----------ONE SHOT--------------- Gözlerini alabildiğince uzaklara kilitledi .....çocukluğundan beri şehrin en yüksek binasının çatısına çıkıp güneşin doğuşunu izlemeye bayılırdı.
çatı'nın en ince ve yüksek yerine çıktı , buradan daha rahat görebilirdi . Üzerindeki bembeyaz bombol geceliği sabah meltemi ile bayrak gibi dalgalanıyordu...........
gözleri iyice kısıldı ve güneşi beklemeye başladı ...1.....2............3............. neden doğmuyordu ?? odamı küsmüştü kendisine !!!!
birden arkasından şiddetle açılan kapıya döndü dengesini paniklediği için kaybetmişti tam düşücekken doktor Kim onu bileğinden yakalamayı başarmıştı , hyerin in bedeninin yarısı binadan aşağı sarkmıştı tek tutanağı doktor Kim di.
Yay gibi yaylanan vücudu doktor Kim kendisine çekerek göğsüne bastırmıştı ..kaybedemezdi onu .. her ne kadar yaşadıkları yüzünden aklını kaybetsede ...
onu seviyordu , ailesinin Deli o bırak , at nişanı demesine rağmen atamıyordu , hyerin kalbinin tek sahibi tek kalesiydi ...
Kim yanında ki hemşireye kaş göz ile sakinleştirici yapmasını emretti . Hyerin inat ediyordu , istemiyordu bir iğne daha .....o......o güneşin eşliğinde boşluğa doğru kanatlanmak YOK OLMAK istiyordu ......hiçç olmamış gibi .
iğneyi yedikten sonra mayışmış iyice doktor Kim'in göğsüne yapışmıştı , Kim hemşiresine hyeri nin odasının manzarasını değiştirmesini söyledi , hızla giden hemşirenin arkasından bu akşam için restorandan yer ayırtmasınıda eklemişti ..
hemşire inanamayan gözler ile bir doktora birde nişanlısına bakıyordu ....yoksa oda mı delirmişti ?;
Bir deli ile yemek ha ???
neyse kendisi bişey diyemezdi acıyordu doktora sevdiği kadın psikolojik baskılar sonucunda delirmiş ve hiç bişey hatırlamıyordu .. Bir bilse bu genç ve yakışıklı doktorun onu ondan daha deli bir şekilde sevdiğini.
...........................
Kim yere bağdaş kurup yeni yeni sıcaklığını hisettirmeye başlayan güneşe doğru oturdu ve sevdiğini kucağına aldı ... mayışan hyerinin uzun çikolata kahvesi saçları göğsüne ve boynuna saçılmıştı . uyuyan bu narin bedenin en güzel yeri gül renkli yumuşacık minik dudakları ılık ılık nefes veriyordu Kimin boynuna .....
Kim rahatlamıştı...bu hafif nefes bile yetmişti ona , hyerin bir kez daha buraya çıkmış ve ölmek istemişti , ah keşke kendisini hatırlayabilse ...........
öfkeyle sert betona vurdu çivi veya cam batmış olmalıydı ki eli kanamaya başlamıştı.... eğer hyerin hatırlayamazsa onu , nişanı atmak zorunda kalıcaktı bu ise ölmesini istemeleri ile eş değerdi .......... bırakamazdı bu narin bedeni , yıpranmış , yakaran ve yok olan ruhu........
ipek saçları okşamaya başladı tatlı birşey düşünüyor olmalıydı ki hyerinin dudakları hafifçe kıvrılmıştı , gülümsüyordu.
Kim hyerinin eski halini düşünmeye başladı ama önce sevdiğini odasına götürmeliydi............
......................Flash Bach.................
heyyy Kim gelmiyormusun !!!!!
stajyer doktor Kim iyice koşmaya başlamıştı ,arkadaşları daha fazla onu beklemek istemiyorlardı ; her seferinde geç kalır ve aynı sahneler sıralanırdı ...geleneği gibi birşey olmuştu bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık(Yok oluş)
Não FicçãoDelirmek üzere olan hayata karşı tüm ümidini kaybetmiş ama tam intihara giderken hayatının meleği ile karşılaşan bir genç kızın hikayesi ~~ (Bu bir one shot'tır ve ilk denemedir...)