YILDIZLARIN ARASINDA🌠

2🌠

Rica etsem oy verip yorum yapabilir misiniz??

Şirin

Hayatınızda hiç şaşırdınız mı? Hayır normal şaşırmalardan  söz etmiyorum! Bu nasıl desem heyecanlı bir şaşırma... Ben yaşadım... O çarptığım çocuğun benim sınıfımda olduğunu öğrenince çok şaşırdım fakat aynı zamanda heyecanlandım da... Çarptığı çocuk sınıfa gelince şöyle bir göz gezdirdi ve gözleri benim üzerimde durdu...

O da benim kadar şaşkındı...

Yavaş hareketlerle yanıma doğru gelmeye başladı ve hemen yanıma oturdu. Bana 'oturabilir miyim?' Diye soru sorulmamasının üzerine konuştum.

"Sen! Çarptığı çocu-" birden sözümü kesip konuşunca gözümü devirdim.

"Çarptığı çocuk mu? Adım Mert bıdık! "  Bıdık mı?!

"Sen ne diyorsun be?! Bıdık anandır!" diye çemkirdim.

Ups... Sanırım onu sinirlendirmiştim çünkü gözlerinden ateş fışkırıyordu! Evet... Bakışlarla adam öldürme ödülü Mert'e geliyor!

"Bıdık! Sakın bana çemkirme! İlk  günden birini hastanelik etmek istemiyorum!" diye ürkütücü bir ses ile konuştu... Yutkunup önüme döndüm. Galiba birazcık korkmuştum...

Yani azcık...

Öğretmen sınıfa girince ayağa kalktık.

"Günaydınn çocuklarr!" evet ingilizce öğretmenimiz çılgının tekiydi... Çoğu zaman dersleri şakaya vurarak anlatırdı ama sınavları felaket zordu!

"Günaydın hocam!" diye herkes bağırdıktan sonra hocanın "oturabilirsiniz!" demesi ile oturduk.

Hoca ders anlatırken notlar alıyordum...

Gözümün önüne saçım gelince üflüyerek onu geriye atmaya çalıştım ama olmuyordu.

Birden birisi saç tutamını kulağımın arkasına koyunca ona döndüm.

Mert tam dibimdeydi. Gözleri elaya dönüktü... Çok güzeldi... Kalbim hiç atmadığı gibi atıyordu niye bu kadar hızlı atıyorsun kalbim! Kalbimin sesi... Nefesi dudaklarıma değerken gözlerinin içine bakıyordum... Onun gözleri ise dudaklarım ile gözlerim arasında gidip geliyordu.

"Ş-şey çekilir misin?" nefesimi tutuyordum. Sınıfta öğretmen vardı!

"Bak... Disiplinli olmak istemiyorsan geri çekil!" bu resmen tecavüze giriyordu! Birden geri çekilince nefesimi geri verip elimi kalbime götürdüm. Niye böylesine hızlı atıyordu? Yoksa... Hayır olamaz!

Mert'ten

Cücenin gözünün önündeki saçı arkaya attığımda hemen arkasını dönmüştü...

Dudaklarımız arasında en fazla 3 santimetre vardı... Nefesim onun dudaklarına değerken gözlerinin içine baktım... O kahvenin en yoğun tonunu içeriyordu gözleri ...

Saçı, gözü, dudakları herşeyiyle güzel bir kızdı...

Daha önce hiç bir kız hakkında böyle düşünmemiştim... Zaten sadece 1 kere kız arkadaşım olmuştu. O da en yakın arkadaşımla yatıp bana ihanet etmişti... Fakat onda bile böyle hissetmemiştim... Bu, bu çok değişik bir duyguydu.

Değişik, karmaşık ama bir diğer yandan da güzel...

Ben böyle düşünürken o konuşuyordu...

"Bak... Disipline gitmek istemiyorsan çekil!" birden geri çekildim. Ne yapıyordum ben böyle! Ben bir kız hakkında hiç böyle düşünmemiştim...

Şirin önüne dönerken düşündüm...

Yoksa ben Mert Karahanlı... Didem'den başka birinden hoşlanmaya mı başlıyordum?