_
Ve sonunda uzun uğraşlar sonucunda bulduğum işten alacağım ilk maaş için merkezdeki bankaya gitmek için bir taksi beklerken heyecanlaydım. Belki de bu hayatımda alacağım ilk yüklü miktarda paraydı. İlk defa bu kadar fazla parayı bir arada görecektim. Ay boyunca sırf yeni olduğum için, bi' ayakkabılarının altındaki sakızı bana çıkarttırmadıkları kalırken bu eziyete karşılık o parayı gerçekten hak ettiğimi düşünüyordum.
Sabah kahvaltı yaparken aldığım mesajla mutluluğum ve heyecanım başlamıştı. İlk görüşte çok sevdiğim (!) patronum bana hesabıma maaşımın yattığını mesaj olarak bildirdiğinde ilk işim evden koşarak çıkmak olmuştu. Fakat ortada öylece bıraktığım kahvaltı sofrası geri dönmemi sağlarken fazla acele etmemem gerektiğini kafama koymuştum. Çünkü inanın, o karıncaları temizlemek biraz fazla uzun sürüyordu.
İlerde ki ışıklarda görünen taksiyi görünce kaldırıma yaklaşmış ve bir el hareketiyle durmasını sağlamıştım. Arka koltuğa iyice yerleştirdikten sonra maskemi indirmiştim. "Merkez bankaya." Yaşlı adam kafa sallayıp arabayı çalıştırdığında bende kafamı cama çevirmiş ve sokaklardaki insanları izlemiştim. Hayat zordu ve ben bazen buna oturup ağlıyordum. Sanki ağlayınca zorluğu birazcık olsa da geçiyordu. Yani ben öyle hissediyordum. Belki de göz pınarlarımda ki yaşların boşalmasıyla rahatlıyorumdur.
"Ne kadar?"
"141 won."
Parayı bana doğru uzattığı avucunun için sertçe koyduğumda yaşlı adama sert bir bakış atmış ve arabadan inmiştim. 141 wonmuş. Sanki karşısında çocuk vardı da beni kandırıyordu. Olgun bir bireydim ben ve bir yaşlı olarak bundan utanması gerekiyordu. Resmen adam dolandırıyordu. Araba giderken arkasında ki plaka bakmış ve sırıtmıştım.
Bankaya girerken telefonumu cebimden çıkartıp polisi tuşlamıştım. Kendime sıra numarası alırken açılan telefonum ile konuşmaya başlamıştım.
"Alo?"
"Şikayetiniz nedir?"
"Az önce bindiğim taksi benden yüklü bir miktarda fazla para aldı. Plakası, 02ROK9757. "
"Gereğini yapacağımıza emin olabilirsiniz."
"Teşekkürler. Gelişme için sizden cevap bekleyeceğim."
"Size haber vereceğim."
Telefonu kapatıp cebime koyduğumda koltuklardan birine oturup elimdeki numaraya daha sonrada kırmızı renkle yazılmış dijital numaraya baktım. Önümde olan birkaç kişinin geçmesini beklerken geriye doğru yaslandım ve ellerimi kahverengi kabanımın ceplerine koydum. Burnumu boynumdaki atkıya sürttükten sonra benim sıram gelmiş ve hemen ayağa kalkarak görevli kadının yanına ilerlemiştim.
"Nasıl yardımcı olabilirim efendim?"
"Maaşımı çekmek için gelmiştim."
"Tabi, yardımcı olalım."
Birkaç kimlik bilgimi aldıktan sonra maaşımı kağıda sarıp elime vermişti. Bende hemen cebima koyarken kimliğimi alıp çıkışa yönelmiştim ki her şey bir anda olmuştu. Etraftan ve bankanın girişinden bize doğru gelen silahlı kişilerle dudaklarım aralanmıştı. Etrafa birkaç el ateş edilmiş ve herkes çığlık atmaya başlamıştı.
Korkuyla ben duvar dibine geçerken simsiyah giyinmiş ve silahlı olan kişileri izliyordum. Giriş çoktan birkaç kişi ile kapanmış diğer kişilerde insanları bir arada topluyordu. Birisi bana silahıyla işaret ettiğinde hızla toplu alana yönelmiştim. Onlar gibi bende yere oturduğumda çaresizce etrafa bakmıştım. Fazla ses olmasa da ortamda bir uğultu vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PleDge × TaeKook✔Two-Shot
FanfictionTaehyung aylık maaşını çekmek için merkez bankaya gitmişti. Fakat bir anda içeriye giren kişilerle o, ve diğerleri birkaç hırsız tarafından rehin alınmıştı. 🥈 banka [16.10.20] - [17.10.20]