VII

176 40 9
                                    

'Hazır mısın?'

Eşinin sorusuna karşılık kafasını olumlu yönde salladı Hyunjin. Bu kadar narin ve şirin bir bedenin insana bu denli güven vermesi hiç dengeli değildi, fakat fazla güzel hissettiriyordu.

Seungmin elini gitarına indirdi ve Hyunjin'e yandan bir bakış attı. Gergin görünüyordu, stresten bacağını sallıyordu ve bunun farkında bile değildi.

Hep böyle yapardı, Seungmin yıllar boyu ezberlemişti onun hareketlerini. Hey ayrıntısını ince ince işlemişti zihnine.

Elini yavaşça sevgilisinin dizine koydu ve hafifçe okşadı.

'Onlar sadece çocuk, Hyunjin. Hata yapsan bile fark etmezler.'

'Onlar sadece çocuk değil Minnie, onlar kimsesiz çocuklar. En azından kusursuz bir gösteri izlemeyi hak ediyorlar.'

Seungmin, eşinin gözlerindeki endişe ve üzüntüyü fark etmişti. Çocuklardan müsaade isteyerek oradan kalktı ve arkaya doğru ilerledi. Zaten çocuklar da pek ilgilenmiyor gibiydi.

'Jinnie, ne düşündüğünü biliyorum fakat buna gerçekten bütçemiz yetmez.'

Hyunjin ise dolu gözleri ise Seungmin'e bakmaya devam ediyordu. Karşı koyulması en zor varlıktı.

'Mesaiye kalırım, ya da ikinci bir iş bulurum. Daha çok çalışırım Seungmin. Yapabiliyorken bir kişiyi daha kurtarmak istiyorum, burası berbat bir yer.'

Kyun'u evlat edindikleri yerdi burası, biricik oğullarını. Başındaki müdireden izin alıp çocukları eğlendirmek için şarkı söylemeye geldikleri yer. Hyunjin'in 18 yılını geçirdiği yer.

Seungmin ise üzgün bakışlarını eşinin gözlerine dikmiş, kalbinin acıyla büzüldüğünü hissetmişti. Kollarını sıkıca onun bedenine sardı ve başını omzuna doğru yasladı. Hyunjin'in karşılık vermesi de çok uzun sürmemişti.

Bu iki adam birlikte olduktan sonra hiçbir şey zor değil gibiydi.

weddings and wars // hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin