Saat 1 civarıydı. Sokak lambaları dışımda ortalığı aydınlatan hiçbir şey yoktu. Siyah küt saçları , bembeyaz teni ve dolgun dudaklarındaki kırmızı rujuyla oldukça dikkat çekiciydi. 18 yaşındaki birine göre oldukta olgun duruyordu. Daha çok yirmilerinin ortasında genç bir kadın gibiydi. Yüzünden aşağı indiğinde küçük, zarif parmaklarının arasına tutuşturulmuş sigarası ve siyah ojeleri dikkati üstüne topluyordu. Uzun değildi ama kısa da değildi, oldukça zayıftı ve fiziği oldukça düzgündü.
Koca caddede birtek o var sanıyordu. Yanılmıştı, beni fark etmemişti. Oysa ki ben onun peşini hiçbir zaman bırakmamıştım. Çocukluğundan beri onun görmediği en yakın dostuydum adeta. Ama o bunun bile farkında değildi. Belki farketmemesi daha iyiydi. Sonuçta kim ölümün peşinde dolaşmasını isterdi ki?
Tanrıyı bile inkar etmiş bir kadın beni mi kabul edicekti sanki! Dünyadaki en güçlü kadınlardandı Gece. Hani olur ya hayatı güzelleştiren, içindeki her şeye rağmen gülümseyebilen. Öyle biriydi o.
Ben ise insanları öldürmekten zevk alan, kendine "ÖLÜM" ismini takmış aşağlığın biriydim, piskopatlığın bile ötesindeki Aras. Senelerdir onun peşinde fakat onu öldürmeye bile kıyamayan bir katilim. Ben onu sevmeye de kıyamadım zaten. Ben sevemedim onu o zaman kimse dokunamasın ona, kimse sevemesin dedim hep. Ama öyle olmadı! Benim güzeller güzeli Gecemin tek bir sevdası oldu.
İsmi Arda. Saf bir çocuktan öteye geçemez sandım Gece'nin gözünde, hatta onu fark etmez bile fakat o gün, 21 Mart 2012, Gece masasında ötürmuş öüzik dinlerkem yanına oturdu ve o an Arda 18 yıllık hayatındaki ilk ve tek cesur hareketini yaptı. Yalnızlıklar prensesi Gece o gün tacını kafasından çıkarıp tahtından kalktı. Gece bir daha hiç yalnız kalamadı, o çocuk Gecemin yalınlığını bozdu! Ben yanındaykende yalnız değildin küçüğüm. Ben o düşüşüne şahit oldum. Önce büyüdü sonra düştü o. Bir meleğin son hissettiği şeydir düşmek. Bir son his ancak bu kadar naif olabilirdi herhalde.
Ben onun görünmeyen yüzüydüm ve artık tanışma zamanımız geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Düşüşü
RomanceBir meleğin bitişidir bu. Dibe vurup, sonsuzluğa karışışı. Hani derler ya "Kaybedicek bir şeyin kalmamışsa, tutunammazsın." Tutunamazmış insan sahiden. Bitermiş insan bir süre sonra. Eskiyi hatırlamaya bile mecali kalmazmış. İşte ben buyum. İşte bu...