Mavi Ruh

Dönüm Noktası

Multimedia da ki Pamir. :)

Gorduklerimin kabus olmasini dilemistim. Merdivenlerin korkuluklarinin arkasina saklanarak neler oldugunu anlamaya calisiyordum. Bora yerde inleyerek yerde kivraniyordu. Siyahlara burunmus dort adam Borayi cembere alarak tekmeliyorlardi. Hemen bir seyler dusunmem gerekiyordu. Bu adamlar kimdi ve neden kardesime dadanmislardi. Bunun nereden geldigini bilmedigim paralarla umarim ki alakasi yoktur. Ben bunlari aklimdan gecirirken polisi aramamam gerektigini daha yeni algiliyordum fakat telefon salondaydi ve salona gitmem icin hic bir sey yokmus gibi kavganin ortasindan gecmem gerekiyordu. Buyuzden telefona ulasmamin tek bir yolu var, o'da salona disardan girecektim. Hizla odama gidip sessizce kapimi kapattim. Pencereden asagiya kafami sarkittigimda cokta yuksek olmadigini gordum. Pencereden sallanarak asagiya inecektim. Ayagimi camdan disari uzattigimda, disaridaki sert ruzgar titrememe sebep oldu. Pencereye iyice yaslanarak iki ayagimida disara uzattim. Kolay olacak gibi gorunuyordu. Iyice asagiya dogru sallanirken ellerim kaydi ve bahcenin sert zeminine dogru popomun ustune bir inis yaptim. Elimi agzima goturemeden OKUZ gibi haykirdim.

BORA'NIN AGZINDAN...

Karnima ve yuzume yedigim yumruklardan dolayi agzimdan bir avuc dolusu kan kusmustum.Bu halimi goren pic kurusu Pamir egilerek yuzume yaklasti.Tam yuzune tukurecekken disardan bir BÖĞÜRME sesi geldi. O sırada Pamir duyduğu sesin şokuyla benden uzaklaştı ve arkasında ki üç adama döndü. Adamlarida en az onun kadar şaşkındılar. Pamir nefretle yüzüme bakarak bir küfür savurdu ama umrumda değildi. şuan dışarıdaki avazı çıktığı kadar haykıran insanın Elisa olmaması için dua ediyordum içten içe. Bu işten paçayı sıyırmak hiçte kolay olmayacaktı. Pamir ve bir adamı bahçede neler olup bittiğine bakmak için dışarı çıktılar. Ilk kez gördüğüm diğer iki yabancı halen dibimden ayrılmamışlardı. Pamirin Yeni elemanlarıydı. Bu işte pekte yeni gibi durmuyorlardı. Umarım bu işin sonu boka sarmazdı.

ELISA'NIN AĞZINDAN:

Ağzımdan kaçırdığım pekte minik olmayan çığlığım sayesinde evin kapası açılmıştı. Içerden iki tane dev gibi cüsse çıktı. Yanların Bora yoktu. Bütün her şeyi boka batırmıştım. Yanındakinden biraz daha uzun olan adam konuşmaya başladı;

-Bakın burda ne varmış..?!!

-Kimsin sen??! Diyerek kolumdan tutup sertçe yerden kaldırdı beni. Kolumu oldukça sıkı tutuyordu. Sanki avazım çıktığı kadar bağırıp bütün mahalleyi ayağa kaldıracakmışım gibi tehditkar gözlerle bana bakıyordu. Bense halen salak gibi çocuğa bakıyordum. Adam değildi. Aramızda 1 ya da 2 yaş fark olmalıydı. Çok güzel mavi gözleri kıvrımlı dudakları vardı. En ilginci ise boğazında ki lotus çiçegi olan bir dövmesi vardi. Böyle yaramaz bir oğlanın bu türlü bir dövme yaptırmış olması biraz ilginç gelmişti doğrusu.aniden kolumu daha da sıkarak sorusunu tekrarladı. Olanların şoku halen üstümden gitmemişti. Başta kekeler gibi bir seyler geveledim fakat kendimden emin ve dik durmam gerekiyordu. Fakat bunu gözlerine bakarak yapamazdım. Oldukça korkutucu bakıyordu. En sonunda beni eve sürüklemeye başladı. Hicbir şekilde karşı koymamıştım. Bora ne haldeydi acaba. Zavallı kardeşim.....

Bolum gec geldigi icin uzgunum. :( Onemli sinavlarim vardi. Umarim ilginiz VOTElere ve yorumlara da yansir. :)