Hush

Tanışma

 

Winona nazikçe başını kaldırıp büyüleyici adama döndü, yavaşça ellerini ensesinde gezdirirken nazikçe başını iki yana doğru salladı. Bacak bacak üstüne atıp şarabından bir yudum aldı ve kafasını yana eğdi. Adam bu durumdan hoşnutmuş gibi sırıtıp bar tezgahına yaslandı.

“Belli ki bunu milyonlarca defa duymuşsun.”

Winona kıkırdama isteğini bastırdı ve zarif bir şekilde omuz silkti. Onu etkilemek istiyordu. Adam yavaşça üzerine doğru eğildi ve kadını süzdü.

“Eh, bir adamın ikinci şansı hak edeceğini düşünerek yeniden başlamak isterim o halde.”

“Yerinde olsam bende aynı şeyi yapardım.”

Adam sırıtarak “Teşekkür ederim.” Dedi. Ardından dirseğini bar tezgahına yasladı, dudaklarını yalayıp kirli sakalını kaşıdı.  “Dansçı olduğunu varsayıyorum?”  Winona kafasını yana eğdi, adam bakışlarından onun ne dediğini anlamıştı. “Çözmek oldukça zor.” Kadın tek ayağını bar sandalyesinin demirinden çekip aşağıya doğru sarkıttı, yüzünde eğlendiğini belirten bir ifade belirmişti.

“Buraya sık gelir misin?”

Winona onlara bir konu fırsatı sunmuştu.

Adam hala yüzündeki o çekici karanlık sırıtışı silmemişti. “Değişiyor.” Kadın , ellerini kendi dizlerinin üzerinde yavaşça gezdirirken tek kaşını kaldırdı “Neye göre?” şişkin alt dudağını ısırıp adamın vücudunu süzerken ses tonu oldukça sakin ve etkileyici çıkmıştı.

“Ruh halime göre.” Diye yanıtladı çabucak. “Mmm” Winona gülümsedi. “Peki , bu akşamki ruh halinin nasıl olduğunu sorabilir miyim?” Bu sorusuyla birlikte yakışıklı adama biraz daha yaklaşmıştı. Adam bu sefer hafif sesli bir şekilde gülerek “Bunu hiç sormayacağını sanmıştım.” Diye kadının üzerine biraz daha eğildi.

Ellerini kadının bacaklarının üzerinde gezdirirken Winona kalbinin hızlı hızlı attığını fark etmişti. Yaşadığı küçük çaplı heyecan muhtemelen yüzünden okunuyordu bu yüzden hemen konuyu değiştirmeye çalıştı. “Ruh halinizden konuşuyorduk, Bay?” dudağını ısırıp adama bakmaya devam etti.

Onun amacını anlayınca adam yavaşça geri çekildi ve dudaklarını yaladı “Jack. Jack Hampton.” “Ah.” Diye gülümsedi Winona. Elini, hala bacağının üzerinde duran Jack’in eline götürüp parmağını damarlarında gezdirdi.

“Winona.”