Zamparanın Ölümü[Bitti]

2.Liseye Beş Dakika

2 Bölüm

Liseye Beş Dakika

      

        Gözlerini açtı,sabah olmuştu. Ayağa kalktı. Elbiseleri yüzünden yer ıslanmıştı. Onların üzerine basmadan oturma odasına geçti. Odaya daha önce inceleme fırsatı bulmamıştı. Bir ikili bir üçlü bir de tekli koltuk vardı. İkili koltuğun çaprazında pencereye bakan kısımda masa ve sandalyeler bulunuyordu. Televizyonun pencere bakan kısmında içi boş kütüphane bulunuyordu. Çıktığı kapı ile televizyon arasında işi boş akvaryum var.  Masanın üzerinde gözlük,sigara paketi ve çakmak bırakılmıştı. Masanın arkasında bir tane katalitik vardı. Masaya doğru yürüdü, ve arkasında bıraktı. Katalitiğin arkasına baktığında içinde tüp olduğunu görüp hemen çakmağını çaktı, derecesini ayarladı. Arkasına dönüp hızlıca dün yere attığı elbiseleri topladı.  Katalitik ısınmaya başlarken elbiseleri karşısına koyup kilodunu çıkartıp katalitiğin önüne koydu,dün akşam onunla birlikte yatmasına rağmen halen nemliydi.  Altına bir sandalye çekip ayaklarını birleştirdi üzerine atletini koydu. Hepsini bir kaç dakika da ısıtıp tekrar giyecekti.

    Ayağa kalktı,televizyonun kumandasını ikili koltuğun karşısında ki sehpadan alıp televizyonu açtı. Televizyon büyük bir gürültüyle açıldı,sesini biraz kıstı ve kanalları gezmeye başladı. Haberler,yemek programları ve spor ilgi alanında değildi. Sabah olduğu için hava durumu arıyordu. Bu arada evin duvarlarını göz gezdirdiğinde saat olmadığını görmüştü,neyse ki televizyonda sabahları saatin kaç olduğunu gösteriyordu. Kanalları dolaşmaya devam ederken bir kaç dakika sonra hava durumu haberlerini bulmuştu. İstanbul hava durumlarında güneşli gösteriyordu. Dün oldukça kasvetli ve yağmurluydu. Bugün güneşliydi.

''Yavuz için güneşli hava iyi.'' Kumandayı koltuğun üstüne bırakıp kalan elbiseleri ısıtmaya devam ediyordu.

1985

     Yavuz babasının kapıyı açmasıyla birlikte arabanın içine bindi. Arkada olduğu için kemer takmasına gerek yoktu, zaten arka koltuk için kemer yeri de yoktu. Babası kapıyı kapattıktan sonra arabayı çalıştırdı. Yüzünü arkaya çevirdi parmağı ile biri işaret etti.

''Birinci Kural Güneşli günlerde herkes neşeli olur. Güneşli günlerde sorun çıkartma çıkartırsan gizlenmeyi bileceksin. İkinci kural herkesin sorunlu olduğu yağmurlu ve karlı günlerde sorunun en büyük sen olacaksın ama gizlenmeyi bileceksin üçüncü kural kasvetli günlerde asla kafana göre takılma anladın mı?'' dedi. Yavuz başını olumsuz sallayarak

''Hiç bir şey anlamadım baba'' dedi. İskender

''Zamanla bu felsefeyi öğreneceksin okuldan sonra hiç bir yere kaybolma seni almaya geleceğim'' dedi.

...

     Elbiseleri kuruttuktan sonra hepsini giydi. Paltosunu sandalyenin üzerine astı.  Güneş gözlüğünü taktı. Çakmak ve sigara paketini eline aldı. Mutfağı geçip garajın kapısını açtı. Tezgahın üzerinden arabanın ana anahtarını aldı.Garajın içeriden kilidini açtıktan sonra yukarıya kaldırdı. Burada daha önce bir dükkan olduğunu tahmin ediyordu,sonra ev ile birleştirilmişti muhtemelen. Türkiye de kişiye özel garajlı apartman bulmak zordu. Arabasının içerisine oturdu ve çalıştırdı. Motor büyük bir gürültüyle çalışırken onun çıkarttığı ses Yavuz'un hoşuna gitmişti. Arabasını geri vitese attı, yola çıktı kenara park ettikten sonra arabadan inip garajın kapısını aşağıya indirdi. Arkasını döndü,arabaya giderken karşısında apartmandan apar topar bir liseli kız çıkıyordu. Yavuz ona baktı. Sarı dalgalı saçlı,mavi gözleri vardı,acelesi var gibi görünüyordu. Güneşli günlerde bu fırsatları değerlendirmek lazımdı.