Öğretmenimle zorunlu AŞK

ferhan hocam..

aman Allahım Bu gerçektende Ferhan hocamdı..ama ama neden burda yoksaa. Onunla mı evlenecektim Ah! bu olamaz o benim hocam bu nasıl olur ?

birden babam beni çağırdı "aydan hadi kızım hoş geldiniz demiyecekmisin misafirlere" demesiyle düşüncelerimden aldım kendimi ve bütün gözler bana döndü ve tabiki ferhan hocamda benim verdiğim tepki gibi gözlerini kos kocaman açtı B-bu  olamaz ! diye birden bağırdı  babasi ve dedesine dönerek "O benim öğrencim bu olamaz!" dedi o anda herkes çok şaşırmıştı ama  bunu fazla umursamadılar.. "oğlum Sana anlattık işte lütfen kırma beni ve otur şuraya" ferhan hoca " baba bana söylememiştiniz bi çocuk olduğunu o daha 15 yasında bunu nasıl normal karşılıyorsunuz anlamiyorum!" dedi ferhan hocam gerçekten çok cesurdu benim  söylemek  isteyipte  söyleyemediklerimi bir çırpıda söylemişti ama nafile dedemle ferhan hocamın dedesi hiç kararlarından vaz geçecek gibi durmuyorlardı ben bu olanlar arasında salonda ortada kala kalmıştım sessizce ferhan hocamı izliyordum.

En sonunda dedelerimiz için bunu yapmak zorunda kaldık..

söz yüzüklerimizi taktılar.. ferhan hocam babasına yönelerek " baba biraz hava alacağım izninizle" Oğlum bekle Gelinimide yanina al. Ferhan hocam tatli bi tebessümle kafasini kapiya doğru cevirdi. Elbette dedi ve peşinden gittim. Utaniyordum yanaklarim kizarmisti. Onunla yan yana geldiğimde yasadigim tüm duyguların üçe katlanmis halini yasiyordum. Kızgın olduğunu biliyordum. Özünde bende kızgındım ama neye ? aileme mi ? Ferhan hocama mı ? Yoksa kendime mi ? Yada kaderime mi ? kafam allak bullakti dusunemiyordum. Ama ben aşkin ne demek oldugunu anlamamişken ben onunla olmaktan cok mutluyum.. O yanimdayken tüm kötü şeyler teker teker  uçuyordu aklimdan. Ayni adimlarla yan yana yürüyorduk. Konuyu açmaya cesaretim yoktu. Bana dönerek  ‘ 3 saat önce ders anlatiyordum sana. Oysa simdi sözlendik  bu bi rüya olsa gerek ' dedi ve kahkaha atti. Hakliydi.  " Haklisiniz dedim. Üşüdügümü anladi titriyordum ve ellerimi nefesimle isitmaya calisiyordum. Bu halime acimis olacak ki montunu sormadan üzerime örttü. Hayir siz üşürsünüz desemde bu hareketinden hoslanmistim.bir banka oturduk. Kizgin olmasina rağmen sakin gözüküyordu. Yaninda olduğum içindir diye iç geçirmistim. Tarif edilmez bi duyguydu onunla yan yana olmak. Kokusunu en derinlerime çekmek. Ceketi çok  güzel kokuyordu , rahatlatici bi kokuydu bu. Biraz odunsu biraz baharatimsi. O yanimdayken içimi huzur kapliyordu. Ben kafamda onunla hayaller kurali 10 dakika olmuştu. Sessizce 10 dakikadir öylesine duruyorduk. Arada bir o bana bakiyor , ben kafami ceviriyordum  Ona baktigimda kafasini gulerek öne egiyordu. Sempatikligin  tanimiydi o. Gülüşü içime dokunuyordu. O guldukce kalbim yerinden firlayacakti sanki. O Gülünce bende istem dışı guluyordum. Kalkalim mi dedi ? olur dedim. Kalktik ve yolda yürürken ellerimiz birbirine temas etti. Refleks olarak direk elimi hizlica çektim. O da bu durumun farkindaydi. Ellerin üşümüş dedi. İyice utandim. Evet usuyorum dedim ve bir anda yolda durdu. Noldu ? dedim o da ellerimi tutup gozlerime bakip benimle bir omur gecireceksin seni tanimiyorum. Anlasmamiz için 3 gün boyunca benimle vakit geçir dedi. Hakliydi 3 gün sonra evlenecektim. Ama onu tanimiyordum, mantikli gelmisti söyledikleri. Ben hizlica  ellerimi onun ellerinden çektim ve peki siz nasil isterseniz dedim. Bir an önce eve gitmek ve bu olanlari yatagimda uyurken düşünüp hayal kurmak istiyordum. Eve geldik ve  montunu ona uzattim. Hayir sende durabilir dedi. Olur mu hocam üşürsünüz  alın dedim. Ama almadi. Sanirim beni etkilemeye calisiyordu ondan etkilendigimi farkında olmadan. İyi geceler diledik birbirimize ve sessizce kapiyi açtim. içeriye girdiğimde babam ve küçük kardeşim yatmışlardı annemde salonu toparlıyordu yanına gittim yardım etmek için ama çoktan bütün isi bitirmişti.. Anne ben odama çıkıyorum dedim  annemi öptüm ve  Koşarak odama cıkmıştım Ezgiyi aradim ve Gülerek telefonunu acti. Arkadan gelen kalabalık sesten onun sesini fark edemiyordum. Belliki disardaydi. Disari cik sesini duyamam önemli bisey anlaticam dedim. Daha rahat duyulabilecek biyere geçtiğinde sok olur mu olmaz mi diye düşünmeden ben evleniyorum dedim. Kahkahayi basmisti. Dalga mi geciyorsun dedi. Hayir dedim. Sesimin toklugundan ve sertliginden anlamis olacak ki bi anda kahkaha atmayi kesti. 1 dakika boyunca sustu. Sok olduğunun farkindaydim o yüzden sakinleşmesini bekledim. Bendeki de aptallık ne diye bi anda söylüyorsun. Boyle şeyler alistira alistira söylenilir yahu! diye iç sesim azarladi benliğimi. Daha sonra fonda bi ağlama sesi duydum. Sakın ağlama dedim. Ezgi boyle şeylerde mantikli davranamaz duygusala yonelirdi. Zaten çok duygusaldi. Neden dedi ? sen daha çok kucuksun ? kimle evleniyorsun ? ailen mi istiyor ? kimse seni zorlayamaz biliyorsun değil mi ?.... sorular pes peşe geliyordu. Bense o cirtlak sesini hafifletmek için telefonumu kulagimdan omzuma goturmustum. Ne dese hakliydi. Genelde düşüncelerimiz hep ayni olurdu. Bana hemen sinirlendirdi. Benimle kusse hemen aglardi. Sakin olmasini söyledim Herseyi bir bir anlattim Ferhan hocamla evleniyorum kelimesini sona sakladım. Daha sonra bu senin için avantaj olsa gerek dedi. Bende sacmalama,  kapatmam gerek diye eklemiştim. Uyumak bugünü gözden geçirmek için en güzel eylem olacaktı Yarin Ezgiyle buluşup bu konuyu acikliga kavusturmam gerekiyordu...