Öncelikle ilk bölüme hoşgeldiniz..
Kahvenizi elinize alın, battaniyenize sarılıp yukarı da ki müziği açın ve ilk bölümün keyfini çıkarın...
Ups, az daha karakter tanıtımını unutuyordum.
Önce sadece iki karakteri tanıtıyorum...
Tom;Görünüşüne bakmayın, pamuk gibi biri tabii sinirlenmezse...
Sebastian;Heheh seksi vampir, bundan kaçın agalarım.
Sadece görünümlerini bilin yeter zaten karakterist kisiliklerini öğreneceksiniz ilyy
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Hey, hadi kalk saat 12 oldu."
"Hadi ama Tom rahat bırak beni."
Yine Alex geç kalmıştı ve Tom her sabah rutin olduğu için onu uyandırmaya çalışıyordu, enstitüsü de işler böyle sürekli böyle ilerlediği için Tom bunalmıstı. Yeni bir şeyler gerekiyordu, Tom bu düşünceler için de boğulurken Alex üzerini giymişti bile.
"Tom, hadi gidelim. Belki bugün meclis heyecanlı bir şeyler verir."
"Eğer vermezse kendimi bıçaklayacağım."
Alex gülüyordu bu cümleye ama Tom ciddi gibi duruyordu.
Derken ana binaya gelmişlerdi bile, Tom enstitünün başkanıydı her şey ondan sorulurdu.
"Tom, meclisten gelen bir ileti var."
"Yine hangi sıkıcı görev?"
"Bilmiyoruz, seninle özel olarak görüşmek istiyorlar."
"İlgimi çekmeye başladı."
Jace günler sonra ilk defa güzel bir haber vermişti.
Tom meclise gitmek üzere hazırlanmıştı, tam portaldan geçecekti ki Alex ona yetişti.
"Ne o? Bakıyorum haber vermiyorsun."
"Meclis benimle özel olarak konuşmak istemiş, senin gelmene izin var mı bilmiyorum"
Alex'in yüzü düşsede Tom pek umursamayıp portaldan geçti birden meclisin ortasında buldu kendini, başı dönüyordu. Diz çöktü hemen ve;
"Efendim, benimle görüşmek istemişsiniz."
"Sebastian, New York'un en büyük klanının başı... Onu öldürmeni istiyoruz. Meclisin emirlerini dinlemiyor ve fanilerin kanıyla besleniyor."
"Kolaya benziyor."
"Sandığın kadar olmayabilir, on bin vampirden bahsediyoruz. Bu çok güçlü ve aç bir klan."
"Elimden geleni yapacağım efendim."
Meclis üyeleri portalı tekrar açar ve Tom enstitüye döner, Alex onu görür görmez ışık hızında yanına gelir. Ne olduğunu merak ediyordur.
"Ne oldu? Çabuk anlat."
"Çabuk bana New York'un en büyük klanını ve o klanın başını bul, adı Sebastian acele et."
Alex ne olduğunu anlayamamıştır, Tom uzun zamandır ilk defa bu kadar düşünceli ve seri hareket ediyordur.
Dediklerini hızlıca yapar ve Tom'un yanına gelir.
"İstediklerini buldum, klan dokuz bin üç yüz kişi kadar ve uzun zamandır meclise herhangi bir rapor göndermemişler, anlaşılan başlarına buyruk hareket ediyorlar."
"Yerlerini tespit ettin mi?"
"Evet güney kanadının orada ki terk edilmiş malikâne'de kalıyor Sebastian, diğer vampirler ise çevresin de ki evler de."
"Bir grup hazırla, bu gece incelemeye gidiyoruz."
Alex tam konuşacaktı ki Tom bir an da yanından geçti gitti, neden bu kadar acele ediyordu. Bir yandan haklı görüyordu, dokuz bin kişilik bir klandan bahsediyorlardı.
Gece saat 22.15 civarı gibi hazırlanıp yola koyulmuşlardı.
"BENİ DİNLEYİN! HERKES GECE GÖRÜŞ RUNİĞİNİ AKTİF HALE GETİRSİN, İKİ GRUBA AYRILACAĞIZ. BİRİNCİ GRUP BENİM, İKİNCİ GRUP ALEX'İN ÖNDERLİĞİNDE İLERLEYECEK!"
Toplam 12 kişilerdi.
Alex'in grubu Güneydoğu'yu Tom'un grubu Güneybatı'yı inceleyecekti.
Tom, her zamankinden daha endişeli gözüküyordu. Alex ve diğerleri onu böyle görmeye alışık değillerdi fakat hiç biri böyle bir halde Tom'a ne olduğunu sormaya cesaret edemezdi.
Yavaş bir şekilde oldukları bölge de gezinmeye başladılar. Fakat vampirlerden biri onları farkedip Sebastian'a iletmişti.
"Sebastian, meclis yine şu avcılardan bir grup göndermiş."
"Ahaha, hiç bıkmıyorlar."
Donuk sesiyle öyle korkunç gülmüştü ki, David bile ürkmüştü. Sebastian dışarı doğru bakıp derin bir nefes aldı ve;
"Hepsini öldürün." Emri verdi.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Heyyo çok kısa oldu biliyorum ama saat geç olduğu için bu kadar yazdım. Umarım beğenmişsinizdir. İyi geceleer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yok oluş
VampireTiktoktan gelenler veya gelmeyenler hoşgeldiniiizzz... Umarım beğenirsiniz 🥺