'' TANRIM YARDIM ET ! ''
--
Karanlık bir odada sandalyeye bağlı bir şekilde uyandım,acaba ölecek miydim? Tanrım! kıyamet günü olsunda benimle birlikte herkes ölsün.
'' Tabi ki böyle bir şey mümkün değil seni aptal! '' sesin yankılandığı yöne doğru baktım,ağızımı bantlamadıkları için şanslı sayılırdım,konuşarak adamı ikna edebilme şansım vardı.
'' Sen kimsin? ''
Kahkahası oda da yankılandı. '' Asıl sen kimsin? küçük hanım. ''
'' Ben hiçbir şey h-h-hatırlamıyorum gerçekten. '' titremiştim,hatırlayamıyordum. Kahretsin!
'' Seni tanımıyoruz,büyük ihtimalle sende onlardan birisin ve - '' sözünü keserek bağırmaya başladım.
'' BENİ O MUTASYONA UĞRAMIŞ YARATIKLARLA KARIŞTIRMA,İNSANIM BEN İNSAN BIRAKTA GİDEYİM,KURTARIN BENİ KİMSE YOK MUUU?! ''
Sözünü kesmeme sinirlenmiş olacak ki,ağzıma bant yapıştırdı.
'' Ölmek istemiyorsan kes sesini. ''
Başımı eğerek düşüncelere daldım,nasıl kurtulacaktım bu beladan? Terlediğimi hissettim,kurtulmam için bir şans hala vardı.
Ter yoluyla ellerimi sıkan ip gevşemişti,elimi ipten çıkarmaya çalıştım,beceremedim. Sinirle tekrar denedim denedim en sonunda yere düştüm.
Pes etmeden tekrar kurtulmayı denediğimde başarmıştım,çıkmıştı ipin içinden. Ağzımda ki bantı çıkartıp ayaklarımı çözdüm.
Şanslıydım ki ahmak adamlar telefonumu almayı unutmuşlardı,hemen Nora'yı aradım.
'' Ross,nerelerdesin teyzen yanımda senin için endişelendik ''
'' Kaçırıldım,o adamlar beni kaçırdı,sürtükler! yardımın gerek. ''
'' Nerede olduğunu biliyor musun? ''
'' Bilmiyorum,hiçbir şey bilmiyorum! ''
'' Pencere var mı oda da? ''
'' Var sanırım '' perdeleri açtığımda camdan aşağı baktım.
'' Çok uzak atlayamam ''
'' Adamların elinde ölmekten iyidir,yapabilirsin sen atla. ''
Derin bir nefes alarak telefonu kapattım,kendimi aşağı attığım gibi koşmaya başladım.
Kalbim çok hızlı atıyordu,tırnaklarımın değiştiğini görünce durdum.
Uzun olan tırnaklarım daha da uzamıştı,yüzüme dokunduğumda sertleşmişti,vücudum acıyla irkildiğinde çığlık atmaya başladım. Ne oluyordu bana?
Bilincimi kaybettiğimi hissediyordum,içimde bir şeyler vardı,benliğimden alıkoyan bir şeyler.
Dengesizce yürümeye başladım,birden kilo almış gibiydim,çok ağırdım.
Karanlık gece de dolunayın ışığının göle vurmasını izledim,yansımama bakmak için yaklaştığımda mavi olan gözlerim sarı olmuştu.
Korkarak etrafıma baktım. Bende artık o canavarlardan biriydim.
Silah sesini duymamla dikkatimi o yöne çevirdim,büyük ihtimalle o adamlar beni arıyorlardı.
Bulduklarında onlarla nasıl dövüşecektim,daha doğrusu dövüşebilecek miydim? en iyisi kaçmaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acemi Kurt
FantasyAilesi doğduktan sonra Rose'yi, Teyzesi Emma'ya bırakıp terk etti. Terk etme sebebini Emma bildiği halde ona söylememişti, dolunay gecelerinde kendisinde bir şeylerin ters gittiğini fark etse de ne olduğunu bulamıyordu,ta ki bir kurtla dolunayda kar...