Final-1

4.4K 306 89
                                    

Erayın gitmesinin ardından Kaanla başbaşa kalmıştık. İkimiz de birbirimize tereddütle bakmış ve ardından anlaşmış gibi aynı anda koltuğa ilerleyip oturmuştuk.

İlk kim konuşacak sessizliğinin ardından ben derin bir nefes alarak, "Ne zamandır tanıyorsun onu?" dedim. Kardeşimi kastederek.

"Dövüşten bir kaç ay önce tanıştık."

Ağzımdan keyifsiz sinirli bir gülüş çıktı. Kafamı onaylamadığımı belirtmek üzere iki yana salladım. "Neden sakladın ki?" dedim.

Kafasını bana çevirerek bakışlarını bana dikti. Gözlerinde yaşlar birikmişti. "Bilmiyorum." dedi fısıltı gibi. "Bilmiyorum Alptuğ. Benim senden başka kimsem yoktu ama senin ailenden biri vardı. Hiç sevmedim bu fikri. Benden başka bir ailen olmasını istemedim. Sarper," duraksadı. "O zaten, tekin biri değildi. Sana zarar vermesinden endişelendim."

"Yapma Kaan." dedim gözlerimi devirerek. "Çok aptalsın, gerçekten. Gerizekalı." dedim sinirle.

Bana kaşlarını çattı. "Haksız değildim baksana işler nasıl bir hale geldi. Benden nefret ediyorsun."

"Sence işler neden bu hale geldi?" dedim imayla. Kaşlarımı kaldırdım. Bir süre sessiz kaldığında devam ettim. "Kaan, bana yalan söyledin. Onu geçtim beni öptün sen farkında mısın?" dedim sinirle. Unutmaya çalıştığım ve kendimi daha berbat hisstiğim başka bir an daha yoktu.

Kaan bakışlarını kaçırdı tekrar. Parmaklarını kucağında birleştirip oynamaya başladıktan sonra," Özür dilerim. Yapmamlıydım ama o an öyle bakıyordun ki, yanlış anladım." dedi yutkunarak.

"Öyle bir hale geldik ki, seni o manyakla bıraktım. Başına ne geldi bilmiyorum ama gittikçe tanımadığım bir yabancıya dönüşüyorsun. Benim Kaanın bu değildi. Ya da bana hep yalan söyledin sen Kaan. Ne kadar acıtıyor haberin var mı? Çok acıtıyor." dedim yüzümü buruşturarak.

" Özür dilerim. "dedi kırık bir sesle." Seni farklı bir anlamda sevdiğimi söyleseydim, seni kaybederdim. Buna hazır değildin. Başka bir konuda yalan söylemedim yemin ederim. Zaten anlardın."

"Yeniden eskisi gibi olabilecek miyiz?" dedim yorgun bir nefes vererek. Artık ben de ona bakmıyor önümdeki boş televizyon ekranına bakıyordum düşünceli bir şekilde.

"Artık sır yok." dedi kararlı bir şekilde. "Çok hata yaptım, ama ben sensiz düşünemiyorum kendimi Alptuğ." Koltukta bana doğru kayıp kolunu omzuma atarak sıkıca sarılmıştı. Anında elimi beline koyarak karşılık verdim.

"Peki ya," dedim. Tekrar kardeş olabilecek miyiz?

"Merak etme." dedi burnunu çekerek. Ağladığını o dakika anlamıştım. "Hislerim yalnızca beni ilgilendiriyor. Senin için sadece Erayın olduğunu biliyorum. Saygı göstereceğim."

"Kaan." dedim üzüntüyle. Onu anlayamıyordum bile bu konuda. Ne kadar çok kendinden ödün verdiğini yalnızca tahmin edebiliyordum ama olması gereken buydu. Zamanla onun için doğru kişiyi bulması dana iyi olacaktı.

"Önemli değil." dedi benden ayrılarak gülümsemeye çalıştı. Hızlıca gözlerini kurulamıştı avuçlarıyla.

Ona buruk bir gülümsemeyle bakıp saçlarını karıştırdım. Üzerimden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordum. Yeniden eksik bir yanım tamamlanmış gibi. Dayanamayıp tekrar kollarımı sıkıca doladım bedenine.

Dakikalar sonra "Oh be!" diye bağıran Erayın sesiyle kısıkça gülüp Kaandan ayrılmıştım. Tepemizde dikilen ve bize neşeyle bakan Eraya ben de sırıtarak bakıp ayağa kalktım. "Sizi tekrar böyle görmek çok güzel. Tehditin işe yarayacağını biliyordum. " dedi.

BOKSÖR  - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin