!DİKKAT!
18+ sahneler var, rahatsız olanlar bu bölümü okumasınlar derim :)
*3 ay sonra*
Halit'in ölümünden birkaç ay geçti, her şey yavaş yavaş aynı rutine giriyordu, ancak Ender ile Şahika'nın arasındaki ilişki için acı bir dönemdi. Ender her şeyi düşüneceğine ve kendini toparlamak için bir ay istiyordu Şahika'dan ama her seferinde kararını vermek için uzatıyordu zamanı. Şahika çoktan umudunu yitirmişti, çünkü Ender'i sadece işte görüyordu, şirket de çöküyordu, Mert herkesi sinirleniyordu, yardım ediyormuş gibi davranıyordu, ancak tam tersine üç ay içinde her şeyi dibe çekti - holdingin değerli müşterilerini kaybetti. Mert her şeyi halledeceğine söz verdi. Geçen gün şirketin yeni başı geldi Hasan Ali bey. Ne Şahika'nın ne de Ender'in gözü tutmadı yeni gelen adama, mesleğinde bile başarılı olduğuna rağmen, çok sade ve ukala görünüyordu. Toplantıda Hasan Ali sürekli Ender'e bakıyordu, gözlerini ona dikip bakıyordu ve bundan rahatsız olan tek Ender değil, Şahika'da bunu hiç iyi karşılamıyordu. Sadece uygunsuz davranmakla kalmadı, yetmezmiş gibi, aynı zamanda herkesi yemeğe davet etti ve gelmemek imkansızdı. Ender, Şahika'ya, "Gidecek misin?" diye sorar gibi baktı ama Şahika'da kendinde değildi, kafası çok karışmıştı. Üç ay boyunca iş dışında hiç bir şey konuşmuyordular ve iş yemeklerine ya Ender gidiyordu, ya da Mert, aslında çok iyi bir fikirdi bu davete gitmek, hem Hasan Ali'ye de alışmak gerekiyordu, sonuçta şirketi tutan bu adam, bu fırsatı kaçırmak - holdingi batırmak demekti.
Hasan Ali'nin konağı
Zehra, Mert ve Şahika bir saattir konakta Ender'i bekliyorlardı, Hasan Ali geleceğinden emindi. Ender bu konuda çok kararsızdı, gitmek istemiyordu ama uzun süre iş ortamında değil, davette görmesi onu mutlu ediyordu, sırf Şahika için oraya gitmek istedi, bir saat orda oturup çıkacaktı zaten.
Ender isteksizce kapıyı çaldı, bu adam onu şaşırtmaktan vazgeçmedi,Ender'i sanki yüzyıl bekliyormuş gibi, hasretle bakıyordu, salonda müzik çalıyordu, şarkılarda da Hasan'ı övüyordular baştan beri. Şahika çok gergindi, Ender'e ve elbisesinin derin dekoltesine bakmamaya çalışıyordu.
Bütün akşam gürültülü müzik ve uğultu eşlik ediyordu, Şahika mutsuzdu, çünkü sevdiği kadın yanında oturuyordu ve ona dokunamıyordu bile. Yaşlı hindi Ender'le konuşurken gözlerini ondan ayırmıyordu, sanki şimdi burda yiyecekmiş gibi bakıyordu. Şahika bardağına daha fazla şarap dökmeye başladı, her seferinde kendini halsız hissetmeye başladı, çok terlemişti, her an bayılacakmış gibi duruyordu. Ender, Şahika'nın halından rahatsız oldu ve elini sessizce üzerine koyarak fısıldadı: "Şahika, bu kadar yeter, çok içtin..." ama Ender'in sözlerini tamamen algılatmıyordu, elini geriye çekerek masadan kalktı ve şöyle dedi: "Yaaa... sen kimsin... ya kimsin seeeen, abooo? Neyi bana öğretiyorsun sen, ha? Sen ... benim için ...kimsin ki? Ben senin kiminim de, bana bir de akıl veriyorsun, ne istiyorsun benden? " Ender masadan kalkıp, Şahika'nın elini sıkıca tuttu, çantalarını aldı, Şahika'nın adından bu akşam yemeği bozduğu için özür diledi ve hemen konaktan çıktılar ikisi de, dışarda çok soğuktu, Şahika'nın da aklı başında olmadığı için montunu giyinmek istemiyordu.
