Tamamen Normal İkizler

1.3K 48 1
                                    

-Uyan hadi uyansana!Sabah teyzamin bağırışlarıyla uyandık, her zamanki gibi kapımın önünde öküz gibi bağırması lazımdı. Yinede sussun diye gözümü açtım yanıma baktım kardeşimde uyanmıştı gözlüğünü arıyordu, ona gülümsedim oda bana gülümsedi. Aynı bana benziyordu kuzgun karası karmakarışık saçları vardı. Saçları kısalmayı bırakın taranmıyordu bile ve buda teyzemizle eniştemizi gıcık ediyordu ama benim kadar degil. Benim saçlarım hem uzun hemde dağınıktı ve bu da komsularımız beni sokak kızına benzetmesine sebep oluyormuş sanli benim çok umrumdaydi, o kokoşlara benzeyeceğime sokak kızı olurum daha iyi. Aslında ben hiç konuşmadım petunia teyze söyledi. Kardeşimin adı Harry'ydi aramızdaki az farktan biri onun anlındaki şimsek şeklinde yara iziydi, teyzemin dediğine göre bu iz ailemizi öldüren araba kazasından kalmıştı. Evet ailemiz ölüydü ama alışmıstık kuzenimiz Dudley sağ olsun hiç unutturmadı zaten o evde sığıntı gibiydik dursley'ler böyle olduğumuzu düşünüyor ama bu pekte umrumuzda değil en azından ben o Dudley gibi yanlız değilim yanımda ailem olmasada Harry vardı ve o binlerce aileye bedeldi Dursley'lerde bunu asla anlamadılar.

***

Kalkınca yatak olarak kullandığımız merdiven altı dolaptan çıktık biraz sıkışsakta sığıyorduk çünkü sıskaydı ama ister istemez ileride ne yapacağımı düsündüm, sonsuza kadar Harry'le sıkışamam yani benimde ihtiyaçlarım olucak ileride. Harry ile merdiven altından çıkıp doğruca salona gittik. Salonda önemli bi hazırlık vardı, hemen anladım tatlı Dudley'lerinin doğum günüydü. Bu gün onun için hayli hazırlık olurdu ama bizimki görmezden gelinirdi. Evet bazen kıskandığım olurdu ama benim bi ikizim vardı onun hiçbişeyi yoktu -tabi yüzlerce oyuncağı ve okulda peşinden dolaşan grubu dışında- ama ister istemez arada keşke bende en azından bir hediye alsam diye düşünmeden edemezdim neyse içeri girince Petunia teyze,
-Hadi kahvaltıyı hazırlayın ve hiçbişey yakmayın, dedi,sonrada Dudley'i almaya gitti. Dudley gelince sevinmek bi yere dursun kızdı babasına döndü ve,
-Kaç tane var? Diye kükredi, Vernon enişte;
-37 onları kendim saydım,
-NE 37'Mİ DAHA GEÇEN YIL 38'Dİ! O birden böyle bağırınca yerimden sıçradım ve pastırmanın birazını döktüm ama teyzem ve eniştem Dudley'le ilgilendikleri için görmediler. Derin bir 'oh' çekip çaktırmadan tavaya geri koydum. Onlar kavga ederken Harry'ye baktım kahve yaparken göz deviriyordu ona bakıp "Sence doğum günü gezisine bizide alırlar mı?" bakışı attım, bu sevdiğim özelliklerimizden biri, bakışarak anlaşabiliyoruz.

Dursley'ler, Dudley'i bu kadar şımartırken Harry onun eskilerini giyordu sanki '50 beden' büyük gibi duruyordu bense yine onun eskilerini giyiyordum ama pantolanları kesip etek yaptığım icin o kadar ilgi çekmiyordum. Ama Harry'nin böyle bi şansı yoktu çünkü etek giyse 2 kat fazla ilgi çekerdi. Zaten bantlı gözlügü ve ona '50 beden' büyük gibi görünen pantalonuyla okulda yeterince alay konusu oluyordu. Kahvaltıdan sonra ayak alından çekilmek istiyorduk, kalkmaya hazır olsun diye Harry'e "Hazır ol" bakışı attım, kafasını aşağı yukarı sallayıp sandalyesini geri çekti ve aynı anda ayağa kalktık. Tam çıkarken petunia teyza konuştu,
-Vernon mrs. figg ayağını kırmış çocukları alamıyo,
-Ne başka kimse yok mu?
-Hayır,
-Marge'ı arasak?
-Saçmalama Vernon onlardan nefret ediyor,
-Bizi burda bırakabilirsiniz,Harry araya girmişti ama iyi bi fikirdi dolaptan istedigimizi alır,televizyonda yada Dudley'nin bilgisayarında bişeyler izler hatta Dudle'nin oyuncaklarıyla oynardık. Ama malesef Dursley'lerde bunu düşünmüş;
-He sonrada evi yanmış halde bulalım kalsın, of Vernon enişte herşeyi mahfetmek zorunda mıydı,
-Evi yakmayız, dedim hemen ama inanmadılar aslında bunun bazı sebepleri vardı bizim çok tuhaf olmamız. Söyledim mi bilmiyorum? Ama biz ikizimle çok normal değiliz mesala bi kere bi öğretmen Harry'i kızdırınca peruğu maviye dönmüştü bende kendimi tutamayıp gülmüştüm belkide Dursley'lerin hemen okula çağrılmasının sebebi buydu, bir başka seferde Harry, Dudley'nin çetesinden kaçarken kendini bi anda çatıda bulmuş. Bana söylediğine göre o sadece çöpün üstüne atlamış ama rüzgar onu uçurmuş tabi benden başka kimse inanmadı, aslında bende inanmazdım ama dediğim gibi bende çok normal değilim o yüzden Harry'i çok yargılamam.

Bu konuşuldu ve görünüşe göre gidiyorduk Harry'ye bakıyordum gülüyordu tabi gülerdi böyle bi yere ilk defa gidiyorduk.

***

Evde tabikide kıyamet koptu. Dudley bağırmaya başladı ama seçeneği yoktu sanki biz onunla gezmeyi çok istiyoruz ama bizimde başka seçeneğimiz yok. Sonra arkadaşı gelince sustu arabaya gittiklerinde Vernon enişte bizi durdurdu,
-Bakın, diye başladı, tuhaf herhangi bir şey olursa 1 ay yemek yiyemezsiniz, bu tarz tehditlere alışıktık haftada en az 5 kere bu tarz tehditleri alıyorduk omuz silkip arbaya bindik.

Yolda yanımızdan bi motosikletli geçip egzozu patlatınca Vernon enişte,
-Genç serseriler deli gibi sürüyorlar, dedi, o böyle diyince Harry,
-Rüyamda bi motosiklet vardı ama uçuyordu, dedi, bunu aslında bana itafen söylemişti ama Vernon enişte sinirlendi,
-Motosikletler uçmaz, dedi dişlerini sıkarak, o Harry'yi azarlayınca Dudley ve Piers gülmeye başladı, Harry ağzında geveleyerek,
-Biliyorum sadece bir rüyaydı, deyip cama döndü, ona dönüp "Kapa çeneni" bakışi attım, ama o sadece omuz silkti ve "Kendi işine bak" bakışı attı.

Oraya gidince Dudley ve arkadaşı dondurma istedi onlara tabikide devasa iki tane çikolatalı dondurma alındı. Aslında ordan hemen kaçıcaklardı böylede Harry'i ya da beni mutlu etmek zorunda kalmazlardı ama kadın Harry ve bana ne istediğimizi sorunca bizede ucuzundan birer limonlu dondurma alındı.

Çok mutluyduk hem dondurmamızı yiyor hemde hayvanları izliyorduk. Ama Harrycanları sıkılırda biraz Harry avı oynamak isterler diye geriden geliyordu bende onunla beraber yürüdüm, Dudley ve o tipsiz arkadaşından iyidir. Hayatımdaki en güzel günlerden biriydi, sanki benim doğum günüm kutlanıyor gibi hissediyordum bugun belki benim doğum günüm değil ama ben öyleymiş gibi davranıcam.

Dudley ve arkadaşı sıkılınca sürüngenler bölümüne gittik, tabikide tatlı hayvanlara bakmak istemezler, anca kendileri gibi iğrenç şeylere baksın onlar. Orada dev bi yılan vardı ona yürüdük. Ama Dudley'de aynısını yapmak istemiş oraya gelince cama vurmaya ve yılana hareket etmesini söylüyordu;
-Ama uyuyor, dedim hayvanlara karşı sempatim çoktu aslında biraz bana benziyolardı, istenmedikleri bi yerde kafese kapanmıs yaşamak ve ucube gibi bakılmak, benim nerdeyse tüm hayatım,
-Sıkıcı şey, Dudley gidince yılana döndüm;
-Sen onlara bakma orda hareketsiz yatmayı yüzlerce çirkin göz tarafından izlenmenin ne olduğunu bilemezler, yılan dikleşti ve bana bakıp kafasını salladı Harry,
-Onu anladımı? Diye sordu heycanla, yılan yine kafa salladı;
-Brezilya'dan geldin değil mi güzel miydi? Evet soru aptalcaydı ama düşünsenize,bi dedikodu yapmadan hayatta bırakmam hahaha. Ama yılan kafasını salladı ve kuyruğuyla bi tabela gösterdi 'kafeste doğdu',
-Bizde aynı durumdayız ailemizi hiç görmedik, Harry'de yılana sempati kurmuştu. Birden bi bağırma sesi duydum,
-Anne bak yılan neler yapıyor! Dudley koşarak son hız buraya geldi, gelir gelmez Harry'yi yere attı hatta direk fırlattı hemen Harry'nin yanına koştum, hemen onu kaldırmaya çalıştım Harry'de haklı olarak sinirleniyordu ki cam yok oldu ve Dudley ile Arkadaşı kafese düştü, onlar düşünce onların düştügü yerden yılan dışarı çıktı evet yılanları severim ama üzerime doğru gelirken değil, hemen Harry'nin arkasına saklanıp onu önüme ittim, Harry kusura bakmasın kardeşlik bi yere kadar. Yılan Harry ve benim aramdan geçerken bize baktı ve,
-Teşekkür ederim, dedi ne delirdim mi? Belki Dursley'ler haklı, kafayı yiyorum yavaş yavaş. Ama hayır Harry'de şaşırmıştı ama o şaşkınlığını benden çabuk atlatıp,
-Rica ederiz, dedi, yılan giderken kafesten sesler geldiğini fark ettim, Dudley ve arkadaşı hâla ordaydılar cama vurup duruyordu dayanamayıp kahkahayı patlattım, ama malesef Vernon enişte beni gördü, tamam ben artık ölüyüm. Hikayenin sonu bay...

Yol boyunca umutsuzca bizim yapmadığımızı açıklamaya çalıştım hiçbirinin beni ciddiye almadığını söylememe gerek yok. Eve gidince ölüm notumu yazmam lazım aslında Harry'e söylerdim ama bu kesin unutur mezarıma saçma sapan bişeyler yazılır.

Potter İkizleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin