Adım sesleri duyulur. Karşına çıkan bu kişi konuşmaya başlar.
Sana merhaba demeyeceğim. Çok görme meselesi değil. Çünkü ben bir mektup yazmıyorum. Her ne kadar günümüzde bir merhaba demesi kolaylaşsada. Sanırım bu bende geçerli değil.
Karşımda dikilme öylece. Ya yanaş ya da az öte beriye.
Dur! Giriş biletini uzatmayı unuttun.
Bir müddet duraksamanı ölçüp biçer.
Sakın bana bahane üretme. Biliyordum, avucunda tuttuğun bir avuç boşluk. Cebinde ne olduğunu tahmin etmesi kolay. Birkaç bozukluk, başka kapıların anahtarı veya çarçabuk konulmuş fişler.
Ufku kırılmış gibi bakışlarını görür ve seni umutlandırır.
Ama ben senden illa istemeyeceğim. Gördüğün gibi burası yol geçen hanı. Kapının olmadığını da zaten fark etmişsindir.
Madem buraya kadar geldin. O zaman sana bu handan bahsedeyim.
Hanın ismi Sardunya. Bahçemizde epeyce vardır da. Bir de ne kadar düşünürsen bir o kadar genişler buralar. Yani fikrin kadar gezersin.
Edebi mekteplerimizde mektup tahsili alan talebelerimiz olacak.
Bu arada Zarf Halkı bana senden bahsetmişti. Sende mektup tahsili için buralara kadar gelmişsin.
Talebemi kendi meşgalelerim ile tutmak istemem. O halde seni mektebine götüreyim.
Tok adım sesleri.
Hatırımdan gitmeden sana bu zarfları vermeliyim.
Kitap kalınlığındaki iple sarılı zarfları eline tutuşturur.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sardunyadan Mektup Var
Teen FictionSana merhaba demeyeceğim. Çok görme meselesi değil. Çünkü ben bir mektup yazmıyorum. Her ne kadar günümüzde bir merhaba demesi kolaylaşsada. Sanırım bu bende geçerli değil. Karşımda dikilme öylece. Ya yanaş ya da az öte beriye. ~ Sana Sardunya'd...