tanrı'nın içki kadehi

nasıl anlatabilirim ki?

021220.
lütfen bol bol satır arası yorum yapın.

şehrin en güzel barına, “şeytanlar barı” derlerdi; çünkü söylediklerine göre bu kadar güzel kişiler ancak cehennemden gelebilirlerdi. melekler güzel olmazdı,

melekler görünmezdi. melekler insanlara kendini göstermezdi;

çünkü onlara göre cehennemin bir şeytanı yoktu, şeytan tanrı'nın yanındaydı ve insanlar, asıl şeytanlardı.

orada bir barmen vardır, bilir misiniz bilmem, herkes konuşuyor. tüm duvarlarda adı var, bar tuvaletinde ruj izleri.

bu adamın oraya ait olmadığını söylediler bana, melek olduğundan değildi ama bu;
bir “insan” olduğundan idi.

hani insanlar asıl şeytanlardı, nasıl var olurdu böyle biri? o, herkes gibi bir insan değildi. o tanrı'nın yanlışlıkla insan yarattığı bir kuldu.

belki de milyonlar defa, bir dominant olmasını istemişler ondan. “yüzündeki gülümsemeyi takınmayı bırak,

bu kibar tavırlar ve güzel yüz ile insanları kendine aşık edip kaçacaksın, değil mi?”

aslında haklılar da,
ama kabul etmemiş ki,
o insanlara itaat etmeyi severmiş, yönetmeyi değil.

kendisi söylemiş.

ve bunu öğrendiğim günden beri ona tanrı gözüyle bakıyorum, affetsin taptığım.

ama yemin ederim ki onu görene kadar güzelliğinden değildi bu varsayım.