Jennie'den
Bir kaç gündür aklımı kurcalayan şeyler vardı. Anonim olarak biri bana yazıyordu ve yazdığı şeyler hoş olsa da anonim olduğu için biraz ürkütücüydü de. Ayrıca yıldızlara garip bir takıntısı vardı. Bugün Rosé'ye söyleyecektim. İlk yazdığında söylememiştim çünkü ağır dalga geçecekti. Ama yine de bilmeye hakkı vardı çünkü en yakınım oydu. Okula girdiğim de Rosé bahçede değildi. Aç olduğunu düşündüğüm için kantine doğru ilerledim. Zaten zamanının çoğunu kantinde geçirirdi. Kantine indiğimde gözlerim Rosé'yi arıyordu. Ve tam da düşündüğüm gibi cam kenarında bir masaya oturmuş tıkınmakla meşguldü. Hızlı adımlarla masaya gittim. Yanağına bir öpücük bırakıp karşısındaki sandalyeye oturdum.
Jennie: Günaydın prenses
Rosé: Ağzına ayağımı sokarsam görürsün kim prenses!
Rosé ve prenses sorunları, uzun konu sonra anlatayım...
Jennie: Tamam tamam sakin. Ee naber?
Rosé: Jennie sen bana bir şey mi söyleyeceksin ya da isteyeceksin?
Jennie: Nereden çıktı kızım ya?!
Rosé: Şöyle aşkım sabahları ayrı bir huysuz olup konuşmayı pek sevmiyorsun ve genelde bu tip muhabbetleri öğlen yani senin uykun açılınca yapıyoruz. Şimdi ise gelmiş sabah sabah hal hatır soruyorsun. O yüzden uzatmadan anlat.
Jennie: Bazen beni bu kadar iyi tanımanı tehlikeli buluyorum. Neyse söyleyeceğim fakat dalga geçme tamam mı?
Rosé: Tanımadığın birini mi öptün?
Jennie: Ne hayır!!
Rosé: Birini stalklarken yanlışlıkla beğendin mi?
Jennie: Hayır be Allah korusun!
Rosé: Peki ya-
Jennie: Kızım dur bir dinle.
Rosé: Tamam tamam anlat hadi.
Jennie: Şey şöyle ki bana anonim olarak biri yazıyor.
Rosé: NEEEEE!
Jennie: Kızım bağırma ya. Herkes bize döndü.
Rosé: Anonim mi kaldı ya
Rosé hayvan gibi gülüyordu. İşte bu yüzden ona başta söylememiştim. Gülmesinin bitmesini bekledim. Bir yandan şakalar yapıyor sonra da kendi kendine buna gülüyordu.
Rosé: Ayh tamam öyle pis pis bakma. Sadece off çok komik yaa.
Jennie: Ya işte bu yüzden başta sana söylemedim.
Rosé: Ne! Birde başı mı var oğlum! Ne kadardır yazıyor sana bu çocuk?
Jennie: Bir haftadır falan.
Rosé: Ve sen bana şimdi söylüyorsun!
Jennie: Kızım dalga geçeceğini bildiğim için söylemedim.
Rosé: Yine de söylemeliydin Jen.
Jennie: Ya tamam asma yüzünü.
Sandalyemi Rosé'nin yanına çektim ve ona sokuldum. Bana dayanamayacağını biliyordum. Öyle de oldu. Rosé kıkırdamaya başladı.
Jennie: Gel de ne yazdığına bak. Sonra da kim olduğun bilmeye çalışırsın.
Rosé: Allah'tan ben varım da flörtlerim sayesinde okulda ki çoğu erkeğin yazış biçimini biliyorum.
Ah tabi. Rosé flörtleşmeyi severdi. Zaten okulda popüler sayılırdık. Bu da işimizi kolaylaştıracaktı. Mesajları yüzünde ki sırıtışla okuduğunda telefonu geri bana uzattı.
Rosé: Bilmiyorum Jen. Bana yazan kimseye benzemiyor. O aptallar böyle güzel cümleler kuramaz. Belki bizim okuldan değildir.
Jennie: Olabilir. Ama içimden bir ses sizin okulda diyor.
Selam aşklarım. Nasılsınız?
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Bolca yorum ve oy rica ediyorum sizden.
Seviliyorsunuz...
