Güzel yorumlarınızı bu mazlum yazarınızdan eksik etmeyin...
İyi okumalarrr❤️°°°
Orada, sahnede sadece duruyorken bile tüm ihtişamıyla hayranlarını büyülüyordu ve ben bundan sonraki hayatımda hiçbir şey duymasam bile, sonsuza kadar bu görüntüyü izleyebilecek kadar şanslı olmayı diledim. İnsanlar, her bir şarkısını hissederek, çılgınlar gibi bağırarak söylüyorken bunca zaman sadece bir kaç şarkısını dinlemiş olmanın, hatta tek bir şarkısını bile bilmemenin verdiği utançla sadece bana ayırdığı alanda onu izliyordum.
Yüksek bir notanın ardından, alkış ve çığlık fırtınası yeniden baş gösterdi. Zayn'in yüzünde yorgun ama gururlu bir ifade varken aynı zamanda bunu yapmaktan ne kadar keyif aldığı da anlaşılıyordu. Onu görmeyeli öyle uzun bir zaman olmuştu ki, olgun ve kendinden emin duruşu beni şaşkınlığa uğratmıştı itiraf etmeliyim. Mikrofonu kavrayıp bir kaç kez alkışlar için teşekkür etti, bakışları bulunduğum yeri bulduğunda bana baktığından emin olamıyordum, neredeyse koca salonda elli bin insanın arasındayken, üstelik bu kadar ışığın içinde beni görmesi zordu. Yine de yüzüme en samimi gülümsememi yerleştirmiş ve onu içtenlikle herkes gibi alkışlamıştım.
Sahnenin ortasına bir tabure ve gitar getirildiğinde, nefesimi tutarak ellerimi çenemde birleştirdim. Onu gitar çalarken izlemeyeli ne kadar olmuştu?
Sesi, herkesi deliye çevirirken "Şimdi, sıradaki şarkıyı söylerken yapmanızı istediğim bir şey var." demişti. Gitarın akordeonu ile uğraşırken dudaklarını ıslatıp kalabalığa baktı, alnında parıldayan ter damlaları, göğsünü açık bırakan gömleği ve dağılan gür saçları aynı zamanda görsel bir şölende sunuyordu. Sonunda yerini alıp kalabalığa bir kere daha baktı. "Eğer yanınızdaysa, sevdiğiniz insana bakın ve sözleri benimle beraber söyleyin ona." dedi. Yapmaya çalıştığı şey yüzümdeki gülümsemeyi büyütürken "Eğer değilse, durmayın arayın onu. Herkes bu şarkının sözlerini sevdiği insana, henüz zamanı varken haykırsın."
Sözleri, salonda daha büyük bir çığlık fırtınası kopardığında oturup öylece baktım etrafıma. İnsanlar, bu anı bekliyormuş gibi heyecanlı ve beklenti doluydu. Elimdeki telefona ve hemen ardından etrafıma, daha sonra omuzlarımı düşürerek sahneye baktım,benim için hiçbiri yoktu. Mikrofona yaklaşırken dudaklarını aralamış ve parmaklarını gitarın telleri üzerinde gezdirmişti kıvrak bir hareketle. Melodi usul usul tüm salonu doldurduğunda gözlerini kapattı, mikrofona biraz daha yaklaştı ve şarkıyı söylemeye başladı.
Ellerin benim ellerime tam oturuyor,
Sanki sadece benim için yaratılmış gibi
Ama şunu da aklında bulundur;
Böyle olması gerekiyordu
Yanağındaki çilleri birleştiriyorum
Ve hepsi anlamlı geliyor banaBiliyorum hiç sevmedin
Güldüğünde gözünün kenarında oluşan kırışıklıkları
Hiç sevmedin
Göbeğini ya da kalçanı
Sırtındaki gamzeler, omurganın bitişinde...
Ama ben seviyorum onları bitmek tükenmek bilmeksizinKalabalık, şarkıya onunla beraber eşlik ederken mutlu muydu merak ediyordum. Çünkü onun yerinde olsaydım, dünyanın en mutlu insanı olabilirdim. Binlerce insan, eğer benimle beraber böyle özel bir şeyi paylaşsaydı, muhtemelen hayatım boyunca minnettar kalırdım. Şarkının sözlerine ve melodisine usulca hakim olmaya başladığımda yüzünde küçük bir tebessüm oluşmuş ve söylemeye devam etmişti.
Küçük şeylerin ağzımdan kaçmasına izin vermeyeceğim.
Ama eğer izin verirsem;
Bil ki sensin,
O sensin,
Tüm o küçük şeyler.
Sana aşığım,
Ve tüm o küçük şeylere.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
marriage story•malik
Fanfiction" Benden bu evliliği bitirmem ve seninle olmam için bir şans istiyorken, vokalistinle yatmaya devam ediyorsun. "