- Merhaba dedi. Baktım, gözlerime inanamadım. Senelerce içimde sakladığım, kendime bile onu sevdiğimi söyleyemediğim adam … karşımda duruyordu. Gözlerinin içine baktım ve;
- Merhaba, dedim. Gözlerimi ondan alamadım. Hayal gördüğümü düşündüm. O yeşil gözleri hala ışıl ışıl parlıyordu ve kalbim, onu gördüğüm ilk gün gibi yerinden çıkacakmışçasına çarpıyordu.
- Nasılsın ? ne arıyorsun burada, dedim.
- Kısa süreliğine bir iş için İstanbul’dayım, dedi.
Ne büyük tesadüftür ki koskoca İstanbul da on beş sene sonra karşılamak. Zaman sanki durmuştu.
- Sen neler yapıyorsun? dedi.
- Bir arkadaşım gelecekti Tekirdağ’ dan. Anadolu tarafına geçecek vakti olmadığı için ben bu tarafa geçmek istedim onu görmek için uzun zamandır görüşemiyorduk, Saat 3 de Eminönü’nde buluşacağız, dedim. O ara saate baktım 14: 40 u gösteriyordu. 20 dakika var. Vapurda hareket etmedi hala dedim.
- Endişelenme yetişirsin, dedi.
Ona bakarken zaman hiç bitmesin istiyordum. Ona anlatacak o kadar çok şeyim vardı ki, bilmesini istediğim, ona söylemek isteyip de bazı sebeplerden dolayı söyleyemediğim ve en önemlisi onun beni çok sevdiğini bildiğim halde ona seni seviyorum diyemediğimi. Öylece gözlerine bakakaldım. O da bana bakıyordu tebessüm ederek ve bana,
- Seni çok özledim, dedi
Önce başımı öne eğdim sonra,
- Bende seni çok özledim, dedim.
Vapur herhalde dumanın kalkmasını bekliyordu, bu da benim işime gelmişti, çünkü onunla daha fazla vakit geçirecektim.
Başladık konuşmaya saatlerce konuştuk. Bir ara Zeynep herhalde gitmiştir diye düşündüm. Ama Yiğit yanımdaydı . O bana anlattı, ben ona geçmişteki güzel günlerden bahsettik, Sonra gözlerimin içine baktı, yavaşça ellerimi ellerinin arasına aldı ve bana,
- Seni çok sevdim, dedi.
- O an O yeşil gözlerin içinde kayboldum, her yer yeşil oldu sanki.
Ben tam ona ben de diyecekken,
- Sus ve dinle, dedi.
- Seni öyle çok sevdim ki, sana karşı hissettiğim bu duyguları hiçbir kimseye hissedemedim. Aradan yıllar geçti, unuturum sandım ama olmadı, unutamadım. Kimseyle evlenmedim. Kimseyi sevemedim. Hep seni aradım ve seni hala çok seviyorum. Şimdi söyle; bana söylemek istediğin bir şey var mı? Dedi.
- Sımsıkı sarıldım ona, başladım anlatmaya. Anlatamadığım her şeyi anlattım. Ben de seni seviyorum, dedim. Lütfen ayrılmayalım. Beni bırakma dedim. Ben de yıllarca hep seni sevdim dedim.
- Seni asla bırakmayacağım, dedi kulağıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hayal miydi gerçek miydi bilemedim
Teen Fictionilk defa kitap yazıyorum umarım beğenirsiniz