1. Bölüm, (BENİ TANIMADIN?)

101 8 0
                                    

Her zaman ki gibi evden çıkmadığım günlerden biri, ben genelde evden çıkmam sadece hava karardığında ve tek başına çıkan birisiyim,bundan dolayı yalnızım yalnızda değilde karmakarışık biriyim kimse beni çözemiyor, sadece insanlar değil ben bile kendimi çözemiyorum. Ben genelde gündüzleri dışarı çıkmam çıkamamda neden mi ? Hastalığım yüzünden "agarafobi" kimse inanmıyor ama benim hastalığım bu gündüzleri herkez gibi bende çıkmak istiyorum ama çıkamıyorum onlar bana zarar vericek gibi geliyor,araştırdım bu bir "agarafobi".......

                                                                                                                                                                                                    Alarmın sesiyle gözlerimi açtığımda saat 09.34 'ü gösteriyordu saate bakarken bugünün tarihi gözüme çarptı,bugün 15 temmuzdu annemlerin zoruyla bugün doktor gelecekti bir pisikolog hemen üzerimi değiştirip kaçmam lazımdı o doktorla görüşmek istemiyordum ,bu gelen 12. Doktor diyebilirdim hepside aynı şeyi söylüyordu "psikolojik" bunu bende kabul ediyordum ama bir sorun vardı agarafobide bir psikolojik hastalıktır ama bu doktorların hiçbiri bunu söylemiyordu ve ben bunların doktor olmadığına yemin edebilir ama ispatlayamazdım..


Yataktan kalkıp etrafa bakındım sesler gelmiyordu şaşırmamıştım , 2 senedir falan evde ses kalmamıştı herkez bir yere dağıldı..


Planımda üzerime mavi bluzumu ve siyah pantolonumu geçirip arka sokakta oturan kuzenim Aslı'nın yanına gitmekti fakat kapıdan çıkarken anneme yakalanmıştım bi anda;                     "nereye kaçıyorsun?" diye mırıldandı ve ekledi "doktor gelmek üzere" odama sinirle girip hızlıca kapıyı çarpttım çok geçmeden kapı çaldı "gir " diye mırıldandım.Gelen annem ardında kendini doktor sanan adamdı gözlüklü elinde siyah çanta ve saçının peruk olduğu çok belliydi ;

"Merhaba ben doktor Cüneyt " diyerek söze girdi . " merhaba bende Didem " diye devam ettim anneme doğru dönerek" bizi yalnız bırakabilirmisiniz?" diye sordu anneme sonra annem söze girdi: " tabiki " diyerek odadan çıktı ve kapıyı kapattı. "Hadi bakalım biraz sohbet edelim " diyerek söze girdi" ben ise kendimi tutamayıp başladım konuşmaya " ben sizinde doktor olduğunuza inanmıyorum bu sizinden önceki tam 12 doktor bana 'psikolojik ' dedi ama onlar bilmiyoki agarafobi de bir psikolojik hastalık umarım sizde bana 'psikolojik' demessiniz " sanırım hızlı konuştum karşımdaki kendini doktor sanan adam nedensiz bir şekilde gülmeye başladı. Ona niye gülüyorsun der gibi baktığımda birdenbire gülmeyi bırakıp bana sert bir şekilde bakmaya başladığında sanırım gözleri doldu ve söze girdi "beni tanımadın değil mi ? " deyince öylece baktım ne demek istediği hakkında hiçbir fikrim yoktu merakta etmiyordum yalan olduğunu tahmin ederek. Birden gözlüğünü ve saçında olan peruk 'unu çıkarınca kalakaldım karşımdaki Deniz 'di tabi siz " Deniz kim?" diyeceksiniz......

31.08.2018

O zamanlar lisedeydim son sınıfta öğle yemeğinde sürekli olarak sersesi tipliler gelirdi görürdüm ama kimseyle konuşmazdım tabi o zamanlar bu hastalığım yoktu dışarda gezerdim eve hiç girmeden. Bir gün öğle arasında gözüme birisi çarptı ben bu kişiyi tanıyordum sinema sırasında, ailecek gittiğimiz restoratta hatta her gece dışarı yürüyüşe çıktığımda heryerde şimdi ise okulun bahçesinde. Bu çocuk kimdi? neden sürekli etrafımdaydı ? Bizim okulda olma ihtimali yoktu eğer olsaydı tanırdım yeni gelmiş hiç olamazdı okulun bitmesine son 1 hafta kalmıştı . Arkamdan gelen sesle ürperdim gelen Asılıydı "hadi gidelim kuzen " dedi ve birlikte çiğ köfte almak üzere özgür amcanın dükkanına gittik . "Selam kızlar" arkamdan gelen başbelası doğukandı . Doğukan bana plotenik aşıktı tabi ben ondan nefret ederdim . Somurtkan bir ses tonuyla "selam" dedim . "Tesadufe bakın aynı yere gelmişiz" ahahahahha kesin tesadüfdür salak şey "hıhı" Diye mırıldandım. Aslı ise sürekli gülüyordu "gülmesene " diye uyardım ilk önce o ise gülmekten konuşamıyodu bile...

 yemeklerimizi alıp okulun arka tarafına doğru yola çıktık. Aslının unutkanlığı üzerindeydi özgür amcaya yemeğinin parasını vermeyi unutmuş "ben verip geleyim sen yürü ben sana yetişirim" diye mırıldandı ben ise söylene söylene okulun arkasına yürüdüm buralara nolmuştu böyle büyük büyük taşları yerlere atmışlardı düşüceğime emindim farketmediğim bir anda taşların birine takıldım ufak bir çığlık attığımda gözlerim kapattım açtığımda ise yerde değildim ela gözlü o serseri çocuğu gördüm ben düşerken tutmuş beni " bırak beni " diye bağırdım, "sakin ol sadece yardım ediyorum" dedi bu çocuk benden ne istiyordu neden sürekli etrafımdaydı "sanane senden yardım isteyen varmı ? " diye devam ettim sinirli gibiydi alnında beliren damarı görebiliyordum "

"özür dilerim ama yardım edebilirmiyim " dedi salaktı sanırım anlamıyordu " istemiyorum " diye bağırdığımda aslı ve kız arkadaşlarımızda gelmişti "noluyor didem neden bağırıyorsun sesin okulun oraya duyuluyor " gerçekten o kadar bağırmış olabilirmiydim neyse bu önemli "Bu çocuk sürekli etrafımda " deyince arkadaşlarımdan Ezgi hiç gözünü kırpmadan ela gözlü çocuğa bakıyordu " Ezgi " dediğimde ürperdi ve "şeyyy" dedi . Ela gözlü çocuk Ezgiye aynı şekilde baktı. Ezgi birden bağarmaya başladı: "neden geldin neden niye hâla etrafımdasın" bu kimdi Ezgi neden ona bağarmıştı "ezgi hiçbirşey bilmiyosun bana bağarmaya hakkın yok" neden bahsettikleri hakkında hiçbir fikrim yoktu " ben herşeyi biliyorum herşeyi öğrendim" şimdi hatırladım bu Ezgiyi aldatan Deniz anlattığına göre 1 sene önce başka bir kız için yurt dışına gitmiş Ezgiyi terk edip . "Herşeyi bilseydin bana böyle davranmazdın" Neydi acaba Ezginin yerinde olsam dinlerdim . "Gerek yok gidebilirsin bu sefer arkandan ağlamıyacağım sonuçta benim için bişi ifade etmiyorsun " derken bile çoktan gözleri dolmuştu: "ister dinle ister dinleme dinlemezsin çok şey kaybedersin " şok içinde onlara bakarken hiç beklemediğim anda bana döndü ela gözlü çocuk;

 " seninle sonra konuşalım ama lütfen bana bir şans ver pişman olmazsın okul çıkışı burada bekliyor olacam " neden benden bir şans istiyordu hiç bir fikrim yoktu " tabikide gelmiyeceğim boşuna bekleme " deyiverdim ve tabikide gitmeyecektim, "ben yinede bekliyeceğim" dediği sırada okulun arkasına doğru yol aldık boş biryerlere oturup yemeğimizi yedik sessizliği bozan zeynep oldu "saate bir bakın kızlar dünki gibi geç kalmayalım derse " derken saate bakıyordum " oha kalkın zil çalalı 5 dk olmuş " acele ile koşarken yine o çocuğu gördüm direk olarak bana bakıyordu , sınıfların kapısı kapalıydı 2. Kata çıkınca nöbetci yan sınıftaki ahmetti "Ahmet kanka hoca girdi mi ? " diye soruverdim bir anda " az önce girdi kanka hemen girin" hah bir bu eksikti şimdi ayvayı yedik fidan hoca bu okulun en sert hocasıydı Ezgi kapıyı çalınca içimden dua ediyordum o kadar korkuyordum, Aslı kapıyı çalıp içeri girerken ben,Ezgi,sibel ve Zeynep arkasından ilerledik sınıfa girdiğimizde fidan hoca yoktu Açelya hoca vardı Açelya hoca okulun rehber hocası "hocam özür dileriz" Aslı durumu anlattıktan sonra "tamam kızlar geçin" dedi.

 En arka sırama yani Onurun yanına geçtim dersi açelya hoca almıştı mezuniyet ile ilgili bişiler anlatırken sıranın altından telefonumu çıkardığım sırada onur uyardı: "hoca yakalarsa kurtaramam bak"Onur müdürün oğluydu her yakalattığımda bunu der ve yinede kurtarırdı beni "tabi canım kurtarmassın" derken birden telefonum çaldı telefonumu sessize almayı unutmuştum o sırada Açelya hoca bana doğru gelirken telefonu kapattım "hiç saklama alıyım o telefonu"telefonu alırken tekrar söze girdi "kaç defa diyeceğim bu sefer ailenden biri gelmeyince vermiyeğim" şimdi yandık ama neyseki Onur vardı o alırdı. Tam olarak 3 ders sonunda çıkma saati gelmişti Aslıya dönerek "sen git ben telefonu alacağım " ve Onur 'a dönerek ekledim

 "alırız değil mi ?" dedim Onur kızmış bir şekilde "bekle alıp geliyorum " dedi Aslı ise çoktan gitmişti. Acaba Deniz'in yanına gitsem mi diye düşünürken karşıdan elinde telefonumla gelen Onur'u gördüm elinden telefonumu alıp teşekkür ederip koşarak okuldan çıktım . Çantamın içinden kulaklığımı çıkırıp müzik açtım aklım Deniz'deydi gitmeli miydim ? Bilmiyordum eğer gitsem Ezgi 'ye ihanet etmiş olucaktım. Ama gitmek istiyordum en azından beni niye takip ediyordu öğrenmek istiyordum......

KARMAKARIŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin