Lord ve Ejderha (BL)

Bölüm 7 - Yaralı

Sürpriz bir gece saldırısıyla hazırlıksız yakalandık ve bunun sonucunda askerlerin çoğu yaralandı. Ardından gelen savaş da tahkimatlara ciddi hasar verdi.

Andy ciddi görünüyordu, "Güneyden Cavendish. Üst düzey iki büyücüleri var, bunlardan biri gizleme konusunda uzman olan sis tipi bir büyücü. "

İki üst düzey büyücü ve iki büyü kulesi. Bizim küçük ülkemizde, bunlar kesinlikle bir güç işaretiydi.

Kalbim biraz ağırlaştı. Zaten savaş ilan edip ilk saldırıyı yaptıktan sonra, rakibimin tekrar saldırması çok uzun sürmezdi.

Andy'nin omzuna hafifçe vurmadan önce bunu bir süre düşündüm. "Birlikleri toplayın ve ilerlemeye hazırlanın."

Güçlü bir saldırı her zaman en iyi savunmadır.

... ·: * ¨¨ *. ·: * ¨ ♡ ¨ ** ¨ ♡ ¨ *: ·. * ¨¨ *: ·...

Aynı gece Fruys'un yanına gittim ve yanına oturdum. "Fruu, rakibimizin iki üst düzey büyücü var. Üst düzey büyücüler! Daha önce hiç tanışmadım. Hiç korkuyor musun? "

Omzunu okşadım, ama beni sadece bir pençeyle uzaklaştırdı. Döndü ve beni küçümseyen bir bakış attı. "Bana hakaret etme. İnsanlar cılız ve güçsüz - onlardan nasıl korkabilirim? "

Biraz rahatlamıştım.

Fruys beni her zaman kolayca rahatlatır.

... ·: * ¨¨ *. ·: * ¨ ♡ ¨ *: ·. ·: * ¨ ♡ ¨ *: ·. * ¨¨ *

Ancak yine de o "cılız ve zayıf" insanlar tarafından yaralandı.

Sis tipi büyücünün nadir bir ejderha katletme bıçağı taşıyacağını kimse beklemiyordu.

Ejderhayı öldüren bıçak, bir ejderhanın pullarını kesebilen keskin bir bıçağa atıfta bulunuyordu. Aslında türünün tek örneği bir bıçak değildi. Ancak bu dünyada, ejderha pullarını dilimleyebilen kılıçlar çok azdı. Bir kılıcın bir ejderha katletme bıçağı seviyesine bile ulaşması nadirdi.

Sis tipi büyücünün sahip olduğu bir hançerdi.

Cavendish, Andy'nin kılıcına çarpıp son nefesini verdiğinde, onunla bir ölüm kalım sözleşmesi olan iki büyücü, yaşayacakları uzun süreleri olmadığını biliyordu.Sis büyücüsü bir sis topuna dönüştü ve Fruys'u bıçakladı. karşılıklı yıkıma uğratmaya teşebbüs etti.

Elbette Fruys bu şekilde kolayca yenilmezdi, ama yine de keskin bıçakla karnından kesilmişti. Buz mavisi renkli kan, yaradan yavaşça sızdı.

Fruys'u daha önce yaralı görmüş olmama rağmen, kanını hiç görmemiştim.

Andy, savaştan sonra her zamanki gibi temizlikten sorumluyken, Fruys sakince odasına kadar beni takip etti. Sonra biz girer girmez yere yığıldı.

Kalbimde aşırı bir acı hissederek onun yanında diz çöktüm.

Sahip olduğum insan tıbbı tamamen işe yaramazdı; bunu şimdi biliyordum.

Fruys benimle konuşurken kuyruğunu yavaşça salladı, "Önemli değil. Biraz dinlendikten sonra iyi olacağım. Dikkatsiz olduğum için kadar küçük bir bıçakla yaralandım . "

Başımı kaldırıp bakışlarıyla karşılaştığımda suçluluk ve kendimi suçlama ifademi örtbas edemedim.

Fruys kocaman buz mavisi gözlerini kırpıştırdı: "Adam... İyiyim. Bana öyle bakma. "

Yine de inatçıydım ve ona bakmaya devam ettim.

Gözlerini kapatmadan önce gönülsüzce iç çekti: "Güzel. O zaman onu yalamana izin vereceğim. "

Ona geniş, şaşkın gözlerle baktım.

"Yaramı yalayabilirsin" diyorum. Fruys konuştu.

Onun sözlerini anlayamadım. Onu yalarsam incinmeyi bırakabilir mi? Yoksa yara daha da hızlı iyileşir mi? Yine de söylediklerini dinledim ve dudaklarımı midesine ve buz mavisi kanına yaklaştırdım - Fruys kimseye yakın değildi. Bunun ne tür faydalar sağladığına bakılmaksızın, bunu benden başka kimse onun için yapamazdı.

Dilim yarasına hafifçe dokunduğunda Fruys'un vücudu hafifçe titredi.

Daha sonra dediğini duydum. "Mhm, kanım çok değerli. Yala ki boşa gitmesin. "

... ·: * ¨¨ *. ·: * ¨ ♡ ¨ *: ·.¨ ♡ ¨ *: ·. * ¨¨ *: ·...

Bu kendini beğenmiş ejderha o kadar cimriydi ki, kendi kanından bir damla bile vazgeçemedi - onu balkondan atmak istememe neden oldu!

Bedenlerimizdeki farkı düşündükten sonra, muhtemelen kafasını sallamakta bile sorun yaşayacağım sonucuna vardım. Böylelikle konuyu büyük bir gönülsüzlükle bırakıp kanını yalamaya devam edebildim.

Orada gözleri kapalı yatarken çok rahat görünüyordu.

... ·: * ¨¨ *. ·: * ¨ ♡ ¨ *: ·.* ¨ ♡ ¨ *: ·. * ¨¨ *: ·...

Fruys'a bunu daha önce hiç söylemedim, ama o gün ortaya çıktığı için çok minnettarım.

Onun için daha fazlasını yapabilmeyi diledim.

Onun gözünde bile, ben sadece cılız bir insandım.