Yazar Notu: Selam selaaaam! Umarım kurguyu arkadaşlarınızla paylaşıyorsunuzdur. Çok sevinirim hü lütfen paylaşın, emek veriyorum. Bu bölüm biraz uzun sanırım. Yorum yaparsanız ve oy verirseniz çok seviniriiiim. Kurgu hakkındaki fikirlerinizi çok merak ediyorum. Keyifli okumalar! Boş vakitlerinizde stream kasmayı unutmayın!!!
18 Haziran Saat: 01.57Han Jisung
Bacaklarım, o kadar ağrıyordu ki. Sadece oturmak istiyordum. Seungmin bir evin önünde durdu.
Sonunda.
Bir saattir yürüyorduk.
Ellerimi dizlerime koyup hızlı nefesler aldım. Bana döndü
"Jisung, kalksana."
Doğrulup saçlarımı geriye attım. Terlemiştim ve yorulmuştum. Seungmin evin kapısına yaklaştı. Bende peşinden ilerledim. Seungmin kapıyı çaldı. Gayet normal bir eve benziyordu. Kapının açılmasını bekliyordum. Merakla nereye geldiğimizi anlamaya çalışıyordum.Kapı yavaşça açıldı.
Siktir.
NE.
NE.
-18 Haziran Saat: 02.03
Lee Minho
Beş dakika öncesine kadar koltukta uzanıyordum. Kahvem ve ben gayet mutluyduk. Kapı çalana dek. Seungmin gelmişti ve. Ve yanında Jisung vardı. Kafayı yememe ramak kalmıştı.
Şaşkınlığımı belli etmemek için soğuk kanlılığımı korudum. Kapıyı aralayıp ikisine merakla baktım. Seungmin manyağın tekiydi. Jisung bana, kibar bir çocuk gibi geliyordu. Onunla ne işi vardı? Tanışıyorlar mıydı?
Tamamıyla garip bir durumdu. Bunların hepsi beş dakika içinde olmuştu. Jisung kocaman gözlerle bana bakıyordu, Seungmin'e döndüm.
"Ne için geldin?" Saçma bir soruydu. Kesin bana işi düşmüştü. Seungmin deliydi biraz. Benden bile daha manyaktı. Sırıtıp omzuma vurdu
"Hoşgeldin demeyecek misin?"
Gözlerimi devirdim. Kapıyı sonuna kadar açıp onları içeri aldım. "Hoşgeldin hah.."
Seungmin, Jisung ve benim tanıştığımızı bilmiyor gibi görünüyordu. Öylece koltuğa oturup, onlarında oturmasını bekledim. Jisung donup kalmıştı, tek kelime bile etmiyordu. Neyseki salonu toplamıştım. Ona hemen kötü bir izlenim vermek istemezdim.
Umursadığımdan falan değildi. Öylesine işte.
Seungmin elini cebine atıp küçük bir paket çıkarttı. Uyuşturucu. Paketi bana uzattı. Jisung'un bakışlarını üzerimde hissediyordum. Paketi açıp yavaşça kokladım. Mermer tozu.
Basit bir numaraydı bu. Seungmin kesinlikle anlardı. Yoksa, Jisung mu?
Asla ot kullanacağını düşünmezdim. Başımı kaldırıp ikisine baktım. Jisung kıpkırmızı olmuştu. Başkası olsa, nasıl ayırt edeceğini asla anlatmazdım. Sonuçta istemeden de olsa hayatımı kurtarmıştı. Ödeşmiş falan olurduk. Sakin bir ifadeyle ona baktım
"Jisung."
Seungmin şaşkınlıkla ikimize baktı "Tanışıyor musunuz? Cidden mi?"
Jisung ve ben cevap vermeden başımızı salladık.
Seungmin şaşkınlıkla ikimize bakıyordu. Jisung'a döndüm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
☽maniac • minsung
Fanfiction"Tanrı beni kurtarmak için bir melek mi göndermişti? O kadar değerli olduğumu düşünmüyordum."