Zoraki Evlilik {KTH}

4

Sonunda kurtulmuştum. Sonra arkadan Yn diye bir bağırma duydum. Tae kaçtığımı farketti. Olamaz hemen hızlıca gitmem lazım. Ormanın içinden koşarak gidiyordum ve sürekli arkama bakarak gidiyordum. Beni bulursa çok kötü şeyler olcak. Sonra önümdeki taşa takılıp ayağımı burktum. Şimdi olucak şeymiydi.
                      Tae'ye bakalım
Yn bana bunu nasıl yaptın. Hemen herkes arıcak onu bulmadan gelmeyin. Birkaçı öne ben ve 4-5 kişi de arka tarafa ormana bakıyoduk. Seni bulursam elimden kimse alamaz. Bana bunu yapmıcaktın. Üstündeki elbisenin bir parçası ağaca takılıp yırtılmış. Bu tarafa gitmiş. Hemen koşa koşa onu aramaya devam ettim.
                         Yn ye bakalım
Arkamdan ayak sesleri geliyordu. Beni bulucaklar. Ayak sesleri daha çok yaklaştı bende önümdeki koca çalılığa saklandım. Gelmişlerdi, çok korkuyordum önümden iki kişi geçti görmediler. Çok rahatlamıştım ta ki arkamdan birisi çalılığı kaldırana kadar. Tae beni buldu. Olamaz ne kadar dirensemde başaramadım. Hem ayağımın burkulmasıyla kaçamazdım. Beni omzuna aldı.
Yn:bırak beni yaaa istemiyorum. Nolur gidiyim evime.
V: yn boşuna çırpınma. Bunun hesabını ödeyeceksin evde.
Yn: Tae nolur bırak beni. Bak kimseye bişi söylemem. Evime gidiyim.
V: söyleyip söylememen umrumda değil. Hem zaten evimize gidiyoruz bebeğim.
Yn: sen gerçekten psikopatsın.
Eve geldik ve beni yatağa yatırdı. Üzerim hep kirlenmişti ve temiz  giysiler giydirdi. Ve sonrası çok kötüydü. Beni yaklaşık yarım saat boyunca dövmüştü. Kan içindeydim.
V: Yn hanım demek tatlı dilden anlamıyosun senin istediğin dilden de konuşmasını bilirim dedi ve tekrar vurdu. Beni yatağa oturttu ellerimi ayaklarımı sımsıkı bağladı ve cebimdeki jileti aldı. Sonra elinde çantayla geldi. Pansuman yaptı üstümü örttü ve çıktı. Kapıyıda kitledi. Ayağa kalktım ve pencereden dışarı baktım. Evin bütün çevresine korumaları koydu ve arkadan girdi.
V: demek bakıyosun ha. Artık dışarı bile çıkmicaksın. Sana çok iyilik yaptın yn. Ama sen hep kötüye kullandın.
Yn: neden bana bunu yapıyosun. Neden işkence gibi hayat yaşıyoruz.
V: hayır yn. Bunu sen yapıyosun. Şu haline bak. Eğer kaçmasaydın belkide daha güzel olucaktı.
Ve odadan çıktı. 5 dakika geçmeden çorba getirdi.
V: şimdi bunu hiç bir şekilde zorluk çıkarmadan içeceksin. Tamam mı?
Yn: tamam söz veriyorum. Hiçbişi yapmıcam.
Çorbayı gerçektende içtim. Sonra bileğimin ağrıdığını fark etti.
V: boşuna numara yapma. Açamam.
Yn: hayır numara yapmıyorum. Evden kaçarken ormanda düştüm.
Odadan çıktı, krem ve buz getirdi.
Sağa sola çevirdi.
V: böyle acıyomu?
Yn: evet çok acıyor.
Kremi sürdü ve birkaç dakika buz koydu, sonra sardı.
Yn: Tae bak tamam söz kaçmicam lütfen bu ipleri çöz. Çok acıtıyolar. Ellerimdeki ipleri çözdükten sonra yatağa uzandım üstümü örttüm ve Tae odadan çıktı kapıyı kitledi. Eğer burdan kaçmak istiyosam onun güvenini sarsmamalıyım.