Mayıs : bana karılamazsın sen benim hiç bir şeyimsin sadece bir varlıksın sen!
tolga: sen ne dedin bana!
Mayıs: sen bir varlıksın
dedim heceleyerek. birden belindeki silahı çılararak anlıma dayadı. korumuştum ama belli etmemiştim.
tolga: korkmuyor...
Mayıs'tan Çocuk hala benle konuşmaya yakınlaşmaya çalışıyordu. "Böyle yapma güzelim " çocuğun bana güzelim demesi midemi bulandırmıştı.
" sana istemiyorum dedim ya" diyerek iteledim. Ama çocuk yılışıktı ve inadına dibime giriyordu.
"Hadi ama"dedi. Hala vazgeçmiyordu. " ya sen mal mısın neden anlamıyorsun istemiyorum dedim sana ya" diye haykırdım.
Çocuk bu sefer anlamış olacak ki benden uzaklaşıp başka bir kızın yanına gitti
Züppe işte ne olacak!!
Artık sıkılmaya başlamıştım. Daha fazla oturmayarak piste gittim dans etmeye başladım.
Kendimi çok kaptırmışım. Harika kıvırtıyordum. Sevdiğim şarkı olunca kendimi kaptırıyordum.
Şarkının en sevdiğim kısmı gelince o bölüme özel dans olan kısmı yaptım.
Herkes yaptığım dansa hayran kalırken ben gülümsüyordum. Kısa saçlarımı karıştırıp lobiye geri döndüm. Gerçekten bu tür dansları iyi ediyordum.
Yaklaşıl 2 3 saat daha oturup ayçaya işimin olduğumu söyleyip lobiden kalktım kafam cidden şişmişti. Dışarı çıkımca rahat bir nefes verdim.
Gözlerimi kapatarak sessizliği dinledim. Sessizlik bana daha iyi geliyordu. Gözlerim kapalı yavaş yavaş ilerlerken sert bir şeye çarptım.
Çarpınca alınım acımıştı. Alınımı ovuşturarak geri çekilip çarptığım şeye baktım. Ama bu bi adamdı. Çok büyük bir adamdı.
"Ah kusura bakmayın bu benim hatam gözlerim kapalıydı da. " diyerek özür diledim.
Adam cevap vermek yerine derin derin bana baktı. Neden böyle bakıyordu ki Adama bir kaç kere seslendim ama yine cevap vermemişti.
En sonunda parmak uçlarıma kalkıp omzuna dokundum. Adam benim dokunuşumdan sonra konuşmaya başladı.
" önemli değil sen iyi misin? " sesi , sesi çok güzeldi. Kalın ve derinden geliyordu. Erkek seslerine karşı bir zafım vardı. Kalın seslere sahip erkeklere bayılırdım. Tabi karaktere göre.
"Ah ben iyiyim kusura bakmayın tekrar " deyip gülümsedim. "Şey ben gideyim geç oluyor " deyip yanından ayrıldım. Birden kolumdan tutup durdurdu.
" geç oldu eve tek gitme " adam sanki beni tanıyor gibi konuşuyordu. Bu dikkatimi çekmişti. Dudaklarımı ısırarak düşündüm. Adam dudaklarımı ısırdığım anda dudaklarıma bakıp yutkundu.
"Tamam ama dikkat et başına bir şey gelmesin " neden böyle davranıyordu. Ama adamın bu huyu hoşuma gitmişti.
" bu arada ben mayıs , bu hareketiniz çok hoşuma gitti " dedim. Oda adını söyleyecekken taksi geldi ve hemen eve gittim. Gerçekten garip bir olay yaşamıştım.
Eve gider gitmez hemen duşa girdim. Bu club işleri bana göre değildi..bu tür şeyleri sevmezdim ben. Evimin sessizliği bana iyi gelirken odamın camından bakmaya başladım. Yolda bir araba duruyordu.
Biraz daha inceledim. Bu o arabaydı. Yine gelmişti. Korkarak camımı kapatıp perdeyi örttüm. Bir sapık beni takip ediyordu. Korkudan yatağa girip uyumaya çalıştım.
