Bölüm 11.

310 27 3
                                    

Karaca uyanır. Duygu odaya girer.
Duygu: Teyze oluyor muşum...
Karaca: Öyle...
Duygu: Tebrik ederim canım kardeşim..
Karaca: Teşekkür ederim.. Iyi ki varsın be kardeşim..
Yılmaz: Oooo... Yenge... Amca oluyorum. Öyle dediler.
Karaca: Doğru demişler..
Yılmaz: Hayırlı olsun yengem.
Karaca: Sağ ol Yılmaz. Sana da nasip olsun...
Duygu: Karacaaa...
Karaca: Ne var bee...
Azer: Sohbet pek güzel gidiyor.
Karaca: Aaa.. Azer. Gel. Yılmazla Duygu da çocuk yapmak istiyormuşlar.
Azer: Öyle miiii... Ne güzel ne güzel...
Duygu: Azerr... Yeter yaa...
Yılmaz: Ne var yaa.. Abimi çok pis kıskandım ben. Bende istiyorum.
Duygu: Teklif etmeden, evlenmeden nah görürsün. (Odadan çıkar ve sertçe kapıyı çeker)
Azer: Galiba teklif etme vakti geldi de geçiyür.
Karaca: Bence de...
Yılmaz: Hadi siz konuşun. Ben bir şeyler düşünecem. (Der ve odadan çıkar)
Karaca hastaneden çıkar ve eve gelirler. Azerin odasına çıkarlar. Ve yatağa yatarlar. Azer Karacayı göğüsüne basar.
Azer: Kız olursa Seyhan olsun ismi..
Karaca: (Ağlayarak der) Erkek olursa Akın olsun mu?
Azer: Ağlama güzelim benim. Olsun. Akın olsun.
Karaca ve Azer sarılarak uyurlar..
Yılmaz ve Duygudan:
Yılmaz Duyguyu arar ve der: Duygu. Aşkım. Güzelce giy. Hazırlan. Hazır olduğunu zaman ara. Gelip alacam seni. Nereye diye sorma. Sürpriz...
Duygu: Tamam.
Duygu hazırlanır və Yılmaz'ı arar.
Duygu: Hazırım ben.
Yılmaz şık bir takım elbise giymişti. Arabayla Duyguyu alır. Ve deniz kenarında hazırladığı güzel bir yere getirir. Her yer mumlarla ışıklandırılmıştı. Duygu kırmızı bir tualet giymişti. Çok güzel ve çok asil görünüyordu. Yılmaz Duyguyu Deniz kenarına getirir. Ve önünde diz çöküp der:
Yılmaz: Duygu. Ben öyle çok romantik konuşamam. Ama bilmeni isterim ki, seni çok seviyorum. Hemde çok.. (Elini cebine atar ve yüzüğü çıkarır) Duygu. Benimle evlenir misin?
Duygu: Yılmaz. Ben.. Bu kadar çabuk beklemiyordum..
Yılmaz: Eğlenir misin?
Duygu: Evet... Evet.. Evlenirim..
Yüzüğü Duygunun parmağına takar. Ve kalkar. Duygu Yılmaz'a yaklaşır ve dudaklarını kavuşturur.
Duygu: Seni çok seviyorum..
Yılmaz: Bende seni çok seviyorum. 
Yılmaz ve Duygu yemek yerler. Uzun-uzun konuşurlar. Sonra eve gitmek için arabaya binerler.
Duygu: Yılmaz beni eve bırakacaksın değil mi?
Yılmaz: Duygu.. Gitme.
Duygu: Ben .
Yılmaz: Benim evime gidelim. Benimle kal bu gece.
Duygu: Ama.. Yapmiyacaz. Sadece uyuyacağız.
Yılmaz: Tamam.. Sen öyle istiyorsan..
Duygu: Yılmaz.. Yarın Karaca ve Azerin nikahı ya.. Biz de mi yarın evlensek...
Yılmaz: Nee???
Duygu: Istemiyor musun?
Yılmaz: Deli misin? Istememek mi?? Benden olsa şimdi giderim..
Duygu: Tamam o zaman. Yarın çifte düğün var...
Duygu ve Yılmaz Yılmaz'ın eve gelirler
Yılmaz'ın odasına kalkarlar ve bir-birlerine sarılmış bir şekilde yatağa yatarlar.
Yılmaz: Duyguuuuu....
Duygu: Hayır dedim. Yarın nikahtan sonra Yılmaz. Yat uyu.
Yılmaz: Of.. Yaa
Duygu: Oflama.
Yılmaz ve Duygu birlikte uyurlar.
Sabah olur. Azer&Karaca Yılmaz &Duygu nikah dairesine gelirler. Içeriye girirler.
Nikah memuru: Siz Karaca Sezin. Azer Kurtuluşu eş olarak kabul ediyor musunuz?
Karaca: Evet
Nikah memuru: Siz Azer Kurtuluş Karaca Sezini eş olarak kabul ediyor musunuz?
Azer: Sonuna kadar evet.
Nikah memuru: Bende sizi karı-koca ilan ediyorum.
Azer Karaca'nın alnından öper.
Nikah memuru: Yılmaz Kurtuluş ve Duygu Ergün sizler de şahitlik ediyor musunuz?
Yılmaz ve Duygu: Ediyoruz.
1 saat sonra.
Nikah memuru: Siz Yılmaz Kurtuluş Duygu Ergünü eş olarak kabul ediyor musunuz?
Yılmaz: Evet.
Nikah memuru: Siz Duygu Ergün Yılmaz Kurtuluşu eş olarak kabul ediyor musunuz?
Duygu: Evettt....
Nikah memuru: Bende sizi karı-koca ilan ediyorum.
Yılmaz Duygunun alnından öper.
Nikâh memuru: Azer Kurtuluş ve Karaca Kurtuluş sizler de şahitlik ediyor musunuz?
Azer ve Karaca: Evet..
AzKar ve YılDuy eve gelirler. Kutlama yapmak için şampanya patlatırlar.
Azer: Iyi ki biz.
Yılmaz: Iyi ki..
Karaca: En kısa zamanda sizden de bebek bekliyoruz. Ben içemem.. Size afiyet olsun..
Yılmaz ve Duygu kendi evlerine gelirler.
Yılmaz'ın odasına kalkarkar. Yılmaz Duyguyu yaklaşır ve kolundan tutup yatağa iter. Kendi de üstüne yatar. Eliyle Duygunun elbisesini omzundan çıkarır. Sonra elbiseyi çıkarıp yere atar. Sonra kendi gömleğini çıkarır. Duygunun dudaklarına yapışır ve uzun-uzun öpüşürler. Ve birden Duygu bağırır.
Yılmaz: Şşşş..  Sakin... Tamam. Geçti...
Duygu: Bu bir bitsin ben sana gösteririm.
Yılmaz: Öyle miii???
Duygu: (Bir daha bağırır.)
Yılmaz: Ne diyordun en son??
Duygu: Hodri meydan Diyorum.
Duygu Yılmaz'ı iter ve Yılmaz'ın üstüne çıkar.
Yılmaz: Öffff... Yakıyorsun ama senn...
Duygu: Öyle mi..( Yılmaz'ın dudaklarına yapışır)
Yılmaz ve Duygu uzun-uzun hissederek kendi gecelerini yaşarken biz de Azer ve Karacaya dönelim..
Azer ve Karaca eve gelirler.
Azer: Karaca...
Karaca: Efendiiiiimmm...
Azer: Biz evlendik..
Karaca: Eee..
Azer: Evli insanlar düğün gecesi ne yaparlar?
Karaca: Azere koşar ve dudaklarını kavuşturur.
Azer ve Karaca odaya çıkar. Karaca elbisesini çıkarır. Azer gömleğini çıkarır. Yatağa yatarlar. Karaca Azerin üstüne çıkar. Boynunu öper. Elini Azerin kaslarına gezdirir. Karaca birden içine ah çeker.
Azer: Şşş... Güzelim sakin...
Azer Karacayı kucaklar ve fırlatıp üstüne yatar..
Azer ve Karaca kendi gecelerini yaşarlar..

Sabah olur..
Azerin telefonu çalar.
Azer: Efendim Akif. Noluyor sabah-sabah.
Akif: Abi mekanlardan birinde yangın çıkmış...
Azer: Neee...
Karaca: Noluyor Azer.. Niye bağırıyorsun?
Azer: Tamam Akif geliyorum. Yılmazı ara. Söyle gelsin. Bende hazırlanıyorum.
Karaca: Azer noluyor?
Azer: Mekanlardan birinde yangın çıkmış..
Karaca: Neden yaa...
Azer: Anlayacağız.
Azer ve Karaca hazırlanıp evden çıkarlar.

Duygu ve Yılmaz.
Yılmaz:(Gömleğini giyerken Duygu kalkar)
Duygu: Yılmaz. Noluyor?
Yılmaz: Akif aradı. Mekanlardan birinde yangın çıkmış.
Duygu: Niye ya. Kim yapmış?
Yılmaz: Bilmiyorum. Gidiyorum bende. Öğrenecem.
Duygu: Bende geliyorum.
Duygu ve Yılmaz hazırlanıp evden çıkarlar.
AzKar ve YılDuy yanan mekana gelirler.
Azer: Nolmuş Akif. Gören eden var mı? Kendi kendine mi olmuş? Biri mi yapmış?
Karaca: Kim yapacak ki?
Yılmaz: Şu Arslan pezevenk olmasın.
Duygu: Ola bilir vallaha.
Akif: Abim çocuklar siyah bir zarf bulmuş...
Karaca: Baka bilir miyim?
Akif: Buyur bak yengem.
Karaca zarfı açar ve içinden çıkan şeyi gördüğü anda şok yaşar.
Azer: Karaca. Noluyor? Ne bu?
Duygu: Kardeşim iyi misin??
Karaca: Akın. Akının bu.. Akının bu. Akın..
Yılmaz: Yenge iyi misin?
Azer: Şşş. Tamam. Sakin. Gel...
10 dakika sonra
Azer: Karaca.. Bak sadece siyah bir kolye. Bunun Akına ait olduğunu nerden biliyorsun ki güzelim?
Karaca: Ben almıştım. Ben almıştım. Ama Akın öldüğünde onunla birlikte gömdüm ben bu kolyeyi de. Olamaz.. Ben gömmüştümm ...
Yılmaz: Yenge.. Bilemem ama. O zaman ölmemiş ola bilir.
Karaca: Hayır. Hayır. Hayır. Olamaz. Ben gömdüm. Kendi ellerimle gömdüm onu. Öldü ki o. Olamaz ki.

Selam arkadaşlar. Nasılsınız?
Nasıl buldunuz bölümü?🖤😍

🖤 Karanlık Dünyam 🖤 (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin