George güneşin ilk ışıklarıyla uyandı. Gözlüğünü takıp yüzünü yıkadı ve dışarı çıktı. Yeni yapılmış evine uzaktan göz gezdirdi. Eve biraz daha renk katmak için süslemeye karar verdi.
Kahvaltı yapıp dışarı çıktıktan sonra geri döndüğünde ona doğru hızla yürüyen birini gördü. Tam tepedeki güneş ona doğru yürüyen kişinin elmas kılıcını aydınlattı.Jeton düşünce hızla o da ona doğru koştu.
"Ah, siktir."
Çünkü karşısındaki insanı gördüğünden beri doğru düzgün uyku bile alamıyordu. Defalarca onu aramış ve yüzünü bir defa daha görmek için her yolu denemişti. Kalbi çarparak ilerlemeye başladı.
"D-dream...?"
Dream George'a yaklaştı ve gergin bir sesle fısıldadı.
"Benimle gel."
George ilk önce şokla kafasını olmaz salladı.
Ama Dream tepkisini görmeden hızla yürümeye başlamıştı bile.
Uzun bir patikadan sonra taş merdivenlerden çıkmaya başladılar.
George'un kalbi hızla atmaya devam ediyordu. Hızını Dream'e yaklaşmak için arttırmaya başladı.
Sonunda merdivenleri çıktılar.
Öğle güneşi tam tepelerine vuruyordu."tacını çıkar Eret!"
Dream sinirli bir şekilde yürüdü. Bir yerden de George'un elini tutuyordu.
George istemsizce kızardı.
"Ne? Ne demek istiyorsun?"
"Gayet açık değil mi? Bize ihanet ettin!"
Eret tahttan kalktı ve kafasını hayır anlamında sallayıp dehşetle konuşmaya başladı.
"Ne demeye çalışıyorsun anlamıyorum, ama burada benim de emeğim var! Benden öylece ayrılmamı isteyemezsin!"
Dream sakince Eret'e yaklaştı ve tacını alıp George'un elini tekrar tuttu.
"George is the king."
Dream George'un elini havaya kaldırdı.
"George..."
" yeni kralımız olacak."Sonra George'a döndü ve hipnotize edici gülümsemesini ortaya çıkardı.
Yavaşça George'un gözlüklerini çıkarıp tacı yerleştirdi."George, artık sen kralsın."
George sorgulayan gözlerle bakıyordu.
"n-ne?"
Dream yeşil gözleri içeri sızan cılız ışıkla parlarken konuştu.
Eret itiraz etmek için ağzını açmak üzereydi ki son anda vazgeçip koşarak oradan uzaklaştı.
Dream elini George'un omzuna koydu.
George gözlerini ondan alamıyordu."Tahtına geçmek ister misiniz kralım?"
George yutkundu.
"Ben...b-bilmiyorum.."
George yavaşça tahta doğru yürüdü ve oturdu.