göğsüme bastırmak için ellerin sızlamıştı resmen

o kadar masum duruyordun ki

bebeğim koo: o günü hatırlıyorum

yaşadığım en berbat günlerden biriydi

neyse sen anlat

esmer yarim: sonra da sen anlatacaksın?

bebeğim koo: istersen tabii ki anlatırım

esmer yarim: tamam o zaman

neyse işte

o gün zaten evdeki gergin hava yüzünden ben hemen geri döndüm çok kalmadan

ama okulda sürekli sana dikkat etmeden de yapamıyordum

sonra ufak detayların gözüme çarpmaya başladı

yalnız başına oturduğun zaman fark etmeden sürekli kendi kendine konuşman sonra fark edince kocaman gözlerle biri duydu mu diye etrafına bakınman

arka bahçedeki küçük limon ağacının yanından ne zaman geçsen ona selam vermen

hatta eski yaşlı ingilizcecimiz derste sandalyesi kırıldığı için yere düştüğünde ve herkes güldüğünde ağlamak üzere olman ve hemen kalkıp hocaya yardım etmen