🖤 Karanlık Dünyam 🖤 (Tamamlandı)

Bölüm5

Karaca ve Azer eve gelirler.
Azer: Ben acıktım ya.
Karaca: Yemek hazırlayayım o zaman.
Azer: Yok ya. Dur sen. Hadi kal gidiyoruz. Üstünü değişme hiç.
Karaca: Nereye?
Azer: Sana soru sormayı yasaklıyorum.
Karaca: Öküz.
Azer: Anlamdım?
Karaca: Öküz dedim.
Azer: Bak akşam pişman olursun.
Karaca: Sen öyle san. (Sırıtır)
Azer: Hadi Hadi. Gidelim.
Azer ve Karaca evden çıkıp arabaya binerler.
Azer: Eee.. Anlat bakalım.
Karaca: Ne anlatayım?
Azer: Kendini anlat.
Karaca: Pek bir şey yok ki. Biliyorsun işte. Büyük Bey ailemi öldürdü. Abimi öldürdü. Kimsem yok. Silah kullanmayı severim. Yemek yapmayı severim. Bir de en yakın arkadaşım Duygu var.
Azer: Sana söz veriyorum ailenin intikamını alacağız. Duyguyla da görüşür konuşursunuz uzun-uzun. Silah kullanmayı sevdiğini bilmiyordum. Iyi oldu bu. Atış yarışı falan yaparız arada.
Karaca: Olur. Yaparız. E varmadık mı daha?
Azer: Az kaldı merak etme.
Karaca: Bari nereye gidiyoruz onu söyleseydin Azer.
Azer: Yok. Olmaz. Kendin görecen.
Karaca: Tamam. Sen anlat kendini bir azda.
Azer: Karaca. Ben aslında bir mafya başçısıyım. Yani öyle insanları falan, masumları falan öldürmem. Nasıl desem. Kadınlara zorbalık edenleri, işine haram katanları,  yalancılık yapanları, şerefsizlik yapanları anladığın işte kötüleri silerim. Öyle zorla da mal falan satmam. Benden alan olursa satarım. Öyle çoluk çocuğa da satmam. Büyük iş adamlarına falan, benle iş birliği yapanlara satarım. Kendimde kullanmam. Bizimkilere kullandırtmam. Eğer kabul etmezsen, gitmek istersen, anlarım seni.
Karaca: Azer. Doğruyu söylediğin için teşekkür ederim. Gitmem. Istemem. Sen bana güvenip söyledin ya. Gerçeği anlattın ya. O bana yeter. Da inanmama yeter. Güvenmeme yeter.
Azer: Sana hiç bir zaman yalan söylemem. Kandırmam. Kötülük yapmam. El kaldırmam. Kalbini kırmam. Canını yakmam.
Karaca: Seni çok seviyorum be Adam.
Azer: Bende seni seviyorum kadın.
Azer ve Karaca güzel bir mekana gelirler. Böyle dışarıdan içeriye doğru kırmızı bir halı serilmişti yere. Her yer pırıl pırıl parlıyordu. Kapıda iki tane adam durmuştu. Şık giymiş böyle.
Azer: (Arabadan inip Karaca'nın kapısını açmaya gider. Kapıyı açıp Karacaya elini uzatır: Hanımefendi buyurunuz.)
Karaca: (Elini Azerin eline uzatır ve tutar.)
Azer: ( Arabanın kapısını kapatır. Ve Karacaya: Adeta bir yıldız gibi parlıyorsun. -der.)
Karaca elini Azerin sağ koluna keçirir ve kırmızı halıya doğru yürürler. Adamlar Azere: Hoş geldiniz Azer bey. Karacaya: Hoş geldiniz Hanımefendi.-der. Azer ve Karaca içeriye geçer. Içerisi çok güzel bir mekandı. Her yer kırmızı ve altın rengiyle kaplanmıştı. Altın avizeler adeta güneş gibi etrafı aydınlatıyordu. Içeride Azer ve Karacadan başka hiçkimse yoktu. Mekanın orta yerinde zevkle dizilmiş bir masa vardı. Masaya çok güzel beyaz bir örtü serilmişti. Masanın üzerinde altın rengi tabaklar vardı. Masanın başına ve sonuna iki şampanya koyulmuştu. Her şey çok şıktı, ama göz yormuyordu. Aksine insanın ruhunu okşuyordu. Bir bayanı getirecek en zarif mekandı.
