Lord ve Ejderha (BL)

Bölüm 5 - Sihir

On gün sonra, Lord Kaller'a karşı büyük bir savaş yaptık.

Lord Kaller sadece mükemmel okçu kulelerine sahip değildi, aynı zamanda mancınıkları da vardı.

Ordunun arkasındaki bir savaş arabasının üzerinde dururken, askerlerime ve Fruys'a birbiri ardına savrulan devasa alevli taşları izledim. Ejderha, büyüklüğüne rağmen mancınıkların fırlattığı her yaylımdan kaçabiliyordu, ama askerlerim o kadar şanslı değildi - insanlar minyatür kuyruklu yıldızların her barajıyla yere düşüyorlardı. İzlerken korkunç kaygı kalbimi ele geçirdi.

Fruys havada devrilmeden önce aniden uzun bir kükreme yaptı. Tüm okçu kulelerini ve mancınıklarını örerek, kendi vücuduyla saldırıların yükünü üstlendi ve tüm düşman tahkimatları yakında buzla kaplanana kadar ilerlemeye devam etti.

Andy'nin kolunu havada salladığını ve birliklere tam ölçekli bir saldırı başlatmak için bu fırsattan yararlanmaları için işaret verdiğini gördüm.

Doğrudan Lord Kaller tarafından yönetilen güçlerle karşılaştığında, Fruys dondurucu bir hava patlamasıyla düşman birliklerinin momentumlarını kaybetmesine neden oldu.

Alanın diğer tarafından haykırılan Lord Kaller'in sesindeki şaşkınlığı duyabiliyordum: "Bu, yüksek düzeyde sihir kullanabilen bir ejderha!"

●○●○●●○●○○○●●●○○○○●●●●●○○○○●○●○●●●

Fruys'un yardımına rağmen, Lord Kaller'e boyun eğdirmeden önce bir gün geçti.

Askerlerimiz, uzun zaman önce sınırlarını aşan yorgunluklarına rağmen, yalnızca irade gücüyle yoluna devam ettiler.

Yine de en sonunda, savaşçılarımız zaferle döndü ve Fruys her zamanki gibi gururla cephede önderlik etti.

İri boynuna sarılmak için ileri atıldım ve kulağına yaklaşarak ona hafif bir gülümsemeyle "Fruu, sen gerçekten benim kahramanımsın" dedim.

Fruys yanıt vermedi ve sadece büyük başını yana çevirdi.

Yanaklarımı boynuna sürdüm.

Ama aniden büyük pençelerini kaldırdı ve hemen uçup gitmeden önce kanatlarını açtı.

Gökyüzünde siluetinin küçülüp küçülmesini izlemek için başımı kaldırdım, biraz şaşkınlık hissettim.

○○○●○●●●○○●○○●●●○○●○○●○○○●●○○●○○○○

Andy hatamı belirtmek için yürüdü, "Adam, ejderhalar çok üst düzey yaratıklar. Ona evcil hayvan ya da atın Anthony gibi davranmamalısın. "

"Yapmıyorum," diye kaşlarını çatarak karşılık verdim. Anthony'ye asla evcil hayvan gibi davranmadım. En başından beri her zaman benim yoldaşım ve arkadaşım oldu. "

Andy, haklı olarak, "Yine de, davranışlarınız Fruys'un yanlış anlamasına neden olacak" dedi.

"Yanlış anlamak?" Ben biraz şaşırdım.

"Mm. Ona saygı duymadığını düşünebilir. Adam, Fruys'a bize yardım eden bir kahramana davrandığın gibi davranmalısın. "

Elimi salladım ve "Bu gereksiz. Fruys ve ben yakınız ve ayrıca onun gerçekten hoşuna gittiğini düşünüyorum. "

●○●○○○○●○○●●●○○○○●●●●●○○○○●○●○○○●●

Lord Kaller'in bölgesini ve kaynaklarını asimile etmek doğal olarak daha fazla zaman gerektiriyordu.

Lord Kaller'in tepkisini merak ediyordum, sanki Fruys'un sihir kullanması hiç beklenmedik bir durumdu. Ejderhaların sihri nasıl kullanacaklarını bilmeleri çok normal değil miydi?

Bir an bunun üzerinde düşündüm ve durumun böyle olmadığına karar verdim. Gezici ozan, yalnızca ejderhaların uzun ömürleri ve güçlü saldırı ve savunmalara sahip olduğunu söyledi, ancak büyünün nasıl kullanılacağını bildikleri hakkında hiçbir şeyden bahsetmedi.

Şans eseri, Lord Kaller bir şeyleri biriktirmeyi seven biriydi. Kalesinde ejderhalarla ilgili herhangi bir şey için kök saldığım birçok nadir kitap vardı. O zaman, ejderha yarışında sadece yarısının sihir kullanabileceğini anlamaya başladım.

Fruys gibi gelişmiş geniş alanlı buz türü sihri kullanabilenler daha da nadirdi ve dahası, ejderhalar doğal olarak aynı derecede sihir uygulayan insan büyücülerden daha güçlüydü. Sadece vücutları fiziksel saldırılara karşı doğal olarak aşılmaz değil, aynı zamanda sihirli dirençleri de sıradan bir savaşçınınkinden yüz kat daha güçlüydü. Ve en önemli kısım, sihrin doğuştan gelen yeteneklerinden biriydi - herhangi bir parşömen, büyü, asa, büyü veya insan gibi diğer araçların yardımına ihtiyaçları yoktu.

Peri masallarında ejderhaları öldürmenin bu kadar zor olmasına şaşmamalı.