Nedense bu bölüm bana çok anlamlı ve duygusal geldi sanırım en sevdiğim şarkılardan birini hikaye ile benzettiğimden dolayı:/
Umarım sizde beğenirsiniz, iyi okumalar
Yorum ve oyu arttırabilir miyiz🥺 sanırım aradan sonra okuyucum azaldı
***
Bilinmeyen Numara: napıyorsun
Bilinmeyen Numara: dışarda mısın?
Yiğit: evet, çocuklarla
Yiğit: kayıplardaydın yine bir kaç gün
Bilinmeyen Numara: evet, öyle gerekti
Yiğit: sen ne yapıyorsun
Bilinmeyen Numara: şarkı
Yiğit: bende severim şarkı dinlemeyi
Bilinmeyen Numara: söylüyorum
Yiğit: cidden mi
Yiğit: harika
Bilinmeyen Numara: babamın sesini sadece şarkılar bastırıyor
Yiğit: babanla sorunun ne
Bilinmeyen Numara: hiç
Yiğit: ısrar etmeyeceğim
Bilinmeyen Numara: çünkü umrunda değil
Yiğit: hayır
Yiğit: seni daha da üzmek istemem
Görüldü
Yiğit: banada söyler misin
Yiğit: sesini duymak istiyorum
Bilinmeyen Numara: söylerim
Yiğit: tamam, ne zaman buluşuyoruz? :D
Bilinmeyen Numara: buluşmayacağız :)
Bilinmeyen Numara: sana yazdığım bir şarkı var
Yiğit: vay canına
Yiğit: bana yazdığın şarkıdan benim neden haberim yok
Bilinmeyen Numara: bilmem, fırsat olmadı
Yiğit: gece arayayım mı seni?
Bilinmeyen Numara: ara
Yiğit: yazarım, uyumamışsan ararım o zaman
Bilinmeyen Numara: merak etme, ben hep uyanığım
Yiğit: görüşürüz güneş
Bilinmeyen Numara: iyi eğlenceler Yiğit
~***~
Yiğit: hey,
Yiğit: uyanık mısın?
Bilinmeyen Numara: elbette
Yiğit, arıyor
"Güneş?"
Sesini duyar duymaz hızlanan kalbim beni telaşa sokarken, gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Yıllar sonra bana Güneş diyordu.
Yıllar sonra onun bana seslenen sesini duyuyordum.
"Yiğit?"
Bir süre sustu. Hatırlamaya mı çalışıyordu emin değildim. Ama uzun bir süre sustu.
Konuşsun istiyordum. Sesini duymak istiyordum.
Sesimin titremesine engel olamazken; "Susma lütfen." Dedim
"Ne demem gerektiğini bilemiyorum." Diye fısıldadı.
O kadar çok özlemiştim ki. Kalbim bunu kaldırmıyordu adeta.
Sanki gülüyormuşçasına sesi geldi. Çok kısık ve anlık bir sesti. "Sanki ruhunun kırgınlığı sesine yansımış gibi."
Dediği şey duraklamam sebep oldu. Yansıtmış mıydım? Peki ya o bunu nasıl hissetmişti?
"Kendimi suçlu hissediyorum."
"Suçlusun," dedim tebessüm ederken. "Ama hissetme, bende büyük bir suçluyum bu konuda."
O konuşmayınca devam ettim; "Bu yüzden her zaman yaptığını yap ve umursama."
"Bu sefer yapamıyorum,"
Yapabilirdi. O umursamaz ve insanların duygularını hiçe sayan biriydi. Neden şimdi böyle diyordu. Daha da canımın yanması için mi?
"Söylemek ister misin?" Sertçe yutkundu. "Şarkıyı."
"Söyleyeceğim." Dedim ve gözlerimi kapatarak odamda yalnız olduğumu hissetmeye çalıştım. Sadece şarkıya odaklanmalıydım çünkü telefonun arkasında beni dinlediğini düşünürsem sesimin titremesine engel olamazdım.
Sabırla beni bekledi.
"Help, I lost myself again
But I remember you
..." ( multide çevirisi var kızımızın sesini öyle hayal edebilirsiniz :) )
Şarkı bittiğinde ağladığımı yeni fark ediyordum. Yaşlardan önümü göremezken kesik kesik nefesler aldım.
"Bu... olağanüstüydü."
Sesini tekrar duyduğumda bu sefer dudaklarımdan kaçan hıçkırığa engel olamadım.
"Sen..., ağlıyorsun?"
"Biraz sulu göz olabilirim."
"Ağlama."
Onun sesini duydukça göz yaşlarım şiddetleniyordu.
"Sikeyim, ağlama lütfen."
"Yiğit, kapatsam iyi olacak."
"Olmaz, sen ağlarken olmaz."
"Ama yapamam."
"Neyi."
"Bana seslenen sesini seneler sonra duymuşken kendimi tutamam."
"Tutma o zaman; birlikte ağlayalım, ama kapatma güzelim."
Bir süre ben ağladım ve oda sustu. Uzun bir süre sadece dinledi. Hıçkırıklarım odayı doldururken kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum.
Sonunda, saat epey ilerlemişken durmayı başardım.
"İyi misin?"
"Sanırım evet, iyiyim"
"Öyleyse iyi geceler."
"İyi geceler Yiğit."
"Seni seviyorum." Dudaklarımdan istemsizce dökülen cümleyle telefon ekranına baktım, çoktan kapanmıştı. Nefesimi vererek kafamı yastığa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heart Breaker
Short StoryBilinmeyen Numara: sen kalp kırmayı bende öğrendin Yiğit, Bilinmeyen Numara: bende kalp kırıklığını sende öğrendim