- Öf, neden bunu bana yapıyorsun, Şahika?
- Böyle bir yılanla sevgili olsan böyle olurdu, tsss, ahhahah
- Hızla arabaya bin, sonra üşütürsün, yine ben bakıcılık yapmak zorunda kalacağım, hadi!
- Emredersiniz, sultanım!
Ender gülmemek için kendini zor tutuyordu, çünkü sarhoş bir halde olan Şahika çok tatlı ve komikti.
Ekinci evi
Ender, Şahika'yı zar zor eve sürükledi, eve girdikten sonra, onu mutfağa götürdü, bir bardak su verdi kendine gelsin diye ve sonra rahatça eve gidebilirdi. Şahika'ya Ender'e sordu: "Gidiyor musun?" Sorusuna da böyle yanıt aldı: "Evet, ne oldu ki? Burda kalacak halim yok ya... ". Ender dönüp, kapıya doğru gitti, Şahika hala yeterince sarhoştu, ancak Ender ile birlikte olma arzusunun şu anki durumuyla hiçbir ilgisi yoktu. Ender paltosunu düzeltirken, Şahika arkadan gelip onu kapıya doğru itti, Ender yavaşça ona döndü, birbirlerine çok yaklaştılar, Ender Şahika'nın ne için bunu yaptığını bile sormak istemiyordu, çünkü çok hoşuna gidiyordu, şu mavi gözlerde boğulması geliyordu Şahika'nın. Ender bu kez direnemedi ve Şahika'nın dolgun dudaklarına yapıştı, kendini birbirinden koparmadan, Ender Şahika'yı daha çok kendine çekip mutfağa doğru gittiler, Şahika'yı masaya oturttu, öpücüğü derinleştirdi, Şahika Ender'in paltosunu çıkardı ve parmaklarını onun vücudunda gezdirmeye başladı. Ender Şahika'nın ellini kendi boğazına koydu: "Boğ beni, bunu hak ettim...", Şahika masadan aşağı indi ve Ender'i duvara dayayarak boğazını sertçe tuttu ve onu öptü, onun alt dudağını ısırarak, Ender kısa bir inilti attı, Ender'in eli Şahika'nın ayağına indi ve yavaşça bordo elbisesine kadar kalkmıştır. Şahika, Ender'in şimdi ne yapacağını hissederek, ondan birkaç adım çekildi, Ender'e baktı ve sordu: "Bunu gerçekten istiyor musun?", Ender cevap vermedi, sadece cilveli bir şekilde gülümsedi, Şahika'nın elini tuttu ve onu yatak odasına götürdü. Ender yatağın kenarına oturdu, Şahika yanına oturdu ve elbisesinin düğmelerini açmaya başladı, boynunu öperek, elbiseyi bir kenara attı, Şahika Ender'in güzel vücudunu, göğüslerini, çıplak omuzlarını gördü, (bu görüntüye bayılmayan da, ne bileyim) kendi elbisesini de çıkarıp odanın bir yerlere attı. Şahika, Ender'i tamamen yatağa düşürdü, üzerinden sarktı, boynunu, köprücük kemiğini, göğsünü öptü... Ender zevkle inliyordu, Şahika onun karnını öptü, Ender'in elini o anda yeterince ıslak olan Şahika'nın külotuna büyük arzuyla uzattı, beklenmedik bir şekilde içeri girdi (oraya, anladınız siz). Şahika neredeyse çığlık atıyordu, ama Ender sol eliyle başını kaldırıp onu kendine doğru çekti, o yumuşak tatlı dudakları öptü. Her hızlanışında Şahika daha yüksek sesle ve daha yüksek sesle inliyordu ama Ender hala da sertçe öpüyordu kadını, Şahika eşiğindeydi ve Ender aniden elini «oradan» çekti, Şahika neredeyse öfkeyle çığlık atıyordu, Ender yataktan kalktı ve yerini değiştirdi. Şimdi Şahika onun altındaydı, Ender aşağı indi ve "o yeri" öptü, aniden diliyle "oraya" girdi, yalamaya başladı. Şahika hayatında bu kadar güzel orgazmı olmamıştı, vücudunun her yeri titriyordu aldığı zevkten. Şahika, Ender'i çenesinden tutup öptü, "Seni seviyorum" dedi, Ender onu yanağından öptü ve birbirlerine sarılıp uykuya daldılar sabaha kadar.