Erkenden kalktım. Erkek kalkmasaydım şu salak kadın be uyandırmaya gelecekti. Erken uyanmak o kadının beni uyandırmasından iyiyidi.
Saate baktığımda saat 6 idi. Hızlıca yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Bugün akşama kadar evde ol ayı düşünmüyordum. Onları görmehe tahamülüm yoktu artık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yavaşça hazırlandım elimde olan makyaj malzemelerini yatağıma çıkarıp kendime bir kaç bişey sürdüm.
Artık hazırdım. Saate baktığımda saat 8 e geliyordu. Onlar uyanmadan heöen evden çıkmam gerekiyordu.
Alternatif kapların içine mısır gevreği koyup hızla evden çıktım. Longboardımı da alıp evden uzaklaştım.
Boş bir parka gelip çantamda getirdiğim piknik örtüsünü yaydım Longboardımı da örtü uçmasın diye üzerine koydum.
Artık acıkmıştım. Yanımda getirdiğim mısır gevreğine süt ekleyerek yemeye başladım. Midem yediğim gevrek ile dans ediyordu adeta. Gerçekten çok acıkmıştım.
Yemeğimi yedikten sonra biraz daha oturup sirekli kaykay kaymaya gittiğim bir çarşı merkezi vardı.
Bir dolmuşa binip oraya gitmeye karar verdim. Etrafı toparlayıp kenardaki marketten atıştırmaşık bir şeyler aldım.
Sonra dolmuşa binip çarşı merkezine gittim. Kaykayımla hareketler yaparken insanşar bsni izleyip beni çekiyorlardı.
İnsanların beni böyle izleyip çekmeleri hoşuma gidiyordu. Hızla önüme çıkan bir çocuk yüzünden takla atarak yere yapıştım.
Yere yapıştığım gibi hızla ayağa kalktım. " gerizekalı mısın sen? " diyerek çocuğun yanına gittim. Oda ayağa kalkıp "düzgün konuş be " dedi.
" onu bırakta başın tekerlek kafana çarpmış herhalde. " dedim. " HAYIR SENİN O KOCA KAFAN ÇARPTI " Bana koca kafalı mı demişti o. İşte şimdi işi bitmişti. Hızla yakasından tutarak burnuna kafa attım. Çocuk inliyerek yere düştü.
" nasıl kalınmıymış , kafa uzmanı " dedim. Kaykayımı alıp hızla oradan uzaklaştım. Allahım benim günahım ne nedem böyle ınsanları benim karşıma çıkarıyorsun sen.
Biraz ilerideki sahile gidip boş bir banka oturdum. İçimden kendime lanetler okudum.
" neden kafasını kırmadım ki ha neden , neden öldürmedin onu orada mayıs ha nedem ah eşek kafam be- "
Lafımı bölen şey birisinin yanıma oturmasıydı. Kafamı yana çevirip kimin oturduğuna baktım. Bu clubtaki adamdı. Yani çarptığım adam.
" ah siz " dedim. " iyi misiniz ? " dedi kalın ve mest edici sesi ile. " ah iyiyim sadece salak bir kaza geçirdim o kadar " dedim ve güldüm.
" kaza ? " dedi sorarcasına " ah salağın birisi ben kaykay sürerken önüme çıktı da takla falan attım sonra kafasını tutarak bağırdı. Neymiş benim kafam ona çarpmış beni kafam çok sertmiş falan sonra bende dayanamadım tuttum yakasından kafa attım ve kaçtım " dedim kahkaha atarak
" ya benim kafam çok mu kalın ya terbiyesiz herif bir kızşa nasıl konuşulacağını bilmiyor herhalde. "
" sakin ol nefes alamayacaksın " dedi ve azıcıkta olsa güldü. Bu adama gülmek ne de yakışıyordu.
Adam tam bir şey söyleyecekken telefonu çaldı ve sinirli bir şekilde yanımdan ayrıldı. Ah be adam bi adını öğrenemedim.
Bölüm sonu biliyorum sizi çok beklettim ama diğer kitabımda çok yoğunluk oldu üstüne bide sınavlar ve stres girdi. Kusura bakmayın canlarım.
