Uyanış

301 24 16
                                    

Gözlerimi araladığımda sırtıma giren soğuk sancıyla sıkıca geri kapatmıştım. Yattığım zeminden doğrulduğumda gözüme vuran şiddetli ışıkla güçsüz düşmüş, tekrar zeminle buluşmuştum.

Birden kulağım çınlamaya başlamıştı. Şiddeti hızla artıyor çıldırmama sebep oluyordu. Dayanamayacak hale gelmiştim. Çığlıklar atıyor, üzerinde kıvrandığım fayansları tırmalıyordum.

Bir nevi beni kendime getirmişti. Bomboş bir odada yarı çıplak halde yatıyordum. Neredeydim ben?

Ayağa kalkmak istemiştim ama kendimde o gücü bulamamıştım. Boş beyaz duvarlardaki tek farklılık bir kapının olmasıydı. Çelik bir siyah kapı. Bir oda, bir ben ve bir kapı... Kalkıp o kapıya gitmem gerekiyordu. Kollarından destek al, evet yapabilirsin!

Sonunda ulaşmıştım. Tabikide kilitliydi. Ne bekliyorsun ki aptal Jungkook. Kapı deliğinden baktığımda tam karşımda başka bir kapı görmüştüm. Ya da sadece bir aynaydı.

Yaklaşık 1 saat bağırmış birilerine sesimi duyurmaya çalışmıştım. Ama tabikide duyan olmamıştı. Çöktüğüm yerde bir şeyler düşünmeye çalışıyordum. Ama aklımın ucuna gelen şey en son Taehyung ile birlikte olduğumdu. Biricik aşkım.

Ya ona dokundularsa? Ya oda buradaysa? Ben neredeyim? Neden buradayım? Kim tutuyor beni burada? Kimsin? Ne istiyorsun? Sevgilim nerede? Ben ne-redeyim? K-imsin?

Gözlerimin karardığını hisseder gibi olmuştum. Sonrasında zaten uykuya bırakmıştım kendimi.

***

Uyandığımda yine yoğun bir ışıkla karşılaşmıştım. Bu seferki baygınlıktan değil yüksek tavanda sallanan lambadan kaynaklıydı. Bir dakika o da ne? Bir hoparlör vardı. Tam kapının sağında. Ne! Sol taraftaki kamera? Bunlar yoktu. Nasıl? Kafam karışmıştı. Ya ben fark etmemiştim ya da biri ben baygınken bir şekilde takmıştı. Ama bu çok saçma.

Ayağa kalkıp kameraya doğru ilerlemiştim. Tavan boşuna yüksek değildi. Zıplasamda tırmanmaya çalışsamda ulaşamayacağım uzaklıktaydı.

"Kimsin?
Ne istiyorsun benden?"

Mikrafon cızırtısı ile ufaktan gerilmiştim. Gelen sesi tanımaya çalışıyordum.

📢Sence de kim olduğumun bir önemi var mı?

Ses değiştirici kullanıyordu piç. Kameraya bakıp sırıtmıştım.

📢Jeon Jungkook hmm
Ailen bok gibi bir isim koymuş.
Tam senin gibi bir piçe layık hahaha

"Ne istiyorsun?"

📢Yaptıklarınızın bedelini ödemenizi.

"Ne yapmışım? Bir dakika ne?"

📢Kim Taehyung'du değil mi?
Sevgilin :)

"Onun adını ağzına alma piç!"

📢Şhh bana küfür etme. Burada sadece oyunları ben oynarım. İkimizde Taehyung'un canının yanmasını istemeyiz değil mi?

Orospu çocuğu!
"O iyi mi?"

📢Henüz iyi.

"Henüz mü? Bana bak hemen bizi bırak yoksa sana çok kötü şeyler yaşatırım!"

📢Ne o yoksa beni de kurbanlarının arasına mı alıcaksın?

"Ne kurbanı?"

📢Taehyung ile öldürdüğünüz onca kişiler. Park Chan-yeol, Jeon Won-woo, Park Soo-young, Park Jimin, Hwang Hyunjin ve daha bir sürü isim.

"Bana bak seni mahvederim."

📢Düzgün konuşman gerektiğini kaç defa söylüyeceğim?

"Noluyor?"

İçerisi birden soğumaya başlamıştı. Saniyeler geçmeden titremeye başlamış yere çöküp kendime sarılmıştım.

"Dur dur şunu."

📢Düzgün durucak mısın?

"E-evet."

Dahada soğutmuştu. Klima veya dondurucu bile yoktu. Nasıl yapıyordu bunu?

"He-y lütfen"

📢Bunları giy ve olacakları bekle :)

Duvardan bir parça nasıl çekmece olmuştu? Rüyada falan mıydım?

📢Sana al dedim.💥

Siyah bir eşofman takımı vardı. Üzerime giyip nasıl bir durumun içinde olduğumu düşünmeye başladım. Buradan çıkabilme yolu olmalı ama ne?

📢Buradan kaçamazsın ahahahah

"Sen, nasıl?"

📢Düşüncelerini okuyamıyorum merak etme sadece tahmin :)💥

Bir yolu olmalıydı işte.Taehyung ile birlikte buradan çıkmalıydık. Bu manyağın ne istediğini bilmiyordum. Bize ne yapacağını da bilmiyordum.

Ah benim güzel aşkım, kim bilir nasılsın? Neredesin?




Bir başlangıç yaptık bakalım hayırlısı olsun djehdje

Nasıl, azıcık merak var mı?

Mahkum//Taekook✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin