Sevgili Günlük,
Sonunda okullar açılıdı. O kadar mutluyum ki sana anlatamam. Sana okuluma girdiğim andan itibaren anlatmaya başlıyorum...
Okulun girişi değişmiş , okulun parmaklıklarıda boyanmıştı.Okulun içine girdiğimde arkamdan bağıran sesi duyunca tüm düşlerim bi anda yok oldu:
-Özge , nasılsın?
Bu Ediz idi hep bana yanaşmaya çalışırdı ama ben izin vermezdim.Hemen cevabımı vermek için hazırlandım:
-İyi Ediz sen nasılsın?
-Herzaman ki gibi, tatilden sonra çok değişmişsin.
Klasik Ediz sözleri hiç değişmez.
-Teşekkür ederim, sende öyle.
Kapıdan içeri girip okuluma giriş yaptığımda eski öğretmenlerimden bazıları bana sarıldı ve hãl hatır sordu:
-Nasılsın
-İyi
-Danışman öğretmenini yan taraftan öğrenebilirsin.
Hemen yan tarafa doğru yol aldım. Orada Ediz, Berke, Burcu vardı, onların aralarına girdim.Danışman öğretmenim eski hocalarımdan biri olan Türkan hacaydı,iyi yürekli ve güler yüzlü bir insandır sınıf arkadaşlarıma sadece Erkin ve Çınar diye birileri katılmıştı onun dışında diğerleri aynıydı.Burcu arkamdan seslendi:
-Gel hadi yeni sınıfımıza gidelim
Burcu 4 senedir arkadaşım ve sınıf arkadaşımdı.
-Tamam hadi gidelim.
Sınıfıma doğru attığım her adım beni daha çok heyecanlandırıyordu.Merdivenlerin bitiminde bir anda ayağım Burcunun ayağına Burcu ise benim ayağıma takılıp düştük. Sarsıntıdan sonra kafamızı yukarı çektik ve karşımızda iki erkek vardı.
Erkekler den biri Burcuya diğeri bana bakıyordu. İkisi de ellerinin birini bana diğerini Burcuya uzattı.
Burcu ve ben ellerinden tutup ayağa kalktık:
-Çok üzgünüm.
Burcuda ordan katılarak:
-Bende çok üzgünüm.
İkiside aynı anda cevap verdi:
-Önemli değil.
Aralarından biri:
-Bu arada adım Çınar. Bu da arkadaşım Erkin.
Burcu hemen atılarak
-Bende Burcu oda arkadaşım Özge.
Bu kötü ama güzelimsi tanışma fastından sonra sınıfa doğru yol aldık.Herkez çok değişmişti.
Sevgili günlük bence bugünlük bu kadar yeter yarın sabahtan daha ayrıntısıyla anlatmaya devam edeceğim.
