...Huzuru arıyorum sabahın aydınlığında, düştüğüm bu yollar aldığım her nefes içime buram buram haz veriyor...
Çam ormanlarıyla bezenmiş doğa harikası bir yer burası, patika yolları, yamaç ve kayalıkları , karla kaplı dağları... Oh miss gibi.... Teknoloji yok, araba gürültüsü yok, trafik yok, terör yok, hırsızlık yok yalnızca kuş sesleri birde ben varım... Yalnızlığı seviyorum sıkılmıştım şehir hayatından.
Elimde bir pusula var onunla hareket ediyorum. Adımlarımı yaşantımı onunla belirliyor onunla birlikte ilerliyorum. Bu pusula yer yüzünde sadece kullanmasını bilenlere yol gösteriyor. Herkesin evinde olmasına rağmen kullanmasını bilmeyen binlerce insan dolu...
Yalnızca bir süs eşyası gibi duruyor evlerimizde bu pusula. Yıl 2095 ne beklersiniz ki teknoloji herkesi kendine köle yapmış ve herşey dijital hale gelmiş...
Çam ormanlarının arasında kulübem de Osmanlıca ve diğer eski kitaplarımla Kütüphanem de gayet Mutluyum.
Pusulam hangi yönü gösterirse o yöne gidiyoruz.. Kimsenin bilmediği bir yer burası Coşkun ırmakları şarkılarım, ağaçların uğultusu tasavvuf musikisi gibi................
-Oh be bu ne güzel bir gün, haydi pusulam bugün bana bakalım hangi serüveni göstereceksin...
-Hah işte burda dur kılıfdan da çıkarayım işte şimdi oldu. Haydi " Bismillah " deyip açalım bakalım kapağını.
Yine her zamanki gibi sevinçliyim bu pusula hiçbir zaman beni yanıltmadı güzel bir yer gösterdin yine bana.... Yaşayalım görelim pusulanın gösterdiği yerleri.
Oh oh Pusula bize merhamet pınarına giden yönü gösterdi. O yöne doğru patika yollardan engebeli dağlardan geçerek ilerliyorum. Ve merhamet pınarına ulaştım...
Bir yudum su içip bu pınardan geri kulübeme döneceğim... Zira teknoloji geliştikçe Ormanlık alanlar yok olmuş beton zeminle dolmuş etraf...
Nefes almaya bile vakit yok... Uçan taksiler havayı kirletiyor insanlar yedikleri şeyleri veya başka nesneleri boşluktan öylece bırakıyor ormana.
Keşke 2015 yılında olsaydık arabalar yerden gidermiş o zamanlar... Bu kadar pis değilmiş insanlık, nehirler göller artık çöpten geçilmiyor yasalar eskisi gibi bağlayıcı değil...
2000 li yıllarda yapılmış Muhteşem bir kulubede yaşamak ne güzel bir duygu ahşap kokusunu kapısından girer girmez alıyorsunuz...
Teknoloji artık iyice insanları tembellestirdi kansere çare bulundu ama obezite kanserden daha tehlikeli hale geldi... Oksijen yerine kimyasal soluyoruz resmen.. Online alışverişle bir dokunuşla herşey eve gelir hale geldi...
Huzur Mu ? Sadece camilerde huzur buluyorsunuz 2020 yılında Türkiye capında deprem oldu OSMANLI mimarisi hariç diğer camiler hasar gördü... Ve modern mimariye göre yapıldı hasar görenler ECDADIN camileri asırlar olmasına rağmen teknolojiye meydan okuyor...
İman gücüyle yapıldığı için... Dim dik ayakta ve geçmişe selam Çakıyor. . Okuduğum kitaplar ve dedemin anlattıklarıyla özlüyorum Osmanlı'yı insan bilmediği bir şeyi Özler mi ama ben annemi özler gibi özlüyorum. ..
....
Pusulam vaz gecilmezim can yoldaşım 2007 yılında William Smith in oynadığı Ben efsaneyim filmindeki gibi tek başımayım...
5 vakit namazım var birde pusulam huzurumu ikisiyle buluyorum vakit namazlarını köy camisinde CUMA günleri de şehre gidiyorum CUMA namazını kılmak için..
.....
Pusulama bakmadan hiçbir yola çıkmıyorum. . Bana banamdam babama da Dedem den yadigar olmuş bir pusula...
Ama sırları var bu pusulanın Kullandıkça hergün farklı bir yönünü keşfediyorsun..
Cümlelerin anlamını yitirdiği, canımın sıkıldığını bir anda açıyorum pusulanın kapağını bana doğru yönü gösteriyor...
-------------O--------------------İşte yine o günlerden biriydi teknolojinin büyüdüğü bu dünyada ve bu teknolojik çağda son günlerini yaşıyor dünya...
Dünya yaşlanıyor Her gün pusulası kaybeden Müslümanların sayısı artıyor. Geriye kalanlar MEHDİ Ve Hazreti İsa'yı bekliyorlar... Camiler dolu ama insanlar zombi gibi dolaşıyor.2. Bölümde Pusula Yolculuğu devam edecek...
Takipte kalın... YIL 2095