Yeminler edilirken, herkes gelin ve damada değil siyah giyinmiş, düğünü cenaze sanan bir kadına bakıyordu. O ise o yemin edilirken göz yaşlarına hakim olamıyordu. Gözlerinin dolu olmasını ise kimse göremeyeceği için şanslıydı çünkü siyah vualet şapkasının dantelli kısmı gözlerinin hepsini kaplıyordu,günlerce ağladığı ve uyuyamadığı içinde göz altı morluklarını kapatmak için koyu bir makyaj yapması gerekmişti kim bilirdi ki tüm bunlar onun yararına olacaktı.
Yeminler edildikten sonra yüzükler takılmıştı. Junmyeon gelinine yaklaşırken Jisoo buna daha fazla katlanamayacağını düşünüyordu. güçlü biri gibi olmalı ve içindeki aşık küçüğü öldürmeliydi, küçüğe çığlık atacak zaman vermemeliydi.
Kim Jisoo içinde Junmyeon'un olduğu küçüklüğünü öldürmeliydi. Eğer o küçüğü öldürmezse küçükken ona verilen sözler canını acıtacaktı.
Jisoo , Junmyeon ile gelininin öpüştüklerini fark ettiğinde bakışlarını ordan çekmiş ve tam karşısına bakmıştı. Kim Jisoo kendini öldürüp hissizleşirken, Junmyeon ise hayatını adadığı kadının kollarında mutluydu.
Herkes sahneye çıkıp çift için tebriklerini ve onlarla ilgili anılarını anlatırken Kim Jisoo'nun yüzünde ise büyük bir sırıtış belirmişti. Nihayet sıra ona geldiğinde yavaş adımlarla sahneye çıkmış ve karşısındaki Junmyeon'a bakıp sırıtışını genişletmişti.
Junmyeon'a karşısındaki simsiyah giyimli kadını tanıdığında gözleri büyümüş ve onu durdurmak adına oturduğu yerden hızlıca ayağa kalmıştı. Bu hareketini gören Kim Jisoo ise kahkaha atmış ve kafasını olumsuz anlamda sallayıp elini öne uzatıp Junmyeon'a durması için işaret vermişti.
"En yakın arkadaşının konuşma yapmasına izin vermeyecek misin Junmyeon? Çok ayıp..."
"Jisoo"
"Sus ve beni dinle. Size bir masal anlatmamı ister misiniz? ah, elbette isterler değil mi Junmyeon? Günlerden bir gün Prens çocukluk aşkı olan prenses ile mutluyken bara gider ve sarhoş olup bir köylüyü hamile bırakır.. hiçbir şeyden haberi olmayan prenses çoçuk 2 aylık olana kadar prens ile yapacakları düğünün planını yapar ve bir gün ailesine gelen mektupla Prensin evleneceğini öğrenir, günlerce evden dışarıya adımını atmaz. Prens ise onu aramaya veya onunla konuşmaya bile çalışmaz. Günler sonra düğün günü gelir ve Prenses siyah kuğu olarak düğünü basar. Çifte kötü dileklerini iletir ve asla mutlu olamamaları adına dua eder. Ne üzücü bir hikaye değil mi? "
Jisoo sahte göz yaşlarını siyah mendili ile silerken bakışlarını Junmyeon'a sabitlenmişti.
"Etkilenmedin mi eski dostum? Ah doğru... sen bu hikayedeki başrolsün elbette etkilenmez veyahut kimin kırılıp kırılmadığını umursamazsın. bencillik yaparak herkesi elinde tutarsın. Unutma Junmyeon... Arkanda aşk hastası bir kadın bıraktın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovesick girls ➥ jenyong + donglis + chanrosé + jiho ✓
Fanfiction"Hey biz aşk hastası kızlarız!" [jenyong + donglis + chanrosé + jiho] ©haerim