"Mahmut abi sen artık git hayatın halay oldu aq" dedi Yağmur sinirlenerek
"Sizi Tuncertionerlikten atıyorum"
Buse gidip Mahmut Tuncer'in ayaklarına kapanmaya başladı
"Salladığın mendil olam abi. Atma beni"
Yağmur kafasını çevirip Kamil'e baktı. Kamil'in gözleri morarmıştı ama altın dişleri adeta ben buradayım diyordu.
Mahmut Tuncer birden yerinden sıçradı "Tuncertionerlerim beni bekliyor. Gitmeliyim." Birden bir pelerin ortaya çıktı. Mahmutun halay anlarının fotoğrafları vardı. Mahmut tek kolunu kaldırarak uçtu ama bilmiyordu ki tavan camdandı.. Buse, Yağmur ve Kamil rahmetli Mahmut'un parçalanışını izledik. Mahmutun düşmesiyle yere mendiller saçıldı
Yağmur "Oha aq mendili nasıl yedin" diye geçirdi içinden. Sonra Mahmutu çöp posetine koydular bu değerli görevi Mahmutun mendili Buse üstlendi. Ağlaya ağlaya gitti.
Yağmur Kamil'e döndü
"Son dileğini söyle"
"Sonsuz dilek hakkımın olması"
Yağmur bu söz üzerine Kamil'in altın dişlerini söküp sakladı. Boşa gitmesin kuyumcuya satarım diye düşündü. Kamil ağlamaya başladı.
"Ben onları satma umuduyla yaşıyordum" dedi hıçkırıklarının arasında.
Yağmur "zaaa sjsbsgsh " ortaya karışık gülüşünü sergiledi
"Ölmeden önce Ajdar'ı görmek istiyorum" dedi Kamil. Gözleri parlıyordu. Acaba Yağmur Ajdar'ı getirecek miydi ?
