monster in me | taekook

02 | wounded

BİR DAHA BU KADAR UZUN BÖLÜM ATMAMAZLIK YAPARSAM DÖVÜCEM KENDİMİ UÇUCAM KAFAMA DAHA 2. BÖLÜMDESİN KENDİNE ÇEKİ DÜZEN VER

neyse şey beklentiniz varsa unutun onları öyle okuyun 😔🤚🏻

—————

jimin:
tae
ysrdm
et
23.38 iletildi

jimin'den 5 cevapsız arama

jimin:
lütfwn
aç su trlefony
23.42 iletildi

jimin'den 3 cevapsız arama

jimin:
canım acıyp
bwnş alman laxım burdsn
üşğyorumn
korkıyrpm
23.50 iletildi

jimin'den 7 cevapsız arama

jimin:
tae
aç artj
kpmil depil
23.55 iletildi

jimin'den 10 cevapsız arama

jimin:
gwldşm
yüeüyerej
çok kmtüym
00.34 iletilemedi

jimin'den 4 cevapsız arama

jimin:
SİKŞYÜM SWNİ
00.40 iletilemedi

"Telefonun ne zaman susucak?" diye sordu Bogum. Ben nereden bileyim, ona sormaya ne dersin? Gerçekten ama, sessizde olmasına rağmen titreşim seslerini duymazdan gelmek imkansızdı. Kim ne diye bu saatte arıyordu ki beni? Aslında şu anki pozisyonumu tekrardan düşününce çok da garipsememek lazımdı. Birkaç kalp kırmış olabilirim.

Bogum, okuldaki şu havalı takılanlardandı. Basketbol takımının kaptanı olması yetiyordu zaten. Herkes tarafından istenmesi de onu olduğundan daha da çekici yapıyordu. Şu anda da o ve altımdaki yumuşak yatak arasında kalmış, haftalık eğlence dozumu alıyordum. Dudaklarını konuşmak için benimkilerden ayırmıştı ama ağzının her hareketiyle dudaklarımız birbirine değmeye devam ediyordu. Geçtiğimiz bir saati beraber geçiriyorduk. Canım acıyordu ama bu, aldığım hazzın yanında hiçbir şeydi.

"Kapasana." kafamla telefonu işaret ettim ve gözlerimi yeniden Bogum'la birleştirdim. Bakışlarını benden bir saniye olsun ayırmadan eliyle komidinin üzerindeki telefonla bir süre uğraştı ama beceremedi. Bu sefer telefonu eline alıp ekrana bakarak hemen kapadı ve komidine geri koydu. Ah tamam, bu biraz modumu bozmuştu ama tek kelime etmedim.

Gözleri çıplak göğüsüme indiğinde dudağını ısırdı. "Nerede kalmıştık?" Sırıtarak boynuma yöneldi ve dudaklarını tenimle birleştirdi.

Her şey çok güzel ilerleyebilirdi, tabi Bogum beni öpmeye başladığı anda çıkan gümbürtüden korkup onu üzerimden itmeseydim. He bir de yere düşüp kafasını komidine vurmasaydı. Bir ara şu filmlerde olduğu gibi kafası kanamaya başlar ölür diye çok korktum ama şanslıyım ki olmadı öyle bir şey. Yerde siki havada çıplak bir ceset görmek istemezdim.

Yerde çırılçıplak bir şekilde sızlanarak kafasını ovan Bogum bana kaşlarını çatmış bakarken ben de yine çırılçıplak bir şekilde yataktan ona bakıyordum sırıtarak. Romantizmin dibine vurmuştuk resmen.