yamaguchi gün boyunca -hatta yıllardır- beklediği o anın geldiğine inanamıyordu.tsukishima onu görünce ne tepki verecekti bilmiyordu. "nefret edecek senden, sen tsukishima kei'ye layık değilsin ki yamaguchi" diye düşünüyordu.
ardından ayak sesleri duyuldu.
ve bir gölge çöktü çilli oğlanın üzerine.
"sen misin?"
"evet, ben senin platoniğin olan şu çocuk.
yamaguchi tadashi.""oh"
yamaguchi titriyordu, dokunulsa ağlayacak gibiydi ve yüzü pek gözükmüyordu.
tsukishima, yamaguchi'nin çenesinden tutup yüzüne bakmasını sağladı.
"çirkin dediğin yüz bu muymuş?
titreme, sakin ol."tsukishima karşısındaki oğlanın gözlerine baktı.
"çirkin olmadığının farkındasındır umarım."
yamaguchi gözlerini büyüttü.
"t-t-teşekkür-r-rler-r"
"şey, şimdiden özür dilerim."
"ne için tsukishima?"
" bunu mutlu olman için yapıyorum."
"ne diyorsun tsukishi-"
" bizim gibisi yok,
sen ve ben gibisi yok.
birlikte fırtınaya doğru"yamaguchi şok olmuştu, tsukishima karşısında en sevdiği şarkıyı söylemişti, onlarca anısı olan bu şarkı o anılara sahip olan adamın dudaklarından dökülmüştü.
yamaguchi daha fazla göz yaşlarını tutamadı.
"hey, ağla diye söyleme-"
yamaguchi karşısındaki adama sözünü bitirmesini dahi beklemeden sarıldı. bu bir rüya felan olmalıydı, gerçek olamayacak kadar mükemmeldi.
"bugün en mutlu günüm, teşekkürler.
bir şey söylemek istiyorum.""söyle."
"ben yıllar önce sana bir lakap bulmuştum ve sana bu lakabı hep söylemek istemişimdir. onu kullanabilir miyim?"
"lakap ne?"
"tsukki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nothing like us ; tsukkiyama
Fanfiction"bizim gibisi yok, sen ve ben gibisi yok. birlikte fırtınaya doğru..." -nothing like us texting.