Nazım Hikmet

50 24 0
                                    

> Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar ?

> Arkadaşlık ağaca benzer... Kurudu mu bir daha yeşermez.

> Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.

> Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine…

> Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.

> Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.

> Evet. Belki umudum kalmadı geleceğimden; ama asla pişman değilim geçmişimden.

> Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…

> Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.

> Bilmezden gelişim, aptala yatışım kaybetme korkumdan değil; karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır.

> Kim bilir; masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de. Değer mi gitmesine, gitmezdi değmese.

> Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye, ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım. Ama seninle bir başka yaşarım.

> Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırasıya, çıldırasıya.

> Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir eylemdir.

> Yitirdim kendimi kendi içimde...

> Bir tanem… Işığım, ekmeğim ve buğdayım. Yani her şeyim…

> Ve sana bugüne kadar söylemiş olduğum söz, henüz söylemediğim sözdür.

> İnsan, denizin olmadığı yerde umut adını martı olmalı.

> Cebimde yoktu, yüreğimden verdim.

ʙɪᴏɢʀᴀꜰɪ - ᴀʟɪɴᴛɪHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin