Son Gün

82 4 2
                                    

Vu-huuu! Yine çocuklaştım taam sustum. Vurmayın. Napim ama yane bu gün okulu postalıcam. Son gün. Lise 2 nin sonu!!! Naber :d
Üstüme siyah üzerine beyaz yazılarla 'FUCK!' yazan tshirtümü giydim :D bi de altına kot yırtık şort vuhuu yine yaptım :D
"Kızım üstündeki küfür değil mi çocuğum ALLAM bu günleri de mi görcektik!!!"
"Anne yea bu güzel demek bi kere." diye kurtardım kenardan .d
Yandan göz ucuyla baktı. "İyi bakalım." surat astı suratsız :d
"Anneğ bu gün sen bile beni üzemezsin! Bugün okulu postalıcass."
"Doğru konuş! Ben senin arkadaşın değilim cık cık cık napçam senle bea."
"Neyse behlül gaçar." bu espiri hala komik bence :D
"Bişey ye?!"
"Ben okulda aysti ve tost alırım!"
Okula geldiğimde Mete salağı elinde pilesteyşınını almış mal mal bebe oyunu oynuyodu. Telefonumdan korna sesini açıp kulağına dayadım puhaha kötülük. "Melis salağı! Vat iz yor amaç?!"
"Lağn bu iğrenç okulu postalicez bu gün geyfini çıkaralım popo! Hey Çiğdem boku nerde?!"
"Erkenden İzmir'e anneannesine gitmek için karnesini aldı ve gitti."
"Vay eşek! Benimle veda bile etmedi piç gurusuuu!"
"Seninle veda edemeyeceği için özür diledi." omuzumu silktim.
"Hadi aysti ve tost alak acıktım."
"Aysti deme ya Amerikan aksanı ile Ice Tea de mal."
"Amma resmisin salak jojuk." elimi kafasına geçirdim.
"La vurma bi daha!" saçımı bozdu eşoleşşek.
"Lağn!" sırıttı.
Kantine indik. "Abi her zamankinden."
"Tamam canım ama sen bana dünki borcunu ödemedin?"
"Aşk olsun Süleyman amca 1 tl nin lafını mı yapıyon cık cık cık."
"1 değil ki 10 tl. Neyse bu da benden karne hediyen olsun."
"Eyvallah. Eee tost nerdeğ?!"
"Bekle kızım ısıtıyom."
Tost ısınırken Mete poposu da aynısından aldı.
Aysti şeftali ve garışık tost. Taklitçi nolcak.
Oturup tıkındıktan sonra sınıfa gittik.
***
Son derse kadar tüm öğretmenler üstündekinden dolayı fırça attı. Çok da fifi :D
Son derste Ayça hoca "Bu dersin sonunda karnenizi vericem. Bu sene sizlerin eğitimi için karnesi çok iyi olmayanları sınıftan geçirdik karşılığında ders kampına kalıcaklar yazın. 10 gün sonra kampa kalacaklar okula gelicek, ordan otobüs kalkacak şimdi açıklıyorum bu sınıftan kalcakları." ders kampı ne yea.
Mete malı kulağıma fısıldadı. "Kesin biz gidicez!" dudağını büktü. "Yea doğru konuş!"
Biz konuşurken hoca da isimleri saydı. Birden Mete'nin de adını söyledi. Hehe salak :D. Sonra benim adımı da okuyunca çok şaşırdım. What didin gülüm? Aslında şaşırmadım ama kalmak istemiyordum.
"Neee?!" diye bağırdım.
"Bağırma Melis!"
Benim adımdan sonra 2 kişi daha okudu.
"Çocuklar üzülmeyin tek ders değil. Saat 7.30 dan 1.30 a kadar ders sonra plajda filan takılırsınız." Eh hiç yoktan iyidir :/
TÜM TATİLİMİN İÇİNE ETTİ!!!
(10 gün sonra)
Bavulumu merdivenden zor bela indirdim. Annem salya sümük :D
Gözümü devirdim. Babam da annemi yatıştırıyordu ama o bu kampa katıldığım için seviniyordu.
Öpüşüp koklaştıktan sonra, (fesatlaşmayın) taksi çağırdım. Bu arada kampın olduğu yer Çeşme. İzmir'in yakınalarında. Çiğdeme yakın! Ama ben ona köstöm.
Okula geldiğimde herkes güşülüyor falan allam sanki diskoya gidiyorlar.
Zaten Çiğdem malı gelmiyordu, Mete ile de aynı odada kalamayacağına göre tanımadım biri ile mi kalcam? Noo.
Mete malının qeyfi iyiyidi Can ve birkaç gereksizlerile konuşuyordu.
"Mete malı geyfin iyi bakıyom görende diskoya gidiyoz sanır."
"Olsun bea bir sürü kız ve deniz fena değil bence." gözümü devirdim.
"Gel iyi bir koltuk kapak."
"Iıı şey ııı..."
"Iııı ne?"
"Ben Canla otursam olur mu? GTA oynayacağız."
"Öyle olsun popo sat beniğ..."
"Yea yapma."
"He taam ok."
Slk işte.
Bavulumu da yerleştirip boş ikili koltuğa oturdum.
Ce-ee diye süpriz bir şey oldu. Çok taş bir çocuk oflayarak etrafına bakınıyordu. İşte baa Allah'ın süprizi! "Boş yer yok mu yea!" uuuu ağzım sulandı. Tübe çok tübe.
"Burası boş!" salyalarımı umarım akıtmamışımdır. Yanıma çaresizce oturdu. Üfff o kadar mı çirkinim yea?
O sırada telefonum çaldı. Puhaha Handr Yener'in Naber şarkısını zil sesi yapmıştım.Çiğdem arıyordu ama açmayacaktım. Köstöm! Ben de güzelim zil sesimi dinlerim. İsabet yanlız daş gibi çocuk çıktı karşıma çok uyumlu.
Naber?
Gelmedi senden bir haber
Merak ettik öldün mü kaldın mı
ENDİŞELENDİK!!!
Çocuk suratını buruşturdu. 'Ciddi misin?' bakışları attı. Ne var be gayet iyi şarkı ama beğenmediyse rezil olmadan telefonumu sessize alim. Malum :D.
"Seni hiç görmedim." dedim.
"Ben karşınızdaki Aysenler Okuluna gidiyorum. Ortak kamp kurduk." Ayy Aysenliler! Hilebaz piçler!!! Yazık oldu jojuğa.
Otobüsten inince bir garip hissettim. Sanki yürümeyi yeni öğrenmiş gibi :D
"Lağn popo otura otura götüm ağrıdı bea..."
"Aynen." diyip eline şakasına götüne götürdü. Mal.
"Yanıma Aysenlilerden biri oturdu."
Yüzünü buruşturdu "Iyk!"
Bavulumu alıcakken bir el daha bavulumu tuttu.
Ay yok artık yine Ce-ee yani yeni bir süpriz. Bir meteor daha mı? Ayy ben bu jojuğu okulda görmedim ki? Bu da mı Aysenli mi yoksa? :/
Naber gelmedi senden bir haber merak ettik. Yine çalıyor. Bu 2. tesadüf :D
Ay bu da suratını buruşturdu. "Ciddi misin? İnsan böyle bir şeyi zil sesi yapar mı?" ay cidden mi ? Ne sorunları var benim zilimden. Mecnur değiştircez zili. Üzgünüm Handecim darz değilsin :/
"Ne kadar açık sözlüsün odun!"
"Ne dedin?!"
"Odun işte %100 hormona da gerek kalmamış. Bırak elini bavulumdan."
"O benim bavulum."
"Hayır yea aynısı bu. Benimki!"
Arkadan Mete "Rahatsız mı ediyor bu Aysenli?" vov nerden tanıyor bunu bea? AYSENLİ!
"Bu benim Esenli."
"Hayır bu bavul Melisin!"
"Hay amk! Melis midir nedir onda böyle bir şey var mı?"
Tahmin ederim ki annesinin fıotoğrafı falandır. Anahtarlık yapıp fermuarına takmış.
"A-ama aynı bavullarımız galiba. Neyse pardon."
Söylenerek arkasını döndü ve gitti.
Bize oda numaralarımızı verdiler. Girdiğimde sarışın bir kız yataklardan bir tanesine uzanmış, telefonundan bir şeyler.
Uzun bir süre sessizce yataklarımıza oturduk. Kız dayanamadı konuşmaya başladı.
"Wattpad'in var mı?"
"O ne biçim isim yea?"
"Öl! Çok güzel bir uygulama. Pro olmayan yazarların kitaplarını filan okuyorsun. Kendin de yazabiliyorsun. Süper! İndirelim mi?"
"Güzel gözüküyor ama benim 3Gm yok."
"Olsun benim telefonumdan bağlanırız."
"Peki."
Şu an resmen Solucan kitabına dalmış salak jojuk gibi sürekli okuyom süper yea.
Bir anada telefonum çaldı.
"Mete malı?!"
"Ne bağırıyon?!"
"Senin Yüzünden kitap okumam bölündü!"
"Pardon ama sen nerdesin yea? Yemek haneye gelsene akşam yemeği vakti."
"Uha o kadar olmuş mu?"
"Evet hadi gel."
"Tamam."
Konu yemekse herşeyi bırakırım.
"Azra hadi yemek vakti."
"Yok ben aç değilim."
"Peki sen bilirsin."
Öf yea kayboldum mg! Nerde şu yemekhane?! Açım phen.
O kadar açım ki gözüm kararmaya başladı. Dengemi kaybedip düşecektim ki biri beni tuttu. Hemen görüntü geri geldi :D Bir şeye sertçe çarpınca görüntü geri geliyor bende.
"Dikkatli olsana!!" aaa bu bavulu aynı olan jojuk.
"Pardon! Çok açım ve gözüm karardı." yanağımı şişirdim. "Yemekhaneyi de bulamadım zaten."
"Ben biliyorum. Gel götüreyim."
Geldiğimizde derin bir nefes aldım.
"Teşekkürler."
"Karşılığını alırım." ne karşılığı bea?!
***
Bu benim ilk kitabımdı umarım beğenirsiniz :) Volte ve yorumları unutmayalım lütfen :D :*

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ce-eeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin