Giriş

7 1 0
                                    

sıradan bir güne uyandım yine. her şey fazla monoton ve sıkıcıydı, aslında böyle olması benim açımdan çok iyi çünkü bu sene  fazlaca  yerine getirmem gereken sorumluluğum var  .ne olduğunu merak ederseniz  üniversite sınavına hazırlanıyorum. bu arada ben özge tahmin ediceğiniz üzere 17 yaşındayım ve lise son öğrencisiyim ela gözlüyüm ve sarışınım. güne her zamanki gibi kahve içerek başladım daha sonra da hazırlanıp okula gittim ama düşündüğünüz gibi süslenip püslenip okula gidenlerden değilim,yani birkaç gün öncesine kadar. bu sene ailemin tayini yüzünden geldim bu okula ilk birkaç gün kimseyi tanımadığım için saatlerce hazırlanıp gidiyodum okula ama okuldaki herkesin tek amacı ders çalışmak ve iyi bir üniversiteye gitmek. daha sonrasında ben de onlara hemen uyum sağladım. bugün okulun 2. haftası ve neredeyse alıştım sayılır derin adında bir kızla tanıştım ve çok sevdim umarım her şey çok iyi gider ve iyi anlaşmaya devam ederiz. okula gittiğimde saat 8 e geliyodu biraz geç kalmıştım koşarak sınıfa girdim. gittiğimde ders başlamıştı kimya öğretmeni selin hoca şakayla karışık "seninle çok işimiz varmış gibi gözüküyo"dedi. çok iyi anlaşamamıştık evet ama 5 saniye geç kaldım diye böyle demesi garibime gitti. sıra arkadaşım erenin yanına oturdum ve günaydın dedim. biraz soğuk ve asosyal bi tipti eren. boğuk bir sesle günaydın dedi o da ve testini çözmeye devam etti. tenefüs olduğunda derinin yanına gittim hemen ona yeni evimizi ve sahiplendiğim yeni köpeğim karameli anlattım. derin evlerimizin arasında 5 dakikalık mesafe olduğunu söyleyince çok sevindim en azından okul dışında da yalnız olmayacaktım. hatta bugün okul çıkışında beraber cafeye gitmek için sözleştik. sanırım izmir bana iyi geliyor ve buraya gelmeden önce yaşadığım şeyleri unutturmaya başlıyodu. buraya gelmeden önce birlikte büyüdüğüm gerçekten çok sevdiğim ne olursa olsun beni bırakmaz dediğim 4 senelik erkek arkadaşım kaanla ayrıldık. daha doğrusu ayrıldı ve evet doğru duydunuz tam 4 sene. bu olay her aklıma geldiğinde gözlerim doluyo ve hala algılayabilmiş değilim birkaç gün sonra arayıp söylediği tüm şeylerin şaka olduğunu ve beni sevdiğini söyliyicekmiş gibi geliyo. ama söylediklerim yaşansa bile ona geri dönüceğimi sanmıyorum çünkü çok acımasızca ve bazı şeylere saygı duymadan aramızdaki bağı kopardı attı. bazen hayatımızda anlam yüklediğimiz ve gerçekten hayatımızın merkezine koyduğumuz bazı şeyler o kadar çabuk silinip atılıyo ki her şeyin boşuna olduğunu düşünmeye başlıyosunuz. aslına bakarsanız ben 4 senelik ilişkimi bitirmemin depresyonunu bile yaşayamadım çünkü apar topar izmire taşındık ve ayrıldığımızda taşınıcağımızı bilmiyodum. kaanın çok yakın bi kız arkadaşı vardı adı zeynep çocukluklarından beri beraberlerdi ben de zeyneple iyi anlaşırdım ayrıca kaan ve zeynepin ailesi çok yakındı sürekli beraberlerdi anlayacağınız ama ben bir kere bile aklımdan kötü bir düşünce geçirmedim çünkü onlar çocukluklarından beri beraberlerdi fakat işler umduğum gibi çıkmadı bizim kaan küçüklüğünden beri aşıkmış zeynepe ama bir türlü açılamamış ya utanmış ya sevgilisi varmış zeynepin daha sonrasında zeynepi unutmaya çalışırken ben çıkmışım karşısına ve yara bandı olarak beni sarmaya karar vermiş beyefendi. çok güzel oynadı ama rolünü hiç fark ettirmedi bana başkasına aşık olduğunu. diyor ki bi de bana da aşık olmuş çok iyi gelmişim ona. vay be teşekkürler gerçekten iyi geldiysem ne mutlu. gelgelelim ayrılma mevzusunun nasıl çıktığına bir gün kaan ben zeynep ve sevgilisi gürkan hep beraber oturuyoduk kaan ve zeynep aile yemeklerine gittiler ve masadan kalktılar gürkanla yalnız kaldık. onunla da pek bir samimiyetimiz yoktu aslında sadece dörtlü buluştuğumuz zamanlar görüşüyoduk. neyse biz kalktık eve bırakmak istedi beni. tam evin önüne geldik numaramı istedi gürkan. verdim tabiki arkadaşım olduğu için. akşam bir bildirim geldi gürkandan mesaj "bugün çok güzeldi iyi ki yalnız kalmışız güzelliğin insana huzur veriyor" mesajı görür görmez zeynepi aradım ve her şeyi anlattım. sonraki gün ayrılmışlardı. bu sırada bizim kaan sürekli zeynep iyi değil yanında olmam gerek bahanesiyle onlara gidiyodu aslında o zaman anlamam gerekirdi bir şeyler olduğunu ama anlayamadım işte görmedim belki de görmek istemedim. izmire taşınıcağımızı öğrenmeden 2 gün önce aradı kaan beni ve zeynepten hoşlandığını ve onunla birlikle olmak istediğini gürkandan da ayrılınca ve onu öyle mutsuz görünce aslında onu unutamamamış olduğunu fark ettiğini söyledi. bunu söylediğinde ne karar yıkıldığımı anlatamam. o kadar çok şey paylaşmıştık ki beraber bazı şeylerin yalan olduğunu düşünme hissi bile kendimden nefret ettiriyoken gerçekten yaşanmıştı bu. aslında buraya taşınmak iyi olmuştu çünkü onları birlikte görmeye dayanabiliceğimi sanmıyorum ve bazı şeylerle yüzleşmek çok zor olucaktı. ama şimdi burdayım ve yeni bir şehire alışmaya çalışıyorum. belki de herkes için en iyisi buydu. kaandan fazlaca nefret etsem de zeynepe söyleyip söylemediğini ya da zeynepin ne cevap vericeğini çok merak ediyodum. okul çıkışında istanbulda en yakın arkadaşım olan kumsalı arayıp sormalıydım. okulun bitmesine az kalmıştı bütün gün ders dinleyip test çözüyorduk zaten. okul çıkış zili çaldı derinle birlikte cafeye giderken kumsal aradı. canım arkadaşımı o kadar özlemişim ki sesini duymak bile huzurlu hissettirdi. birbirimizi ne kadar özlediğimizi koşurken ve ona yaşadığım yeri anlatırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. sanırım derine biraz ayıp olmuştu. son olarak kumsala kaanı sordum ve ondan da bir cevap alamadım. kaan ve benim ayrılığımdan sonra kumsal da samimiyetini kesmiş kaanla. kusursuz sadık arkadaş resmen çok seviyorum kumsalı. tabiki benim için bunu yapmasına gerek yoktu ama çok samimi değillerdi zaten kaanla hatta pek haz etmezlerdi birbirlerinden benim için katlanıyolardı birbirlerine. bu arada ilk yarı tatilde kumsalın bize geliceğini duyduğumda çok heyecanlandım ve sevindim. en azından hayatımda bir tane güzel bir şey olabilmişti. kumsalla telefonu kapattık. derin uzun süre telefonla konuşmama bozulmuş sanırım yüzü baya asıktı. daha sonra ona kumsalı anlattım ne kadar yakın olduğumuzu ve yarı tatilde buraya geldiğini ve derinle tanıştırmak istediğimi söyleyince o da hak verdi o kadar uzun konuşmamıza. cafeye oturduk burası butik ve tatlı bi yerdi sohbet edip kahvemizi içerken içimde garip bi burukluk vardı yaşadığım her şeyi derine anlatmak istiyodum fakat daha ona güvenebilicek kadar tanımıyodum. o yüzden biraz sabretmem gerekiyodu. saat 8 olmuştu hesabımızı ödeyip kalktık cafeden ve evlere dağıldık. eve geldiğimde çok yorgundum duş alıp yatıcaktım fakat bir de ne göreyim. "bir yeni mesaj"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

içimdeki çığlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin