Savaş biteli 1 hafta olmuştu. Ama hala hanedanlığa dönememiştik. Yaralılara ilgenmemiz uzun sürmüştü. Birazdan yola koyulucaktık. Yarın sabah krallıkta olucaktık.
' sağ salim varınca yaralılar şifacının yanına gidip güzel tedavi olucaklar ve şifacı ne derse yapmak zorundalar eğer savaşma derse savaşmıycaklar tamam mı? '
İtiraz sesleri yükselmeye başlayınca hırlayarak durdurdum . Yola koyulmaya başlamıştık.
######
' anne neden hala geri gelmediler yoksa hepsi öldü mü? Anne namjoon ölmemiştir dimi ? '
Gözlerim gene dolmaya başlamıştı. 1 hafta oldu hala gelmediler . Sürünün yarısı geldi ama diğer yarısı gelmedi .
Tanrım namjoon'u bana bağışla.
' anne ben bahçeye çıkıyorum. Geliceğim .'
Yavaşça odamdan dışarı çıktım. Bugün tekrar bir umutla bekliycektim. Ama çok fazla umudum yoktu.
Dışarısı soğuktu. Salak gibi incecik şeyle çıkarsam tabiki üşüdüm. Biraz dolaşırsam ısınırım diye düşünmüştüm. Keşke düşünmeseymişim .
Karşıda sürü geliyordu. Yanlarına doğru koştum. Ama neden namjoon yoktu. Tanrım yoksa...
Hızlıca sürünün arasına girdim ama yoktu...
- n- namjoon nerde ö-ölmediğini söyleyin
Gözümden yaş geldi. Namjoon'un benden sonra en yakın arkadaşı olan yoongi'nin yanına gittim.
' yoongi lütfen namjoon yaşıyo de '
Kafasını eğdi. Derince yutkundu.
' son kez görmek istersen böyle dümdüz git '
Göz yaşlarım daha çok akmaya başladı. Dediği yöne doğru koşmaya başladım. Karşımda ellinde çiçekle gülümseyerek bana bakan namjoon görmeyi beklemiyordum.
Ona doğru koşarak sıkıca sarıldım. Tanrım resmen benimle dalga geçiyordu. Geri çekildiğimde elimi yumruk yapıp kafasına vurdum.
Elini kafasına siper etti.
- a- ah Tanrım bu acıtıyor. Elin çok sert
Gülerek vurmayı durdurdum.
' salak aptal ne kadar korktum biliyor musun sen ağlamaktan gözlerim kan çanağına döndü. Senin öldüğünü düşündüm. Tanrım sen bu salağı bana bağışladığın için teşekkür ederim'
Ellerini kalbine götürdü. Sahte acıyla konuşmaya başladı.
- ah kalbim. Görüyor musun kalbim sahibin ne kadar acıttı canımı. Bı kere ben akıllı biriyim. '
Biraz trip atmaktan zarar gelmezdi. Ellerimi göğsümde birleştirip arkamı döndüm. Yavaşça ilerlemeye başladım.
Arkamdan ' bekle' ya da ' özür dilerim güzelim' diyordu. Ama umursamadan yürümeye devam ettim.
+ Biraz gülümsemeyle yoluma devam ettim+
Saraya geldiğimde biraz daha hızlandım. Karşımda babam'ı gördüğümde saygıyla önünde eğildim.
Arkamdan gelen namjoon da yavaşlayarak saygıyla eğildi. Babam gülümseyerek bize baktı.
Yanımızdan gidince bende odama doğru yol aldım. Tâ ki kolumdan tutulup geriye çekilene kadar.
Ellerini saçlarımda gezdirdi. Gülümsedim...
