tanrı'nın içki kadehi

bir nehir kesiliyor.

tanıştım onla.

tanrı ile.

ona dua ettim, ellerim birleşik ve kafam eğik şekilde.

dalga geçtiğimi düşündü ama ben benim olması için kapandım ayaklarına,
hiç düşünmedim ki; böyle görüneceğini.

adını söylerken dudaklarını çok güzel oynattı oysa,
ve dans ederken de kalçasını.

içtiği içki kadehini bile dikkatle izledim,
tanrı'nın içki kadehini.

sahi, günah değil miydi bu?
belki de aynı dünyanın sahipleri gibidir,
insanlara yasakladığımız şeyleri, her zaman kendimiz yapıp zevk duyacağız.

bunu kim değiştirebilir ki?
o benle içiyor,
o tanrı iken kim buna engel olabilir ki?

beni öper mi dersiniz,
meleğini,
bana meleğim dedi; ben, onun cenneti oldum bir anda, kendi yarattığı.
bir ceza oldum. insanlara bir ceza.

aşk, hayatımda asla hissetmediğim bir duyguydu.

eğer öleceksem onla öleyim diye o uyurken saatlerce ona baktım.

saatlerce ona baktım ve dua ettim.
beni gerçekten seviyorsa,
ben ölecekken o da ölsün.

tanrı, ölebiliyor mu bilmiyorum.