Azer: Karaca. Seni buraya getirdim. Çünki seni gerçekten çok seviyorum. Olaylar ne kadar hızlı gelişse de seni çok seviyorum. Sana öyle bir bağlandım ki. Senden kopamam. Seni kaybedemem. Her şey çok çabuk oldu. Çok hızlı gelişti. Belki de bu bir işarettir. Belki de kader böyle olmasını istiyor. Ben bu güne kadar aşk nedir, sevgi nedir, sevmek, sevilmek nedir bilmiyordum. Ben her şeyi senle öğrendim. Sen bana aşk nedir onu öğrettin. Şimdi gidersen. Gitmezsin biliyorum ama. Olur da bir şey olursa. Hayır Karaca. Ben yapamam. Seni bulmuşken. Kaybedemem. (Elini cebine getirir. Ve bir şey alır cebinden. Karaca'nın karşısında diz çöker. Ve der: Bana aşkı tattıran kadın. Hayatın diğer yüzünü gösteren kadın. Benimle evlenir misin?
Karaca: Sevinçten gözleri dolar. Ve der: Evet. Evet. Binlerce kez evet.
Azer: (Yüzüğü Karaca'nın parmağına takar. Ve Karaca'nın gözünden akan yaşları siler. Ve elleriyle Karacanın boynundan tutup dudaklarını kavuşturur. Karacayla uzun-uzun hissederek öpüşürler. Sonra dudaklarını ayırırlar. Karaca Azere sıkı sıkı sarılır. Ve göz yaşlarını saklayamaz. Hıçkıra hıçkıra mutluluktan ağlar. Ve der: Teşekkür ederim. Binlerce kez teşekkür ederim. (Ve boyuna öpücük kondurur Azer Karaca'nın)
Azer: Rica ederim bir tanem. Sana söz veriyorum bundanda mutlu edeceğim seni. Hadi sileyim göz yaşlarını. Yemeğimizi yiyelim. Ve bütün kötülükleri unutup sadece bu geceyi yaşayalım.
Karaca: Olur.
Azer ve Karaca güle güle yemek yerler. Sanki mutluluk bu gece sadece onların kapısını çalmışcasına gülüp eğlenirler. Sarhoş olana kadar içip sohbet ederler. Sonra romantik bir dans müziği çalar. Azer Karacayı dansa davet eder. Uzun-uzun dans ederler. Öpüşürler. Ve sonra eve gelirler.
Azer ve Karaca yukarıya, uyumak için odalarına kalkarlar. Karaca kendi odasının kapısını açacakken Azer Karaca'nın elini tutar ve kendine çekip sıkı sıkı sarılır. Ve der Azer: Gitme. Bana gel. Benim ol bu gece
Karaca: Başını sallar ve der: Gitmiyorum. Seninim. Değil bu gece. Her gece, her gün seninim.
Azer Karacayı kucağına alır. Karaca elleriyle Azerin boynuna sarılır. Ve başını Azerin omzuna yaslar. Azer odasının kapısını açar. Içeriye girip kapıyı kapatır ve kilidini kapar.
Karacayı bırakır. Eliyle Karaca'nın saçını okşar. Yanağını okşar. Eliyle yüzünü okşar. Karaca utanır ve başını eğer. Azer onun başını kaldırır ve dudağından öper. Sonra elini Karaca'nın beline sarar ve onu döndürüp kendine çeker. Boynundan öper. Sonra elini Karaca'nın beline getirir. Ve elbisenin fermuarını açar. Sonra elini omzuna getirir ve elbiseyi Karaca'nın omuzlarından çıkarır. Ve elbise yere düşer. Karaca nefes- nefese kalmış bir şekilde kendini Azere bırakmıştı. Karaca Azere döner. Ve gömleğinin düğmelerini açmaya başlar. Azer Karacayı kucaklar ve yatağa yatırır. Kendi de üzerine yatar. Gömleğini çıkarır ve yere atar. Karaca Azere sarılır ve kendini ona teslim eder. Azer ve Karaca hissederek uzun-uzun öpüşürler. Azer Karacaya: Iyi ki sen.- der. Ve o gece birlikte olurlar. Sonsuza kadar bir- birlerinin olurlar.

Selam arkadaşlar. Nasılsınız?
Bölüm uzun oldu bir az ama. Idare eder gibi😂❤️
Nasıl buldunuz bölümü?❤️