Saatin zili çaldığında önce uyanmak istemedim ama birden aklıma bugün okulun ilk günü olduğu geldi. Masayı yokladım ama saati bulamadım. Gözlerimi açtığımda olağanüstü bir manzara vardı herşey yerli yerindeydi. Canım annem odamı toplamıştı. Hemen hazırlandım , aşağıdan annemin sesini duydum;
"Jessica, tatlım uyan kahvaltı hazır. "
Hemen aşağıya indim. Annem yine nefis kreplerinden yapmıştı." Mmm nefis kokuyor" anne yine döktürmüşsün. Kahvaltımı yaptıktan sonra annemi öpüp yola çıktım.
************************
Okula vardığımda geç kalmıştım hemen merdivenlerden koşarak çıktım. Tam koridoru dönüyordum ki sert bir vücutla çarpıştım. Okadar sertti ki neredeyse yere düşüyordum. Hemen toparlandım işte o an bana çarpan kişiyi gördüm. Masmavi gözleri vardı. Üzerinde siyah bir tişört vardı baklavalarını ortaya çıkarıyordu. Bana kararlı ve alaycı bir gülümsemeyle;
"Önüne bak ufaklık! "Dedi.
"Ufaklık mı? Ben 17 yaşındayım."Sonra ufak bir kahkaha patlattı. " tamam bana 11-f sınıfı nerde söyle bakalım . Ufaklık"
Son kemiye gıcıklığına söylediğine yemin edebilirim. Sonra onun talidini yaparak "SANA YARDIM EDEBİLİRİM UFAKLIK " dedim "çünkü bende oraya gidiyorum."
***********************
Sınıfın kapısına geldiğimizde hala bana ukala ukala gülümsüyordu." Ne oldu söylede bizde gülelim"
"Hiçç.... kızdığında komik oluyorsun." Tanrım şuan onu boğasım geliyor ama yapmıyıcam. Derken kapıyı tıklattım ve içeri girdik. Bayan colin şaşırmış bir şekilde bize bakıyordu. "Bayan Carter geç kaldınız... bu yanınızdaki bay da kim"
"Bayan colin ben jason okulunuza yeni geldim."
"jason furter."
Ders tarihti en iyi olduğum ders. Dersteyken herkes bana bakıyordu meraklanmışlardı. Neden yeni çocuk ile geldiğimi merak ediyorlardı. Aynı gözler jason'a da yönelmişti ama bu bakışlar farklıydı neredeyse çocuğun içine düşeceklerdi. Bir ara çaktırmadan göz ucuyla bakayım dedim jasonla göz göze geldik hala o ukala gülümsemesi yüzündeydi. Hemen gözlerimi kaçırdım derken zil çaldı. Kendimi sınıftan bir an önce atmak istiyordum. Dişarıya çıktım koridorda carissayı gördüm hemen yanına gittim. "Carissa !!!"
"Jesss, oh tanrıya şükür seni arıyordum bende "
"Niye ki"
"Yeni gelen çocuk var ya herkes onu konuşuyor"
"Ne olmuş yeni gelen çocuğa"
"Buraya new jerseyden gelmiş , düşünsene küçücük kasabaya..... ayrıca ultra yakışıklıymış doğru mu?"
"Eh işte fena sayılmaz" yalan söylüyordum belkide çocuk hayatımda gördüğüm en yakışıklı erkektirlerden biriydi.
"Yapma ufaklık..." Bir an o sesle irkildim şu gıcık jasonun sesiydi bu "ikimizde benim çok yakışıklı olduğumu biliyoruz"
Sinir küplerine binmiştim şuan onu boğmak istiyordum. "1.si bana ufaklık deme 2.si seninle aynı fikirde değilim bence sen....." cümlemi tamamlamadan "sence ben neyim ultra yakişıklı mıyım mesela"
"Hayır ultra ukala ve ultra odunsun mesela"
"Tamam ufaklık sen bilirsin" Carissa bizi izlerken gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Söze girdi;
"Şeyy... jason bugünkü partiye geliyor musun hem senin için de iyi olur bence"
"Bilmem ne diyorsun ufaklık"
"Cehennemin dibine kadar yolun var diyorum"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEÇİM
Teen FictionArkadaşlar Hikayeyi yeni yazdım umarım beğenirsiniz bu benim ilk hikayem :)