iki yıl sonra

876 82 81
                                    


"Yena Noona, benim sıram biliyorum ama üç numaraya sen bakar mısın? Ben çöpleri atacağım da."

"Tamam, bakayım. Ama sonraki iki masaya sen bakacaksın."

Kafamı onaylayacak şekilde salladıktan sonra çöp torbasını alıp arka kapıdan çöp tenekelerinin olduğu yere çıktım. İki yıldır bir çok farklı işte çalışmıştım ama en yorucusu buydu. Buraya genelde yüksek sınıf denilebilecek kişiler geldiği için daha yüksek maaş alıyordum ama buraya gelen insanların çalışanlara karşı olan saygısız tutumlarına değer miydi bilmiyorum. Aileme karşı sorumluluk hissediyor olmasam burada çalışmazdım. Sadece üniversite tek başına yorucu değilmiş gibi bir de burada çalışıyorum. Gerçekten yorucu.

Dışarısı soğuk olduğu için çöpü atar atmaz oyalanmadan içeri döndüm. İçeri girer girmez Yena Noona bana seslendi. 

"Yeni müşteriler geldi. Önce beş numaraya bak, sonra iki numaraya. Hızlı ol çok bekletme. Azar yemek istemezsin."

"Tamam, teşekkürler noona."

Elime sipariş defterini alıp beş numaralı masaya yürüdüm. Önlerinde çoktan menü vardı. Bu yüzden seçmiş olduklarını umdum.

"Seçiminizi yaptınız mı efendim?"

"Evet, biz tereyağlı biftek alacağız. İki tane."

"İçecek almak ister misiniz?"

"Sadece su."

Her zaman yaptığım gibi sipariş defterini kapatıp müşterilere gülümsemek için kafamı kaldırdım. Gülümseyip sonra arkamı dönüp siparişi mutfağa söylemem sonra da diğer masayla ilgilenmem gerekiyordu ama karşımdakinin kim olduğunu görünce yüzümdeki gülümseme yavaşça soldu. 

"Uzun zaman oldu değil mi?"

"Jisung..."

Ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Tüm duygularım birbirine karışmıştı. Benimle bir daha hiç konuşmaya çalışmadığı için ona sinirli miydim? Yoksa onunla konuşmak istememe rağmen ona ulaşmaya korktuğum için kendime mi sinirliydim? Onları her televizyonda gördüğümde onları kıskandığım için kendimi kendimi kötü hissediyorum. Ama beni suçlayabilir misiniz? Şirkete daha erken girmediğim için ben mi suçluyum? Erken girseydim bir şeyler değişir miydi? Onu görmek istiyor muydum? İki yıldır ona olan kızgınlığım neden yüzünü görünce birrden azaldı? Kendimden nefret ediyorum. Kendime gelmem lazım.

"Minho, ben-"

"Eğer başka bir isteğiniz yoksa ilgilenmem gereken masalar var."

Masadan uzaklaştım. Derin bir nefes aldıktan sonra kendimi toparlayıp Yena Noona'yı buldum.

"Noona beş numaraya sen bakar mısın?"

"Neden?"

"Şey- Iıııııııııı"

"Geçerli bir nedenin yoksa ben bakamam benim sıram değil."

"O burada."

"Kim?"

"Jisung."

"Ciddi misin?"

Cevap vermek yerine kafamı salladım. Yena Noona'nın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Bir kaç kere göz kırptıktan sonra bana sarıldı. Evet, ona her şeyi biliyor. O bu konuda güvendiğim nadir insanlardan.

"Minho-shi baştan söyleseydin ya. Zavallı yavrum benim. Zaten onu daha yeni atlattın. Tekrardan eskisi gibi olmanı istemiyorum. Ben bakıyorum sen iki numaraya git."

we were beautiful • minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin