Kara kış sokaklari bürümüştü.Her yer buz gibiydi.Sanki şeytan ve melek kavga ediyordu buda şehri lanetlenmişti.Her yer morkta gibi soğuk olmuştu.Doğum hanedeki kadınlar bebekleri ile soğuktan acı çekiyordu.şehir ağır bir yoksullua uğramıştı.En zengin,olanlar bile sobalı evlerde oturuyorlardı.Jessie kocası türk olduğu için paristen türkiyeye geliyorlardı.Jessie bu durumdan pek hoşnut değildi.Ama kocası mete üzülmemesi için bunu ona belli etniyordu ve söylemiyordu.Jessie ve mete ,metenin annesinde kalıyorlardı.yeni taşındıkları için Jessienin bir işi yokmuş,bu yüzden kayınvalidesi fırsat bu fırsat bacaklarım ağrıyo vasıtasıyla tüm işlerini JEssieye yaptırıyo.Jessie gün gittikçe psikolojisi bozuluyo. Bir gün jessie yerleri silerken kokuşmuş ayaklarini cetikten cıkarıp ayağını suratına deydirerek
-yıka lan şunları dedi
Jessie burnundan soluyordu.Herşey kocasına olan aşkı içindi.Jessie gıcıklık olsun diye suyu tencerede suyu tavuğu haşlarcasına kaynatıp ayaklarını sokacaktı.Bu fikir hoşuna gitmişti.içerden bağırıyordu
-ulan günah keçisi nerde kaldın lannn
+geliyorum anneciğim bekle lütfen(sinsi bir gülümseme ile)
Kovayla salona gitti.
+gel anne sok ayaklarını.soktu
-ulaaan orospi günah keçisiiiiiii eşşoleşşekkkkkk
