School Trip ↪ wooyoung + yoojung ✔

0.1

İki dost öğretmenin mağduru olarak iki farklı lise sınıfları aymı yerde kamp kurmak zorunda kalmışlardı. Yoojung, sırt çantasının ağırlığı yüzünden yorgunlukla yeri izlerken bu iki sınıf birbirini garipseyerek bakmaktan kendi alıkoyamıyordu.

İki öğretmenin gülüşmelerini Yoojung bitirdi. "Hocam!"
Bay Jung döndü Yoojung'a. "Efendim Yoojung?" Bay Jung'ın uyarır şekildeki sorusuna karşılık Yoojung bir nebze siniri atlatması için gülümsedi. "Nereye çadır kuracağız söyler misiniz? Sırtımızdakiler çok ağır!" diye yakındı Yoojung.

Bay Jung omuz silkti. "Burası işte çocuklar. Kurun siz çadırlarınızı. Neyi bekliyorsunuz ki?"
Doyeon, Yoojung'ın yanına gitti. "Bana söyleseydin senin yerine de taşırdım aptal! Ne diye hocaların lafını kesiyorsun?"
Yoojung, Doyeon'a bakarak güldü. "Sorun taşımam değildi. Sorun çadır kurmak için heyecanlanmam."

Doyeon, Yoojung'ın sırtından indirdiği çantayı kaptığı gibi fermuarını açtı. Yoojung içinden katlı çadırı çıkarttı ve Doyeon ile birlikte çantalarını ağaç dibine bırakıp çadırla uğraşmaya başladılar.
...

Doyeon çadırından çıkacağı sırada Yoojung kolunu tuttu arkadaşının. "Böyle kamp sarıyor mu sence?"
Doyeon omuz silkti. "Evet, nesi var ki?"

Yoojung omuz silkti. "Fazladan, gereksiz ve tanınmadık insanı var mesela!"

Doyeon güldü. "Takma kafana. Hem aramızda nereden baksan beş metre mesafe var, birbirimizi görmezden geliriz olur biter. Kampın tadını çıkarmaya bak Yoojung!"
Yoojung kaşlarını kaldırdı. "Nereye gideceksin?"
Doyeon omuz silkti. "Dışarısı çok sessiz duruyor. Yürüyecektim biraz. Sen de gel hadi."

Yoojung omuz silkerek Doyeon'a uydu ve birlikte çadırlarından çıktılar. Dışarıda karşı sınıftan herkes roman okuduğu için Yoojung ve Doyeon'u farketmiyordu bile. İkisi de bu manzara karşısında içeri girmekle yetindiler.
Doyeon, Yoojung'ı teselli etmek için konuştu. "Ne kadar sakin insanlardı baksana. Hem saat geç olmuş, niye yürüyelim ki? Boşver, uyuyalım Yoojung."